Bugun...



Milas-Boğaziçi’nde, Çevre Bilincini Güçlendirici Etkinlikler Düzenlenildi!


facebook-paylas
Güncelleme: 23-09-2020 23:24:50 Tarih: 23-09-2020 22:53

Milas-Boğaziçi’nde, Çevre Bilincini Güçlendirici Etkinlikler Düzenlenildi!

Daha güzel ve yaşanılır bir çevre için doğaya saygı bilincini yaymak ve geliştirmek için “çöp toplama etkinliği”nde biraraya gelen çevreciler, "temiz bir doğa gelecek nesillerimize bırakacağımız en güzel armağandır," dediler…

22 Eylül Salı günü Boğaziçi-Bargilya Tuzla Gölü kıyısında gerçekleştirilen,  daha yaşanılır bir çevre için katı atık (şişe, ambalaj vb.) çöp toplama etkinliğine Mandalya Çevre Platformu (MÇP), Boğaziçi Köyü Koruma ve Güzelleştirme Derneği, Milas Kent Konseyi ve MUÇEP meclisi çevre gönüllüleri destek verdiler.

Etkinlik için Muğla ili sınırları içerisindeki 200’e yakın ören yeri ya da antik yerleşmelerden biri; yani binlerce yıldır “sürekli yerleşim” olan alanın tercih edilmesinin nedeni ise göl ile denizin birleştiği “sulak alan”ın aynı zamanda göçmen kuşlara ev sahipliği de yapması..

Eski antik liman binası çevresindeki “çöp”leri ve cam kırıklarını belediyenin temin ettiği eldivenlerle torbalara toplayan gönüllüler, çevrede hiç çöp kutusu bulunmaması konusunda da serzenişte bulundular.

250’ye yakın göçmen kuş türünü ağırlayan Boğaziçi-Bargilya Tuzlası aynı zamanda kuş gözlemcilerinin de uğrak yeri… Yaklaşık 50 yıldır yörede yaşayan Hollandalı Lon Mutlu Briet’in bu süreçteki izlenimleri ile gözlemlediği olumsuz etkileri aktardığı konuşmasının ardından Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Itri Levent Erkol da teknik ve hukukî duruma ilişkin açıklamalar yaptı.

ULUSLARARASI ÖLÇEKTE KIYMETLİ

Uluslararası öneme sahip sulak alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımını sağlamayı amaçlayan 1971 tarihli Ramsar sözleşmesinin Türkiye’de de 1994 yılında kabul edilmiş olmasına rağmen, adeta “koruma”k değil, “yararlanma”k üzerine oturtulmuş politikalarla kıyıların talan edilmesinden de söz edildi.

Çevre yapılaşmaların artması ve gölü besleyen akarsuların kirletilmesinin de göçmen kuşların yem bulamamalarına neden olduğundan bölgeyi terk etmelerine yol açıldığı da vurgulandı.

Oysa Anayasa Mahkemesinin 1991 tarihli çok önemli bir kararında “kıyılar denizlerin devamıdır” denildiği; buradaki “deniz”den kastın “su” değil, “yaşam” olduğu; yaşam kültürünün, suyla kara arasındaki ekolojik-canlı ilişkinin devamı olduğu; dolayısıyla “kıyı-su”yu denizden ayrı düşünmemek gerektiğinin altı çizildi.

Tuzla sulak alanının hazırlanmakta olan yönetim planı hakkında bilgi alışverişinde bulunulması için gerekli girişimlerin yürütülmesi hususunda fikir birliğine varıldı.




Bu haber 1396 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ÇEVRE Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI