Tweet |
Hepimizin ilkokul yıllarında, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı törenlerinde okuduğumuz, dinlediğimiz şiirlerde; 'Yaşasın 23 Nisan, neşe doluyor insan' sözü çok geçmiştir ve zihnimize bir çivi gibi çakılmıştır.
Kuşaklar boyunca 23 Nisan törenlerinin hafızalarda ayrı bir önemi ve yeri vardır; ömür boyunca hiç bir zaman unutulmaz.
Köylerde ve şehir merkezindeki ilkokullarda 23 Nisan törenleri için aylar öncesinden hazırlıklar yapılır, ront gösterilerini yapacak, şiir okuyacak öğrenciler belirlenir, sürekli provalar yapılır ve sonunda büyük gün olan 23 Nisan, gelirdi.
Milas Şehir merkezindeki ilkokullardan gelen öğrencilerin ront- folklor gösterileri, okunan şiirler ve çeşitli yarışmalarla(çuval, halat çekme, yumurta, yoğurt yeme, spor vb.) festival havasında çok renkli ve coşkulu geçerdi...
Bazen şiirini okurken, okuyacağı şiiri unutan, heyecandan kekeleyen minik öğrenciler ayrı bir heyecan oluştururdu.
İleri yaşta olsak da çocukluğumuzda yaşadığımız 23 Nisan coşkusunu, sevincini hep yaşarız.
**
İlkokulun ilk iki yılını Ağaçlıhöyük İlkokulu'nda, 3-4-5. sınıfları, adını Milas'ta kurulan Menteşe Beyliği'nden alan, tarihi Menteşe İlkokulu'nda okudum.
Okulumuz ve sınıfları 23 Nisan Haftası'nda; Türk Bayrakları ile donatılır, renkli grafon kâğıtları ile duvarlar, pencereler ve tavanlar süslenir, herkes arı gibi çalışırdı.
İkiz erkek kardeşimle birlikte katıldığımız 23 Nisan Çocuk Bayramı törenlerini hiç bir zaman unutamam.
Terzi olan annemizin diktiği tören giysileriyle okulumuza yakın olan evimizden okula, oradan da öğretmenimiz ve sınıf arkadaşlarımızla şimdi Atapark olan toprak sahaya gitmemiz bizim için büyük bir mutluluktu.
Tören alanını dolduran öğrencilerin aileleri ve diğer seyirciler öğrencilerin gösterilerini mutluluk içinde seyreder, konuşmaları ve okunan şiirleri dinlerdi.
Tören alanını çevreleyen satıcılardan bazıları renk renk macun şekeri, bazıları balon, bazıları ise çekirdek, fıstık satardı... 23 Nisan coşkusunu küçük büyük herkes yaşardı.
**
Gel zaman, git zaman, anlayışlar değişti... Okulların ve öğrencilerin çokluğu öne sürülerek her okuldan bir sınıfın 23 Nisan törenlerine katılması istendi ve öğrenci sayısı azaltıldı; bayramlar eski coşkusunu kaybetmeye başladı.
Daha sonra, ' Her okul, 23 Nisan törenlerini kendi okulunda kutlayacak' dendi.
Günümüzde de bütün ilkokullarda yine 23 Nisan törenleri kutlanıyor; çocuklar bayram sevincini yaşıyor, ama bizim çocukluğumuzda olduğu gibi topyekûn yaşanan heyecan ve mutluluk ne yazık ki kalmadı.
Bayramlarımız, kuru ve kısa resmi törenlerle anılır hale getirildi.
**
Dünyada, çocuklara bayram armağan eden tek lider, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür.
Çocuklarımızı ulusal egemenliğin güvencesi olarak gören Gazi Mustafa Kemal Atatürk, padişah egemenliği yerine millet egemenliğine geçişin sembolü olan TBMM'nin açılış tarihini(23 Nisan 1920) Türk çocuklarına bayram olarak armağan etmiştir.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, daha sonra uluslararası hale geldi.
Her 23 Nisanlar’da Türk ve Dünya çocuklarının rengârenk giysileriyle oynadıkları oyunları TRT'den naklen izlemek ayrı bir mutluluk kaynağı olurdu.
Çocuğundan gencine, orta yaşlısından ileri yaşlısına kadar toplumun bütün kesimlerinde Atatürk sevgisi ve 23 Nisan coşkusu her zaman var olacaktır.
Ulusal egemenliğin güvencesi gördüğü için Türk çocuklarına bayram olarak armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, bağımsız bir vatan bırakmak için canlarını veren şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyorum...
Ruhlarınız şad olsun... Işıklar içinde uyuyun.
Egemenliği ve vatanı emanet ettiğiniz yarının büyükleri olan bugünün çocukları, emanetinize sahip çıkacak ve onu koruyacaktır.
Çocuklarımızın, Türk Ulusunun 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun.
Yaşasın 23 Nisan!
Neşe doluyor insan!
**
İlkokul ve 23 Nisan anılarımda ayrı bir yeri olan, mezun olduğum ilkokul olan Menteşe İlkokulu ile ilgili bir durumdan bahsetmeden geçemeyeceğim:
Tarihi Menteşe İlkokulu'nu 3 yıldan beri Milli Eğitim Müdürlüğü binasına dönüştüren önceki dönem Milas Kaymakamı Eren Aslan'ı ve Milli Eğitim Müdürü İsa Bal'ı (öğretmenlerin, öğrencilerin, velilerin ve mezun öğrencilerin tüm itirazlarına rağmen) hiç affetmeyeceğiz.
Okulumun önünden her geçişimde okul anılarım canlanır ve hüzünlenirim.
Tazelenme Üniversitesi Muğla-Milas kampüsünün açılışı ile ilgili bir ziyaretimiz sırasında, M.E.M. İsa Bal'a, " Çocuk sesleriyle cıvıldaşan okulumu ne hale getirdiniz?" dediğimde, "Yine öğrenci ile ilgili bir kurum oldu," diye yanıt vermişti.
İdarecilerin, kurum amirlerinin yıllar geçse de hizmet ettikleri şehirde iyi anılmaları ve sevilmeleri için toplumun hassasiyetlerine, değerlerine önem vermelidir.
Yıkmadan, duyguları örselemeden toplum için hizmet yapmaları gerekmektedir.