MİLAS DEMOKRASİ VE ADALET NÖBETİ GÜNCESİ

NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

CHP öncülüğünde başlatılan Demokrasi ve Adalet nöbetlerine, Emek ve Demokrasi güçleri ile Demokratik kitle örgütleri, sendikalar ve Sivil İnisiyatifler de güç ve destek veriyor. Muhalefette bulunan bazı sağ partilerin temsilcileri de bu nöbet eylemime katılarak destek oluyor. Alanlarda kendiliğinden, Demokrasiyi savunan, adalet isteyen, anti-demokratik uygulamalara karşı çıkan, bunlara ses yükselten sağdan sola bir “Birleşik Halk Muhalefeti” oluşuyor.

Nöbetin Beşinci gün buluşmasında, alanda bulunan siyasi parti ve Demokratik Kitle örgütü temsilcileri, CHP ilçe başkanı Tüze Çetinkaya tarafından konuşma platformuma davet edildi. Bu çağrı üzerine, TİP Milas ilçe Başkanı Su Baydar ve yöneticisi Zekai Türkmenoğlu ile SOL Parti Milas ilçe Başkanı Hüseyin Yorulmaz, konuşma platformunda yerlerini aldı.

ALANDAKİ KONUŞMALAR ŞU ŞEKİLDE OLDU:      

TÜZE ÇETİNKAYA (CHP İlçe Başkanı): “Bugün Menteşe’de Baromuzun düzenlediği yürüyüşe katıldık. Hukuksuzluğun olduğu, savunmanın susturulduğu yerde, biz tüm Barolar ve Türkiye Barolar Birliği olarak, savunmanın susturulamayacağını, savunma susarsa milli iradenin yok olacağını, savunma susarsa yurttaşlarımızın susacağı bir döneme gireceğimizi düşüncesi ve tarıyla hep birlikte yürüyüşlerimizi gerçekleştirdik. Geçmiş dönem İzmir BARO başkanımız şu anda gözaltına alındı. Birçok meslektaşımız mesleğini icra ederken ya da haklı demokratik tepkilerini ortaya koyarken, gözaltına alındılar. Haksız ve hukuksuz bir şekilde, İstanbul BARO yönetimi görevden alındı. Yetkileri olmamasına rağmen, yönetim görevden düşürüldü. Buradan sesleniyoruz; devletin ve iktidarın yanında değil; yurttaşlarımızın yanındayız ve onlarla birlikte olmaya devam edeceğiz.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğrencilerinin yanındayız

Dün(23 Mart, Pazar günü) coşkulu bir şekilde Cumhurbaşkanı adaylı için önseçimimizi gerçekleştirdik. Daha sonra burada yürüyüşümüzü gerçekleştirdikten sonra Muğla’ya sandıkları teslim etmeye gittim. Sandıkları teslim ettikten sonra birçok üniversiteli gencimize orada, anayasal hak olan yürüyüş hakkını kullandıkları için şiddet kullanılarak gözaltına alındılar. Buradan sesleniyorum, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğrencilerini yanındayız, onların haklarını savunacağız.

Bu eylem, sadece bir CHP eylemi değildir…

Burada bize destek için gelen birçok siyasi partinin ilçe ve Demokratik Kitle Örgütlerinin temsilcileri var. Onların temsilcileri buradaysa onları da buraya davet ediyorum.  Bu eylem,  sadece bir Cumhuriyet Halk Partisi’nin eylemi değil; burası, Türkiye’de yaşayan; eşitlik, özgürlük ve demokrasi isteyen herkesin ortak eylem alanıdır  (Bu çağrı üzerine; TİP temsilcileri Su Baydar ve Zekai Türkmenoğlu ile SOL Parti Milas İlçe Başkanı Hüseyin Yorulmaz, konuşma platformuna çıktılar).

Adaletsizliğe başkaldırıyor, isyan ediyoruz

Biz tüm muhalefet güçleri olarak, hiçbir siyasi ayrım gözetmeksizin; demokrasinin, hukukun ve adaletin yanında olmaya devem edeceğiz. Tüm bileşenler olarak; Türk-Kürt demeden, Çerkez-Alevi demeden, bu ülkeyi kuran, demokrasinin temel taşlarıyla birlikte güçlü olacağız. Saray iktidarına boyun eğmeyeceğiz. Adaletsizliğe başkaldırıyor, isyan ediyoruz. Egemenlik; kayıtsız, şartsız milletindir.

