Tweet |
Kent konseyi yönetimi mahkeme kararı ile 20 Ocak tarihinde darbeci yönetimden geri alınmıştır. Ancak bu mahkeme kararı darbe tezgâhçıları tarafından hazmedilememiştir. Bu hazımsızlık; sosyal medya hesaplarına el koyma, konseyi çalışamaz hale getirme, konsey binası anahtarını konseyin en üst düzey temsilcisi olan konsey başkanına vermeme gibi çocukça sayabileceğimiz iş ve işlemlerle, Milas kamuoyunda gereksiz meşguliyet yaratma, iş ve zaman kaybına neden olma gibi sonuçlar doğurmuştur.
Mahkeme kararı, darbenin yapıldığı 31 Mayıs 2022 tarihinden sonraki tüm işlemleri iptal etmektedir. Dolayısı ile 15.10.2022 tarihinde istifa ettiği gerekçesi ile yürütmede olmaması gerektiği iddia edilen Metin Polat’ın istifası yok hükmündedir. Öte yandan gençlik meclisi başkanı Çağatay Şen, darbe girişiminin tezgâhlandığı yürütme toplantısında, darbe girişimcilerine lanet okuyarak o toplantıyı terk etmiş ancak yürütme kuruluna yazılı bir istifa sunmamıştır. Dolayısıyla yürütme kurulu üyeliği devam etmektedir. Kadın ve gençlik meclisleri kendi seçimlerini yapıp yönergelerini hazırlamak üzere geçici yürütmelerini oluşturmuşlardır.
Darbeciler bizi azınlık olarak tanımlayarak karar alma yeterliliğimizi tartışmaya açmak istemektedirler. Azınlık olmak haksız olmak anlamına gelmez. Mahkeme kararı uygulanacağı günden itibaren tüm toplantılara darbeciler da dahil tüm yürütme kurulu üyeleri gerek telefonla, gerekse whatsapp mesajları ile çağrılmışlardır. İstifa ettiklerini açıklayan kişiler hiçbir toplantıya katılmadıkları gibi mazeret de belirtmemişlerdir. İstifa açıklamalarını yasadışı bir şekilde ellerinde tuttukları konseyin sosyal medya hesaplarından yapmış olmaları zaten kendi başına açık bir suç teşkil etmektedir. İstifa, konsey başkanlığına yazılı olarak verildiğinde ancak geçerlilik kazanır. Bu tavır dahi konsey yürütmesini işlemez ve çalışamaz hale getirme kastının açık tezahürüdür. Ek olarak Milas Kent Konseyi çalışma yönergesi hükümlerine göre mazeretsiz olarak art arda üç toplantıya katılmayanların üyelikleri kendiliğinden düşmektedir.
Bilindiği üzere Mehmet ATEŞ’in Milas Belediye Başkan yardımcılığı sona ermiştir. Bir siyasi partiden belediye meclis üyeliği dışında sıfatı kalmamıştır. Yasal açıdan kent konseyi genel sekreteri olarak göreve devamı mümkün değildir. Dolayısıyla Kent konseyi ile bir ilişkisi kalmamıştır.
Bizleri usulsüzce yetkisiz işler yapmakla suçlamak, Türk yargısının verdiği kararı tanımamaktır. Yargı, yetkinin bizde olduğuna karar vermiş, buna yapılan itiraz da reddedilmiştir. Yargı kararını tanımayıp, kent konseyi sosyal medya hesaplarını gasp edip, bir de bu hesaplar üzerinden suçlamalarda bulunmak en hafif ifadeyle hadsizliktir. Milas Kent Konseyi sosyal medya hesapları bu konseyin yasal yürütmesinin kullanımında olmak zorundadır ve en kısa sürede erişim şifrelerinin yürütme kuruluna teslim edilmesi gerekmektedir. Aksi taktirde yasal yollara başvurmaktan ve sorumluların yargı önünde hesap vermesinden imtina etmeyeceğimizin bilinmesini isteriz.
