Bugun...



MİLAS’A GÖÇ EDEN HEMŞEHRİLELERLE SÖYLEŞİLER

Bizim çocukluğumuzun Milas’ı çok güzeldi. Kaledavazlı fırıncı Halil Amca vardı. Börekçilik te yaptı. Sabah erken işe giderken onun çıkardığı ekmeklerin mis gibi kokusunu ta uzaklardan hissederdik. Taze ekmeğin kokusu burnumuza gelirdi. Bir ekmek çıkarırdı, o ekmeğin kokusu sabahın serinliğinde mahalleyi sarardı. Şimdi ekmeklerde o mis koku yok. Komşular yemek yaptığı zaman birbirine bir tabak ya da çanak götürürdü.

facebook-paylas
Güncelleme: 02-09-2023 01:11:46 Tarih: 02-09-2023 00:33

MİLAS’A GÖÇ EDEN HEMŞEHRİLELERLE SÖYLEŞİLER

HASAN YAKABAŞI (Antalya – Akseki Doğumlu, Esnaf)

SÖYLEŞİ: NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

-Önce sizi tanıyalım.

-Aslen Antalya-Akseki-Alaçeşme köyündenim. 1952 doğumluyum. İki yaşındayken Milas’a geldim. Burada bizden önce gelen amcalarım vardı. Babam bizden önce gelmiş. Önce Çöllüoğlu hanında oturmuş bir süre. Handa, odası varmış. Pazarlara gidermiş.

-Ne pazarlıyordu?

-Tuhafiye ve hırdavat. İğne, düğme, makas, ayna, tarak, çatal iğne vb. Aklına ne gelirse.

-Babanız Akseki’de ne iş yapardı?

-Köyde çalışırdı. Çiftçilik yapıyordu.

-Milas’a amcalarınızdan başka gelenler var mıydı?

-Burada Hasan Özkan vardı. Bizim Aksekili. Onlar ailesiyle birlikte daha önce gelmişler. Onlar Selimiye’de oturdular. Oradan Milas’a göçtüler. Babam da onların yanında büyümüş. Dr. Kadir Yeşilyurtlu’nun kayınpederi de Akseki-Alaçeşmeli. Onlar zengin aile. Burada epey mal-mülk edinmişler.

-Babanız çiftçilik yapıyordu. Bağ-bahçe işleri yapıyordu. Oradaki geçim zorluklarından dolayı mı göç etmek zorunda kaldınız? Milas’ın cazibesi neymiş babanız için?

-Bizim köyde 3 bin kişi yaşarmış, kalabalık bir yermiş. Köyde iş yok. Bunların hepsi çalışmak, iş bulmak, yeni bir yaşam kurmak için köyden ayrılmışlar. İstanbul’a, İzmir’e, Kayseri’ye, Konya’ya gitmişler.  Babam da burada hırdavatçılık yapmış. Hasan Özkan’dan alırmış malzemelerini. Malzemeleri, sepet içinde, mahalle aralarında satarmış. Babamın adı Mehmet Yakabaşı.

-Aksekililer’de seyyar esans satıcılığı yaygın mıdır?

-Yaygındır ama çoğunlukla çakmak, çakmaktaşı, iğne, düğme gibi şeyleri satarlar. Hali vakti yerinde olanlar dükkân açtı.

-Aksekili Milas’ta çok mu?

-Akseki’den gelip buraya yerleşenler çoktur. Çoğu iş güç sahibi oldu.

-Aksekililer burada neyle uğraşırlardı?

-Pazarcılık. Tuhafiye, hırdavat işleri. Büfe işinden önce ben de tuhafiyecilik yaptım. Sonra bıraktım.

-Babanız buraya kaç yılında geldi?

-Babam askere gitmeden gelmiş buraya. Babam 1978’de 58 yaşında öldü. 1950’den önce gelmişler. Daha önce buraya dedem de gelmiş. O atlarla yük taşır, seyislik yaparmış. Babamlar 6 kardeşti. Dört kardeş buraya gelmiş. Diğer iki kardeş Antalya’da kalmış. Babam buraya geldikten bir süre sonra bizleri getirdi.

-Aksekililer arasında bir dayanışma, birbirine bağlılık var mıdır?

-Eskiden vardı, şimdi yok.

-Buraya geldikten sonra Akseki’ye gittiniz mi?

-Askere gitmeden evvel gittim. Askerden sonra da gittim.

-Orada akrabalarınız var mı?

-Şu anda yok. Hepsi öldü. Mezarları orada.

-Size, kendinizi Aksekili olarak mı görüyorsunuz yoksa Milaslı olarak mı diye sorsam, ne cevap verirsiniz?

-Ben kendimi şu anda Milaslı olarak görüyorum ama dükkânımın önünde Marla yazıyor.

-Anlamı ne?

