Tweet |
Dünya’dan Muğla’ya bakıldığında gözle görülen ilk şey doğa. Yeşilin her tonunu barındıran cennet şehrimiz, denizin özel mavi rengiyle buluşarak eşsiz bir doğa harikası haline gelmiş, hem Türkiye’mizin hem de dünyanın gözdesi haline gelmiştir.
Bize düşen birincil görev ise sahip olduğumuz bu güzelliği korumak, kollamaktır. Sadece insan faktörü değil, “canlı” faktörünü göz önünde bulunduran bizler, yeryüzünde yaşayan tüm canlılara saygı duymalı, onları koruyarak, onlarla birlikte yaşamalıyız. Ağaçlarımız, ormanlarımız, ormanlarımızda dünyaya gelen epidemik bitkiler ve diğer canlılarla bir bütün olduğumuzu asla unutmamalıyız.
Bizler, bu kadar güzelliklere sahipken, bu güzelliklerin elimizden alınmaya çalışıldığını görmekte ve bunun şiddetle karşısında olduğumuzu ifade ederek, bu yok oluşa izin vermeyeceğimizi vurgulamak isteriz.
YAZ MEVSİMİ GELDİĞİNDE KORKMAK İSTEMİYORUZ
Mart ayı geldiğinde yaz geliyor diye sevinmemiz gerekirken, bugün “inşallah bu sene ağaçlarımız yanmaz/ yakılmaz” diye dua eder hale geldik. Doğanın adım adım katledildiğini, ciğerlerimizin peyderpey söndürüldüğünü görmek bizleri kahrediyor ve biz bu duruma sessiz kalmak istemiyoruz. Bizler yaz mevsimi geldiğinde korkmak istemiyor, güzel doğamızda en güzel şekilde yaşamak istiyoruz. Gerek insan faktörü, gerekse çeşitli faktörlerle yok olan ormanlarımızı değil, yem yeşil bir Muğla için son nefesimize kadar mücadele etmemiz gerekiyor.
“MUĞLA’YI KÖMÜRE TESLİM ETMEYECEĞİZ”
Bir başka kanayan yaramız kömür. Muğla’mızı kömüre teslim etmeyeceğiz. Kömürsüz Muğla için mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Bilindiği üzere Yatağan ilçemizde maden ocakları doğaya ve ağaçlara ciddi anlamda zarar vermektedirler. Termik santral yüzünden çevre ve hava kirliliği ile karşı karşıyayız. Bölge halkımızın bu durumdan rahatsız olmasının yanı sıra, bölgede yaşayan tüm canlılar da yavaş yavaş tükenmektedir.
TEMİZ HAVAYA HASRET KALDIK
Bizlerin istediği tek şey temiz havamız. Temiz havamızı bize geri verin çünkü hasret kaldık. En büyük zenginliğimiz olan zeytinliklerimiz dahi artık bizleri terk etti. Dizilere/ filmlere konu olan zeytin ağaçlarımız artık nefes alamıyor ve bunun tek sebebi maden firmalardır. Türkiye’ye ve dünyaya adını duyuran zeytin ağaçlarımız için özgürlük istiyoruz. Dünyadan 640 firmanın katıldığı yarışmada zeytin yağı yarışmasında dünya birincisi unvanına sahip olduğumuz için gurur duyarken, bu ağaçların yok olmasını görmekten de büyük üzüntü duyuyoruz. Bizler, kömürsüz Muğla için mücadelemize devam edeceğiz. Bodrum ilçemizde 1 milyon metre kare zeytinlik alanın kamulaştırılarak taş olacağını duyuyoruz. Zeytinlerimizin yok olmaması için mücadelemiz devam edecektir.
MUĞLA SAHİPSİZ DEĞİLDİR
Turizmin, yeşilin cenneti Muğla adım adım katledilmekte, her geçen gün kıyıma bir yenisi daha eklenmektedir. Bizlerin buna müsaadesi yoktur. Muğla’yı size yedirmeyiz, Muğla sahipsiz değildir. Halkımız da bilmelidir ki, Muğla’nın büyük derdi varsa, dertlerin DEVASI da vardır.