Sosyal medya hesaplarını ve konsey binasının anahtarlarını yürütme kurulu kararı olmadan istiyor olmamız bir sorun teşkil ediyor idi ise, dün(17 Şubat 2023) anahtarların hangi gerekçeyle kent konseyi başkanı Çağlayan Üçpınar’a verildiğini bu darbecilerden birisinin açıklaması gerekmektedir.
İlk düğme yanlış iliklenirse geri kalan tüm düğmeler yanlış iliklenir. Zeytin mitingi sürecinde, belediye başkanının yaptığı idari bir tasarruftan dolayı protesto edilmesini, hiç tarafı olmadığı halde kent konseyine fatura etmek ilk yanlış iliklemeydi. Sonrasında diğer düğmelerin halini görüyoruz.
Zeytin mitinginden sonra, mahkeme kararından sonra ve mahkeme kararının uygulanması sonrasında, kısaca sürecin hemen her aşamasında, sorumlu davranarak belediye başkanlığından yazıyla, telefonla, ortak kişiler aracılığı ile randevu istenmiştir. Ancak her defasında, sorunları çözmeye, Milas’ın kent konseyinin tartışmaların dışına taşınması yönündeki her girişimimiz maalesef karşılıksız bırakılmıştır.
Darbeciler genel kurulu darbeci yöntemlerle değil, olağan ve hukuki yollarla toplasalar idi bugün bu tartışmaların hiçbirinin yapılması gerekmeyecekti. Mevcut yürütmedeki hiç kimsenin buraya kazık dikmek gibi bir amacı yoktur. Yapılan hukuksuzluk ve saygısızlıklara karşı onur mücadelesi veriyoruz. Mahkeme kararının uygulanarak görevin tarafımıza devri üzerinden sadece 29 gün geçmiştir. Bizans oyunlarına bir süre olsun ara verilirse, darbe öncesinde başlanan çalışmaları belirli bir düzeye getirerek ve içinden geçmekte olduğumuz olağanüstü dönemle ilgili sorumluklarımızı yerine getirerek genel kurulun huzuruna gitmek birinci önceliğimiz olacaktır.
Deprem hepimizin ortak acısıdır. Yaraları birlikte sarmaya çalışmak yardımlaşmanın ve toplumsal dayanışmanın temel unsurudur. Milas Kent Konseyi olarak bize iletilen yardım taleplerini karşılamak için AFAD ve Kızılay’ı adres göstermekten başka yollar da olmalı diye düşünerek sorumluluk aldık ve yapabileceklerimizi önümüze koyduk. Bizimle ortak hayalleri olan arkadaşlarımızın öncelikle kendi imkanları dahilinde temin edebildikleri az sayıdaki konutlara depremzede kardeşlerimizi yerleştirip, onların gereksinimlerini karşılamayı amaçladık. Bu süreçte bize iletilen maddi bağışları kesinlikle kabul etmedik, etmeyeceğimizi ilan ettik. Bu konuda hukuki destek de alarak yasal olmayan bir adım atmama yönünde tedbirlerimizi aldık.
Her şey bir yana, böylesi bir afet karşısında insanların samimi yardımlaşma çırpınışlarını bir suçlama haline dönüştürmek, kanun dışı iş yapılıyormuş gibi lanse etmek hiçbirinize yakışmadı!
Yaşadığımız büyük felaket ve sonuçları ortada durur iken; kamuoyunu, kişileri ve kendimizi bu tür uğraşlarla meşgul etmek zorunda kalmaktan ziyadesiyle üzüntü duyuyoruz. Şuna emin olunmalıdır ki bundan kaçınmak için çok samimi ve büyük bir çaba sarf ediyoruz. Tüm çabamıza rağmen elimizde olmayan sebeplerle bu kısır çekişmenin tarafı olmuş olmaktan dolayı Milas halkının affına ve hoşgörüsüne sığınıyoruz.
Çağlayan ÜÇPINAR / Milas Kent Konseyi Başkanı