En kırılgan topluluklardan biri haline gelen mevsimlik tarım işçileri:

Başlıca sebepleri büyük çoğunluğunun kayıt dışı, sosyal güvenceden yoksun, gezici olma, ağır çalışma ve kötü barınma koşullarına sahip olmaları ve en önemlisi de işgücü ihtiyacının yoğun olduğu aylarda çalışmalarından dolayı ailelerin çocuklarını okula gönderme ile mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştırma arasında bir tercih yapmaları gerekmesi gibi bir ikilemin bedelini çocukların ödediği bir döngüye eviren sonuçların yaşanmasıdır.

Yaşadıkları yerde tutunmalarını sağlayacak yeterli gelirden yoksun olmalarıyla da bilinen mevsimlik tarım işçileri dönem dönem bir milyonu aşkın nüfusuyla çoğunluğu elinde tutmaktadır.

Yasal olarak uygulanan yaptırımlar mevsimlik tarım işçileri haklarını korumak için proje ve genelgeler mevcuttur. Fakat toplum bilinci daha öncelikli bir çözüm olacaktır. Bazı illerde mevsimlik tarım işçileri nüfusu oldukça fazladır. Oralarda yaşanan imkânsızlıkları görmemek ses olmayacağımız anlamına gelmiyor.

Bu yazının ana kütlesi mevsimlik tarım işçilerinin diğer işlerde çalışan işçilere nazaran çok daha fazla dezavantajlı durumda olmaları ve bunun bilincinde bir toplumun kendiliğinden oluşturması gereken dinamiklere hassasiyet göstermesi, bilinç uyandırması gerektiğidir.

Bu arada mevsimlik tarım işçileri tarım sektöründe bitemez. Bizim onlara ihtiyacımız vardır. Bitirilmesi ya da yönlendirilmesi gereken bir topluluk olduğundan söz etmiyorum.
Şundan bahsediyorum
Okuma-yazma oranı düşüklüğü, barınma koşullarının yok ya da fazlasıyla yetersiz olması, farkındalık düzeylerinin düşük olması, yoksulluk, işçi işveren ilişkisinde bulunan çarpıklıklar, çocuklarının bütün bu yetersizliklere maruz kalması, hatta onlarında çalışmasının normalleştirilmesi ve bütün bunların üzerine sosyal dışlanmayla karşı karşıya gelmeleri kabul edilemeyecek bir sondur.

- Mevsimlik tarım işçileri için kurumlar tarafından belirlenen yerleşim alanlarında çocuklar için alanlar kurulabilir. Çocukların sulama kanallarına erişimi engellenerek bölgede her yaz görülen boğulma vakalarının önüne geçilebilir.

- Okula giden çocuklar için ücretsiz servis hizmeti sunulabilir.

- İşçi imkanlarıyla kurulan çadırlar konteynerlarla değiştirilip yaşam alanlarında bir iyileşme adına adım atılabilir.

- Mevsimlik tarım işçileri birbirleri ve bölge halkı ile mevsimlik işçi aileleri arasında etnik ayrımcılıklardan kaynaklanan gerilimleri azaltacak şekilde güvenlik önlemleri alınabilir.
Bakın burası çok önemli. Barınaklarda ya da onların o an bulunduğu ortamlarda huzur ve güvenlik ortamı oluşturmak bir lütuf değil önemli gerekliliktir. Zaten yaşam şartları yoksulluk temalı nedenler sonucunda temelinden sarsılmış bir topluluğun bir de huzurunu bozacak herhangi bir davranış gerçek zorbalığın resmi olur.

Bu ve bunlar gibi bir çok yaptırım uygulanabilir.
Bu ve bunlar gibi bir çok neden bugün bu durumun süregelmesinde sebep olabilir.
Biraz düşününce hepimizin aklına bu konuya dair okuduğu bir haber aklına gelen bir çözüm bulduğu bir neden olabilir. Olsun da!
Bir vatandaş olarak üzerimize düşeni ne kadar yapabiliyoruz?