İSMAİL SELİM

İskele Mahallesi'nin çarşıya yakın bölgesini dolaşmışlardı. Çok yorgun görünüyordu. “Bitti mi?” dedim Sol Parti Datça Belediye Meclis Üyesi adaylarından Mehmet Erdal'a. “Bitti sayılır. Sokaktaki seçim çalışmasını bugün itibarıyla bitiriyoruz. Mesajımızı, % 100 olmasa da Datça Yarımadasında yaşayan bütün vatandaşlara iletmeyi başardığımızı düşünüyorum.” dedi. Seçim öncesi son konuşmamızdı.

 ÇOK YORULDUK AMA DEĞDİ!

Yorulmuşa benziyorsun?

“Evet. Çok yorulduk ama değdi, doğrusu.”

Neden?

“TİP, DEM PARTİ, TÖP ve EMEP'e Datça Belediye Meclisi'ne ortak adaylar çıkarmayı önerdiğimiz süreçte de benzer bir çalışmayı örgütlemeyi düşünüyorduk. Bunu başaramayıp Sol Parti olarak Datça Belediye Meclis seçimine kendi adımız ve logomuz ile girmekten başka çaremizin kalmadığını gördükten sonra 'iş başa düştü' deyip giriştik bugün sonlandırdığımız seçim çalışmasına. 'Pazar yerlerine de uğrayalım, ana yollara da çıkalım ama asıl olarak Datça Yarımadasını baştan başa donatalım, sokak sokak, ev ev dolaşalım. Ulaşabildiğimiz bütün kapıları çalalım. Derdimizi anlatalım. Dertlerini dinleyelim. Gerisi Datçalı seçmenlere kalsın!' dedik. Nitekim büyük ölçüde bunu başardık. Şimdi karar verme sırası Datçalı seçmenlerde.”

 DATÇA'DA İZ BIRAKAN BİR SEÇİM ÇALIŞMASI YAPTIK

Konuştuğunuz Datçalıların tepkileri nasıldı?

“Kadın-erkek her yaştan yüzlerce Datçalıyla konuşma olanağımız oldu. Kapıları çalarken, asla 'Şu kapıyı çalalım, bu kapıyı pas geçelim' demedik. Dış gözlemimiz sonucu 'bu evde yaşam belirtisi var' kanısına vardığımız evlerin kapı önlerinde ya 'Kimse var mı?' diye seslendik ya da doğrudan kapı zillerini çaldık. Balkonda oturan, bahçede dolaşan, sokak aralarında karşılaştığımız her Datçalıyla bir biçimde temas kurmaya çalıştık. Çok kısa da olsa neden dolaştığımızı, derdimizin ne olduğunu, neden 'denetleme yetkisi' istediğimizi anlattık. İnanır mısınız, konuştuğumuz yüzlerce Datçalıdan sadece iki-üç kişi 'Ben size oy vermem. Ben şu partiye/adaya oy vereceğim. Hiç boşuna uğraşmayın.' yollu tepki gösterdi. İlk anda, uzattığımız bildiriye 'Hayır. İstemiyorum' diyen çok sayıda Datçalı, konuştuktan sonra bildirimizi okuyacaklarını ve belediye meclis seçiminde Sol Parti'ye oy vermeyi düşüneceklerini söylediler. Bu hemşerilerimizle tokalaşarak ve 'görüşürüz' diyerek ayrıldık.

Bizi çok mutlu eden, umutlandıran, bize cesaret veren, yürüdüğümüz yolun doğru olduğuna inancımızı tazeleyen tepkilerle de karşılaştık: Yazı Mahallesinde evinin kapısını çaldığımız bir Datçalı, yıllar önce kendisinin ve eşinin farklı zamanlarda Datça Belediye Meclisinde CHP Belediye Meclisi Üyesi olarak görev yaptıklarını, bizim 'doğru olanı' yaptığımızı, İskele Mahallesinde bulunan Mesudiyeliler Sitesinde konuştuğumuz Datçalı bir kadın kendisinin aslen Mesudiye Mahallesinden olduğunu, bu seçim sürecinde kapısını sadece 'bizim' çaldığımızı söyledi. Pek çok Datçalı, ilk kez sadece 'Denetim yetkisi isteyen birileri ile karşılaştıklarını', 'yönetme yetkisi ile denetleme yetkisinin farklı kesimlere verilmesinin şart olduğunu', 'her yerde denetimin şart ve çok önemli olduğunu'... dile getirdiler.

