NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

Mersin merkezli Demireller Madencilik AŞ tarafından Milas’ın Tuzabat Mahallesinde boksit çıkarmak amacıyla ruhsat alması, Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün ruhsat sahası için ÇED gerekli değildir kararı vermesi; Tuzabat halkının tepkisine neden oldu. Köylüler, “Biz köyümüzde maden ocağı istemiyoruz,” diyerek, verimli tarım arazilerinin bu maden işletmesinden zarar göreceğini, temel geçim kaynakları olan bahçe bitkileri yetiştiriciliğinden ve meyve ağaçlarından mahrum kalacaklarını dile getirdiler.

Muğla Çevre Şehircilik ve İl Müdürlüğü tarafından; Milas Kaymakamlığına ve Milas Belediyesine, Yatağan Kaymakamlığı ve Yatağan Belediyesine, Tuzabat ve Bencik Mahalle Muhtarlıklarına gönderilen 6 Nisan 2021 tarihli askıya çıkarılma yazısında, bölgede yapılacak madencilik faaliyetleri için ÇED gerekli değildir kararıyla ilgili şu ifadeler yer almaktadır: “İlimiz Milas ilçesi Tuzabat Mahallesi Yargöçen Tepesi mevkii ile Bencik Mahallesi Balıkdağı mevkii civarında bulunan ruhsatlı sahada Demireller Tarım Maden Petrol San. ve Tic. AŞ tarafından yapılması planlanan ruhsat sahasında 1V. Grup Maden(boksit)  ocağı alan genişletilmesi(24.28 ha.  Alanda 500 bin ton /yıl üretim)  ve kırma-eleme-yıkama tesisi(395 Bin ton/yıl) projesi için 04.03.2021 tarihli ve E202142 ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi gerekli değildir’ kararı verilmiştir.”

VERİMLİ TARIM ARAZİLERİ VE KOVANLARIN YURDU

Tuzabat Köyü/Mahallesi, Milas-Yatağan arasında yer alır ve Milas’a bağlıdır. Köyün 200 hanesi, karayolunun iki tarafına dağılmıştır ve nüfusu yaklaşık 700’dür. Köy halkının geçim kaynağı, yetiştirdikleri bahçe bitkileridir ve bunları Milas ile Bodrum pazarlarında satarak geçimlerini sağlarlar. Zeytinden başka köy ayrıca kiraz, kayısı, şeftali, ceviz, elma gibi meyve ağaçlarıyla da ünlüdür. Bölge çam ağaçlarıyla kaplı olduğundan, her yıl Temmuz ve Kasım aylarında Sivas, Ordu, Aydın, Mersin gibi Anadolu’nun değişik illerinden gelen arıcılar; kovanlarını bu bölgede tutarak, arıların bal yapmasını sağlarlar. Tuzabat bölgesinin, her sene yaklaşık 10 bin kovana ev sahipliği yaptığı belirtiliyor.

Köy halkından kiraz yetiştiricisi Yaşariye Özkaya, “bırakın bizi, biz kendi doğamızla başbaşa kalalım. Bırakın bizi, biz insan gibi yaşayalım, zehir solumayalım,” diyerek change.org’ta imza kampanyası başlattı. Yaşariye Özkaya şunları söyledi: “Çam ormanlarımız yok olmasın. Kiraz bahçelerimizin çiçekleri solmasın. Çocuklarımın sağlığı için yaptığım organik sebze, meyvem elimden alınmasın. Temiz havası, doğası olan Tuzabat’ın insanları, zehir solumasın. Dağlarımızda bırakın kurtlar, domuzlar, yılanlar, karakulaklar, akrepler, karıncalar, kuşlar, arılar; ovasında kirazlar, zeytinler, elmalar, cevizler  yaşasın.”

Köy/Mahalle Muhtarı Mehmet Uğur Uygun ise, köylülerin verimli tarım arazilerinin casino siteleri zarar göreceği ve Anadolu’nun kovanlarına yurt olan çam ağaçlarının kesileceği gerekçesiyle, köy sınırları içinde maden işletmeciliğine karşı olduklarını belirterek şunları söyledi: “Maden firması, Tuzabat sınırları içinde olan Yargöçen Tepesinde 24,28 hektarlık alan için boksit işletme ruhsatı almış. Firmanın Bencik’le Tuzabat arasındaki bölgede 908 hektarlık ruhsat alanı bulunduğu öne sürülüyor. Firma, 25 hektara kadar olan arazilerde ÇED gerekli olmadığı için önce 24,18 hektar için işletme ruhsatı almış ama bunun daha sonra genişleyeceğine inanıyoruz. Bu nedenle bölgemizde, çam ağaçlarına, meyve ağaçlarımıza ve geçim kaynağımız olan bahçe bitkileri yetiştirilen arazilerimizin zarar görmemesi için köyümüzde madencilik yapılmasını istemiyoruz.” Tuzabat Muhtarı Uygun, maden firmasına karşı imza kampanyası başlattıklarını, ruhsat iptali için de dava açacaklarını sözlerine ekledi.