NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

Emekli öğretim üyesi ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tazelenme Üniversitesi (TAÜ) Milas Kampusunun kurucularından Prof. Dr. Haldun Abdullah(83), uzun süredir tedavi görüyordu ve hastalığı tedaviye olumlu yanıt vermeyince, İZAN Hastanesi konukevinde 3 Nisan Pazar günü yaşamını yitirmişti.

Haldun Abdullah Hoca, bugün Milas şehir mezarlığında defnedildi, hem sevenleri hem de TAÜ Milas kampusundaki arkadaş ve öğrencileri tarafından yıldızlara uğurlandı.  Cenaze defni sırasında Ankara’da yaşayan kızı Ceren Abdullah, babasına karşı son görevini yerine getirmek için Milas’taydı.

Haldun Hoca’nın defin işlemi tamamlandıktan sonra sevenleri, dostları ve TAÜ Milas Kampusunun 60’lık-65’lik öğrencileri, mezarı başında onunla ilgili duygu ve düşüncelerini paylaştılar, anılarını anlattılar. Her konuşmacının, onu anlatırken, gözleri doluyor, konuşmakta zorlanıyordu. Haldun Hocayla aynı apartmanda kalan ve aralarında iyi bir dostluk bağı oluşan Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Günlük ise, gözyaşlarına hakim olamayarak uzun süre konuşamadı.

Cenaze törenine katılanların, Haldun Hoca’yla ilgili duygu ve düşünceleri şöyle:

Ceren Abdullah (Kızı): “Babam kendi seçimi ve tercihiyle burada o kadar güzel bir ortam yaratmış, öyle güzel bir yaşam ve aile kurmuş ki güzel geçmiş bir yaşama yaraşır bir hayat geçirmiş burada. Güzel günler geçirdi Milas’ta. Biz hep mutluluğunu takip ettik, buna tanık olduk. Sizleri tanıdığı, sizlerle yolu kesiştiği için de çok şanslı. Onunla çok güzel ilgilendiğiniz için çok müteşekkiriz, Milas’taki arkadaş ve dost çevresine. Buraya da bir katkı sağlaması bizim için bir gurur vesilesi. Çok güzel paylaşımları olmuş. Şanslıymış. Babamı Ankara’ya çok götürmek istedik ama kabul etmedi. Burada yaşamak ve burada ölmek istedi. Biz de saygı duyduk, kararına. Burayı içselleştirmiş ve Milas’ı çok seviyordu. Böyle bir karar verdiği için ben de çok memnunum. Biz Ege aşığıyız. Ege’ye her gidişimizde babamı burada ziyaret edebileceğiz. Bu bizim için çok daha özel bir durum. Babamla ilgilenen herkese teşekkür ediyorum.”

Prof. Dr. Muammer Tuna (Muğla Sıtkı Koçman üniversitesi TAÜ Kurucusu): “Haldun Hocamızı, Milas Kampüsümüzün kuruluşunda çok büyük bir emeği var. Milas Kampüsünün kuruluş hazırlıkları sırasında biz ilk onunla görüştük. Üç yıl önceydi. Kendisiyle devamlı diyalog içinde olduk. Bugün Milas’ta 50-60 öğrenciye ulaştık. Kendisi bizim Milas Tazelenme kampüsünün hem öğrencisi hem hocasıydı. Kendisi, hocaların hocası. Türkiye’de ve Libya’daki üniversitelerde birçok Elektrik ve Elektronik bölümünün kurulmasına öncülük etmiş çok değerli bir hocaydı. Sadece Milas kampüsünün kurulmasında değil gelişmesinde ve kökleşmesinde de çok emeği oldu. Son zamanlarda çevre, çevre krizi ve iklim krizi gibi konularla çok ilgileniyordu. Altıncı yok oluş diye bir süreç var, onunla çok ilgileniyordu. Yeri, gerçekten doldurulamaz birisi. Bizim içimizde derin bir boşluk bıraktı. Çok üzüldük. Zihni çok açık, günde 8-10 saat çalışan birisiydi. Öğrendiklerini, bildiklerini çevresine vermeye, yaymaya çalışan bir kişiydi. Çok daha fazla katkı sağlamak istedi bizim programa ama kendisi çok derinlikli bir donanıma sahip olduğu için bizim TAÜ öğrencilerimizin takip edebilme seviyelerinin çok üstündeydi. O nedenle biz kendisini çok fazla yormamaya çalıştık. Bugün burada kendisini toprağa verdik ama o hep aramızda olmaya devam edecek. Işıklar içinde uyusun.”

Abdülkadir Bozacı (Muğla TAÜ Öğrencisi): “Onun güler yüzü her zaman bizim önümüze gelecektir. Ben her onunla karşılaştığımda, güler yüzü daima benim karşımda canlanırdı. Bana bir kitap tavsiye etmişti; Çevre ve Ekoloji. Fikret Berkes ve Mine Kışlalıoğlu’nun yazdığı kitap.  Bilmediğim çevre ve ekoloji konularını Haldun Hocam’dan öğrendim. Kısa zamanda dost olmuştuk. Aramızda bir tartışma vardı. 27 Mayıs Anayasası tartışması. Ben iyileştikten sonra geleyim bu tartışmayı bitirelim demişti. Maalesef bitiremedik. Çevre ve Ekoloji kitabını daima saklayacağım. Ruhu şad, kalanların başı sağolsun.”

Turan Kıymaz (Milas TAÜ öğrencisi): “Milas’ta TAÜ’nin kurulmasında öncülük yapan tek kişidir. Daha sonra Zerrin Baydar bu işin içine girdi. Kendisine çok müteşekkiriz. Bizim jokerimizdi. Ders verecek hoca bulamadığımız zaman, Haldun Hoca gel dediğimiz zaman o hazırdı. Eksikliğini çok hissedeceğiz.”

Besalet Alkaya (Milas TAÜ Öğrencisi): “Haldun Hoca, öğretmenimizdi. Büyük bir öğretme isteği vardı içinde. Ben ondan çok şey öğrendim. Abilik ve dostluğun ötesinde, sanki Dünyaya öğretmek için gelmiş bir kişi konumundaydı. Geldiği her yerde, her konuya ilgisi vardı. Doğma büyüme Milaslılardan daha çok Milaslıdır, Karyalıdır, Karya kültürüne çok ilgi duyardı. Şimdi o çok sevdiği Karya topraklarında yatıyor. Hep hatırlayacağız kendisini.”

Gülden Sökelioğlu (Milas TAÜ öğrencisi): “Onun Milasla ilgili hayalleri vardı. Bunu çok istiyordu. Bu hayali, ‘Karya Tarih Akademisi’nin kurulmasıydı. Hocamıza burada söz verelim, onun hayalini bir vasiyet olarak kabul edelim ve bunu gerçekleştirmek için çalışalım. O tam bir Karya ve Milas sevdalısıydı. Bu akademi kurulduğu zaman da akademiye onun adını verelim. Bu şekilde onun anısını yaşatalım. Onu unutmayacağız.”

Muharrem Keskin (Sanatçı): “Haldun Hocayla aranızda ilk tanışan benim. Ben Haldun Hocamla Midilli Restaurantta karşılaştım. Ben 2017 yılında Milas’a geldim. O da aynı yıllarda gelmiş. Kendisiyle ilk konuşmamızda 3-4 saat konuştuk. Sanat tarihi, arkeoloji, çevre vb. konularda. Onun çok birikimli bir insan olduğunu fark ettiğimde, ulaşabileceğim insanlara ulaşmaya çalıştım. Haldun Hocayı onlarla tanıştırdım.  Belki birlikte bir şeyler yapılabilir diye. O sırada karşımıza tazelenme olayı çıktı. Sonra Mehmet Günlük hocamızın adını lanse ettik. Sonra Muammer Hocamıza ulaştık. 60 yaşın altında olduğum için Tazelenme Üniversitesinin içinde olamadım. Bundan sonraki zaman dilimi içinde Haldun Hocayı yaşatabilecek her şeyin, her çalışmanın içinde varım. O birikimli, güzel insanı unutmak mümkün değil.”

Bisal Kale (Milas TAÜ Öğrencisi): “Ben de Haldun Hocamızın bir konusuna değineceğim. Menteş’de Özel engelli çocukların okulu var. Oraya çok ilgi gösterdi. Oraya gittik, onlarla görüştü. Oraya yardım etmeye çalıştı. Haldun Hoca, hakkını helal et. Işıklar yoldaşın olsun.” 

Mehmet Günlük (Milas Meslek Yüksek Okulu Dr. Öğr. Üyesi): (Ağlamaktan uzun süre konuşamadı ve sonra yavaş yavaş konuşmaya başladı) Anlatacağım çok şey var ama anlatamıyorum. Son ödevlerimizi beraber hazırlamıştık. Sizlere faydalı olmak için üniversitedeki günlerine geri döndü. Geç saatler kadar çalıştık. Sizleri seviyordu. Burayı seviyordu. Benim hayatıma çok farklı girdi. Şu anda burada bulunuyorsak, birbirini tanımayan, farklı yerlerden gelen insanlar, onun sayesinde tanışmıştır. Muammer Hoca, Muğla’da bu işin organizasyonun yapmıştı ama bizi burada bir araya getiren, ilk kıvılcımı o atmıştır. Ondan sonra bu grup büyüdü. Yaşamım boyunca kendisini hiç unutmayacağım, hep varlığını sürdürecektir bende.”

Zeynep Aktoğu (Milas TAÜ Öğrencisi): “Hepimiz sınıf arkadaşıyız. Pandemi döneminde evini sınıf yapmıştı. Kırmızı-mavi sandalyeler almıştı. 2ağır şu arkadaşlarını, devam edelim’ derdi bana. Hanife (Anlaş) ile ben onu asiste ediyor, asistanlığını yapıyorduk. Çok güzel karşılardı bizi. Kekler yapardı. Ceren de Ankara’dan yetişirdi. Ceren kek yolladı size derdi. Nutuk’a başladık. Nutuk’u okumaya, anlamaya çalışıyorduk. İki sene boyunca çok güzel anılarımız oldu.”

Hanife Anlaş (Milas TAÜ Öğrencisi): “Hocamız, abimiz, arkadaşımızdı. Bize şunu söylerdi: ‘Nutuk okuma parçaları ve zaman çizelgelerinde, Atatürk olsaydı burada ne düşünürdü?’ Onun sayesinde nutuk nasıl okunur biz onu öğrendik. Her hafta Cuma günleri onun evine Nutuk okumak için gittik. Çok disiplinliydi. Çalışmayı, öğretmeyi, karşısındakine bir şeyler vermeyi çok severdi. Messenger’den bize sorular gönderirdi. Çok iyi bir insandı.”

PROF. DR. HALDUN ABDULLAH KİMDİR?

1939 yılında Bağdat'ta doğdu. 1974-77 yılları arasında Libya Bingazi Üniversitesinde Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü kuruculuğu; 1977-78 yılları arasında ODTÜ öğretim üyeliği; 1984-1990 yılları arasında ODTÜ Vakfı firması EBİ, ALARKO, TELETAŞ, NOVA Mühendislik Müşavirlik firmalarında danışmanlık; 1991-94 yılları arasında TÜBİTAK Ankara Elektronik Araştırma Geliştirme Enstitüsü (AEAGE), ODTÜ ve BİLKENT Üniversitelerinde araştırmacı ve öğretim üyeliği; 1994-96 yılları arasında K.K.T.C. Doğu Akdeniz Üniversitesinde öğretim üyeliği; 1997-2006 yılları arasında Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümü öğretim üyeliği; 2002-2004 yılları arasında Gebze deki TÜBİTAK MAM, Bilişim Teknolojileri Araştırma Enstitüsünde Müdür yardımcılığı ve 2009-2011 yılları arasında Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Bölümü kuruculuğu görevi yaptı; Elektronik devreler ve sistemler alanında uluslararası tanınırlığa sahiptir. Sona olarak Milas TAÜ kuruluşunda aktif sorumluluk aldı.