İl Başkanları ve Milas İlçe toplantısı

İl başkanlarımız yarın(25 Mart, Salı), İstanbul’da toplanacaklar, Bundan sonraki süreç için eylem planlarını konuşacaklar. Biz de aynı gün, saat 10’da ilçe binamızda, Milas’taki muhalif siyasi partiler, sendikalar, dernekler ve sivil inisiyatiflerle Milas’taki eylemlilik halinin daha güçlü olabilmesi için ne yapmamız gerektiğini konuşacağız. Belirlediğimiz eylem planlarıyla sizleri buluşturacak ve birlikteliğimizi daha güçlü bir şekilde sürdüreceğiz. Ne olursa olsun, hiçbir zaman mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiçbirimiz!”

FEVZİ TOPUZ (Belediye Başkanı): “Altı günden bu yana ülkemiz, siyasi bir süreçten geçiyor, bir kaos yaşıyoruz. Halk sokakta. Öğrenciler, kadınlar, hak-hukuk –adalet diyenler sokakta.  İnsanlar niye solakta; iktidar mensuplarının, bu soruyu kendilerine sorması gerekiyor. İstanbul’dan başlayan bir hareket var. Cumhuriyete, demokrasiye sahip çıkma hareketi var. İktidarın yerel seçimlerden sonra halkın iradesiyle seçilmiş belediye başkanlarını görevden alarak, yerlerine kayyum atama anlayışı genişleyerek devam ediyor. Bu kabul edilemez.

Biz birlikte güçlüyüz

Halk iradesiyle gelenler ancak halkın iradesiyle gider. Ülkemize ve seçmen iradesine sahip çıkıyoruz; dün sahip çıktık, bugün sahip çıkıyoruz, yarın da sahip çıkacağız. Vatandaşlarımız nasıl ki 31 Mart yerel seçimlerinde onlara bir tokat attı, CHP ve onun adaylarını destekleyenleri %38’5 ile Birinci parti yaptıysa önümüzdeki genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde %50’nin üzerinde bir destek vereceğinin işaretini görüyoruz. Biz birlikte güçlüyüz, birlikte başarılı olacağız.”

HÜSEYİN YORULMAZ (SOL Parti Milas İlçe Başkanı): “Faşist bir yağmur yağıyor üstümüze. Her yönden faşist bir rüzgâr esiyor. Eğer biraraya gelmezsek, direnmezsek, birleşik mücadele ve hareketi ortaya koyamazsak; süpürecekler. Ne hakkımız kaldı, ne hukukumuz… Emeklinin ekmeğini, gençliğin de geleceğini çaldılar. Eğer birleşmez, yan yana gelmez, omuz omuza mücadele etmezsek; geleceğimiz yok! Bir diplomayı 31 yıl sonra iptal etmek ne demek? Bir insan öldürülüyor, onun zaman aşımı 30 yıl. 31 yıl sonra bir insanın diplomasını, kazanılmış hakkını iptal etmek ne demek? Böyle bir hukuk, adalet var mı?

Anayasal düzen tehlikede

Biz bu akşam buraya niçin geldik? Hukuk bitti, hukuk… Anayasal düzen, tehlikede. 2024 yılında Can Atalay’la ilgili Anayasa Mahkemesinin verdiği bir karar vardı. Karar Can Atalay’ın serbest bırakılmasıydı ama iktidar Anayasa Mahkemesinin bu kararını tanımadı. Biz halkız. Doğada devlet diye bir şey yoktur. Doğada halk vardır, millet vardır. Devlet, halk için vardır. Toplumsal yaşamın kurallarını belirleyen Anayasa’dır. Anayasa’ya uyulmayacaksa o zaman biz neye uyacağız? Biz hakkımızı hukukumuzu nasıl ve nerede arayacağız?

Bu daha başlangıç

Adliye salonlarında biz hakimi, savcıyı tarafsız göremeyeceksek, kime güveneceğiz? Birleşerek mücadele edeceğiz, Ayrı-gayrı olmayacağız. Demokratik haklarımızı; birleşerek, birlikte meydanlarda, sokaklarda ve adliye koridorlarında arayacağız ve kazanacağız. Bu daha başlangıç. Mücadeleye devam edeceğiz. Ben Sol Partiliyim. Bizim İzmir il başkanımızı, parti sözcümüz gazeteci Barış İnce’yi tutukladılar, hem de hukuksuz bir şekilde. Birleşerek kazanacağız, çoğaldıkça direneceğiz ve kazanacağız arkadaşlar.“