Bir yerel İnternet sitesinde Emre Sarı bize yönelik olarak 'Ahlaklı siyaset ve saha çalışmalarınızdan dolayı tebrik ediyorum. Yüzlerce afiş astınız ama hiçbir siyasi partinin afişine dokunmadan, sökmeden, söküleni tekrar yapıştırarak örnek siyaset', Nazmiye Halvaşi kendi sosyal medya hesabında 'en iyi çalışan ekip' olduğumuzu... yazdı. Konumları gereği adlarını yazmak istemediğim bazı tanıdıklar 'Sahada seçim çalışması yürüten tek parti' olduğumuzu söylediler.

Bütün bunlar çok onur verici sözlerdi. Hepsine teşekkür ediyorum.”

Çok özet olarak, yürüttüğünüz seçim çalışması hakkında sen ne düşünüyorsun?

“31 Mart'tan sonra geriye dönüp baktığımda başka neler söyleyebilirim bilemiyorum ama şimdiden şunu söyleyebilirim: 31 Mart 2024 Yerel Seçim sürecinde, sürecin ilk anından itibaren bir bütün olarak eşitlerimizden farklı, kendi içinde tutarlı, 40 yıldır devam eden yenilginin oluşturduğu kabuğu kırmayı deneyen, sistemin izleyici konumunda bıraktığı vatandaşı özne olarak gören ve yaşama müdahil olmaya davet eden bir seçim çalışması yürüttük. Ana yolların ötesine geçtik. Datçalıların kapısını ellerimizde hediye paketleri olmadan, düşündüklerimizi anlatmak için çaldık. Sanırım başarılı da olduk. Datça'da iz bıraktık.”

 DATÇALI SEÇMENİN KAFASI ÇOK KARIŞIK

Gözlemlediğiniz kadarıyla Datçalı seçmen ne yapacak?

“Emecik Mahallesinden başlattığımız seçim çalışmalarımız sürecinde sahada hiç şüphesiz bazı şeyler görece değişmiş olabilir, öncelikle bunu belirtmeliyim; gittiğimiz ve dolaştığımız yerleri ikinci kez gidip dolaşma olanağımız olmadığı için bu değişimin boyutuna dair somut bir şey söyleyemem.

Gözlemlerim çerçevesinde şunları söyleyebilirim: Datça'da seçimin sonucunu belirlemede önemli bir payı olan İskele Mahallesinde seçmenin kafası özellikle belediye başkanlığı konusunda çok karışık; haklı ya da haksız, bunun pek çok nedeni var. Bu kafa karışıklığının sandığa nasıl yansıyacağını tam olarak kestiremiyorum.

Sandığa gitsinler ya da gitmesinler Datçalı seçmenlerin 31 Mart günü yapılacak yerel seçime yönelik tavrını a) kalbiyle, b) aklıyla ya da c) kalbinin sesini aklının süzgecinden geçirerek belirleyeceğini gözlemlediğimi söyleyebilirim.

Hangi seçmen hangi nedenle tavrını belirlerse belirlesin, kendince haklı bir ya da birkaç nedeni var; bunu teslim etmeliyim.

Datça Belediye Başkanlığı ve Datça Belediye Meclis Üyeliği seçiminde çıkacak sonuçlara göre seçimin sonucunu belirleyen başat etmenin ne olduğunu hep birlikte öğrenebileceğiz.”

 DENETİM OLMAZ İSE GELEN GİDENİ ARATABİLİR!

Sol Parti'nin “Denetleme yetkisi istiyoruz!” talebi karşılık buldu mu?

“Bulduğunu düşünüyorum. Datçalılar geçtiğimiz yıllarda Datça Belediyesi'nin uygulamalarına dair şikayetlerinin, örneğin belediye başkanının yeterince sahada olmayışının, bazı belediye meclis üyelerinin konumları gereği elde ettikleri bilgileri kişisel rantları için kullanmalarının, anormal bir biçimde zenginleşmelerinin, personel alımında liyakatın asıl belirleyici unsur olmamasının, belediye personelinin randımanlı çalışmamasının, hizmetlerin yeterli ölçüde ve zamanında yerine getirilmemesinin... 'denetim eksikliğinden' de kaynaklandığını düşünüyorlar. Datça'nın Ege'nin incisi olması nedeniyle 'Denetim' olmaz ise gelenin gideni aratacağının farkındalar. Biz tam da bu ihtiyaca cevaben 'Biz denetim yetkisi istiyoruz. Yönetme yetkisini kime verirseniz verin, denetim olduktan sonra seçilecek başkanın istediğiniz gibi çalışmasını başarabiliriz. Sizin Datça Belediye Meclisinde gözünüz, kulağınız ve sözünüz oluruz. Bu konuda Sol Partililer olarak bize güvenebilirsiniz.' diyoruz.

Çağrımızın karşılık bulacağına inanıyoruz!”