-Akseki’nin eski adı, antik dönemlerdeki adı. Doğduğum yerle bağımı bir bakıma bu şekilde sürdürüyorum ya da doğduğum yere ait manevi duygularımı bu şekilde canlı tutmaya çalışıyorum. Doğum yeri orası ama büyüdüğüm yer de burası. İki yaşında Milas’a gelmişim. Ömrümün 72 senesinin 70 senesi burada geçti.

-Geldiğinizde, Milas nasıl bir şehirdi?

-Çok sakin bir şehirdi. 1954’de Milas’a geldim. Mallarımızı, eşyalarımızı dışarıda bırakırdık. Gece gündüz. Bir şey olmazdı. O zaman güvenli bir ortam vardı.

-Salı Pazarı ne zaman kuruldu veya pazaryeri olmadan önce burası neydi?

-Şeytanpazarı veya Boklubahçe derlerdi buraya.

-Neden öyle derlerdi?

-O zaman burası ıssız bir yer. Burası Demirciler Arastasındaki sanayinin, tamirci dükkânlarının atıklarının döküldüğü yerdi. Pazaryerinin olduğu yerde, çocukluğumuzda, bağ vardı. Burası karasuluktu. Yağmurlar yağdığı zaman buradan kaynak suları çıkardı. Gümüşkesen’e giden yol yarıktı, dere yatağıydı. Bizim okul arkadaşları vardı orada, Göçmen Mahallesinde oturan. O aralardan gelir giderlerdi. Gümüşkesen Anıtına giden bir yol yoktu o zaman.

-Buraya Pazar ne zaman kuruldu? Salıpazarının olduğu yere.

-Esas Pazar, benim çocukluğumda CHP ilçe binasının olduğu yerde kurulurdu. Oraya Eski Haliçi, kasaphane, balıkhane denirdi. Oradaki ara sokaklarda, Belediye yokuşunda kurulurdu Pazar.

-Salıpazarı ne zaman kuruldu?-Gazi Menteşe’nin belediye başkanlığı zamanında Salıpazarı vardı. 1966 yılı. Daha önce yapılmış olabilir belki.-Milas sürekli göç alıyor, nüfusu artıyor. Sizin çocukluğunuzun Milas’ı mı daha yaşanılabilir bir şehirdi, şimdiki Milas mı?

-Bizim çocukluğumuzun Milas’ı çok güzeldi. Kaledavazlı fırıncı Halil Amca vardı. Börekçilik te yaptı. Sabah erken işe giderken onun çıkardığı ekmeklerin mis gibi kokusunu ta uzaklardan hissederdik. Taze ekmeğin kokusu burnumuza gelirdi. Bir ekmek çıkarırdı, o ekmeğin kokusu sabahın serinliğinde mahalleyi sarardı. Şimdi ekmeklerde o mis koku yok. Komşular yemek yaptığı zaman birbirine bir tabak ya da çanak götürürdü. Rahmetli ninem, yemek kokmuştur, komşulara da verin derdi. Böyle bir adet vardı o zamanlar. Eskiden komşuluk ilişkileri çok güçlüydü. Şimdi o yok. Aynı apartmanda oturanlar birbirlerine selam vermiyor. Aynı apartmandaki insanlar karşılaştığı zaman, günaydın demekten acizler.

-Size göre Milas’ın önemli sorunları nedir?

-Kapalı giyim pazarında düğün, mevlit gibi etkinliklere izin verilmiyor. Bu bir ihtiyaç, Yol kenarlarındaki otoparklar ücretli olmamalı. Salıpazarı iki katlı olmalıydı. Toprak pazaryeri yeniden düzenlenilmeli. Üzeri örtülmeli. Yerlerde ürün satışı olmamalı, tezgâh üstüne alınmalı. Başka pazarlarda yerde gıda maddesi satışı yok. Bizim buraya çok mal giriyor. Milas’ta bir hal olması lazım. Şimdiki otogar, Özal zamanında hal olarak planlanılmış. Sonra onu otogara çevirdiler. Kamyon garajı olması lazım. Şehir içine kamyon girişlerini yasaklamak gerekiyor.

-Milas göç alıyor, nüfusu artıyor. Milas’ın gidişatını nasıl buluyorsunuz?

-Yabancılaşıyoruz. Eski samimiyetler yok. Eskiden insanlar birbirini tanırdı. Güven kalmadı. Nüfus arttıkça, suç işleme eğilimleri de çoğaldı. Benim gençliğimde böyle şeyler yoktu.

-Çocuklarınız Akseki için özlem duyuyor mu?

-Ata memleketi olduğu için seviyorlar oraları. Büyüklerimizin mezarları hep orada. Gitmek, görmek istiyorlar. Çocuklar da zaman zaman gitmek istiyorlar ama fırsat olmuyor. Buradaki işler ağır basıyor.

 




Bu haber 1111 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SÖYLEŞİ Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI