Tweet |
NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ
Emperyalist ülkelerce işgal edilen, parsel parsel paylaşılan bir ülkenin; bağımsızlık mücadelesi için Bandırma vapurundan, Samsun'dan, karaya ilk adımın atıldığı tarihtir; 19 Mayıs 1919.
Padişah Vahdettin'e karşı, “manda ve himaye kabul edilemez; özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir," diyen MUSTAFA KEMAL'in, bağımsızlık mücadelesinin meşalesini tutuşturduğu gündür; 19 Mayıs 1919.
19 Mayıs 1919; bir bağımsızlık, özgürlük ve kendi kendini yönetme ideolojisinin filizlendiği, umudun örgütlenmeye çalışıldığı tarihsel sürecin başlangıcıdır.
Atatürk ve arkadaşları, 29 Ekim 1923'de, Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti devletini kurdular. 1950'den sonra ise ülke Amerikan yardımları ve ikili anlaşmalarla yine işgalci Batılı Emperyalist ülkelere bağımlı hale getirildi.
68 ve 78 kuşağı gençlik, ülkelerini tam bağımsız hale getirmek için mücadele ettiler. Amerikan 6. Filoya karşı direndiler, “Yankee Go Home,” dediler. Emperyalizmin işbirlikçisi 1971 ve 1980 darbe yönetimleri, devrimci gençliğin üzerinden bir buldozer gibi geçti.
Denizler, idam sehpasında bile, "Kahrolsun emperyalizm, Yaşasın tam bağımsız Türkiye" diye haykırdılar.
19 Mayıs 1919'da bağımsızlık mücadelesini başlatan önder kadroların; o tarihte kurtuluşa olan inanç, azim ve kararlılıkları neyse; bu tarihten 103 yıl sonra bizler de, aynı onlar gibi, ülkemizin tam bağımsızlığı ve özgür toplum için mücadele etme azim ve kararlılığı içindeyiz.
Türkiye, 21. Yüzyılın ilk çeyreğinde; demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlediği; "Yurtta barış, Dünyada barış" ilkesinin savunulduğu; kutuplaştırma ve ötekileştirme siyaseti yerine, barış ve kardeşliğin hakim olduğu yönetim tarzına sahip bir ülke olmalı ve olacaktır.
Hedefimiz, yeniden kuruluşu gerçekleştirmek, kurtuluşu sağlamak ve bunun için umudu örgütlemektir.
19 Mayıs Bayramımız kutlu olsun.