Mehmet ERDAL

     Ülkemizin sakin yerlerinden Datça'da bir öğretmene çalıştığı okulda bir öğrenci yakını tarafından sözlü ve fiziki tacizde bulunuldu; bütün öğretmen sendikaları, ortaklaşa olarak yaptıkları bir basın açıklaması ile olayı kınadılar.

     Eğitim-Sen Datça temsilcisi Hüseyin Cihan'dan alınan bilgiye göre, olay, 06.04.2022 Çarşamba günü saat 16.30 civarı Yılmazlar Ortaokulunda yaşandı.

     Yılmazlar Ortaokulunda okuyan ve birçok kez uyarılan bir öğrenci, bir kez daha sorun olunca disiplin kuruluna sevk ediliyor; öğrencinin ailesi, konu disiplin kurulunda görüşülmeden öğrencinin kaydını alıyor ve Reşadiye'ye taşıyor. Bu olayı öğrenen öğrencinin dedesi okula geliyor, okul müdürünü soruyor ve ardından okul müdürüne sözlü hakaretlerde bulunmaya başlıyor. Bu sözlü hakaretleri kamerası ile kaydetmeye başlayan müdüre hanımın (T.B) eşinin (S. B) üzerine yürüyor; telefonu elinden almaya çalışıyor ve fiziki tacizde bulunuyor. Bilahare, olay Datça Emniyetine bildiriliyor. Polisler geliyor.

     Olayın duyulması üzerine Datça'da temsilciliği olan bütün eğitim sendikaları toplanıyor, yazılı ortak bir basın açıklaması hazırlıyor ve bugün saat 13.00'te Yılmazlar Ortaokulu önünde bu basın açıklamasını okuyorlar.

     Okunan basın açıklaması “Yine Vandalizm, yine şiddet, yine zorbalık, yine darp. Maalesef yine hedefte öğretmen.“ diyerek başladıktan sonra şöyle devam ediyor: “Çünkü öğretmeni koruyan bir yasa yok, güvenlik önlemi yok, herhangi bir yaptırım yok.  Okullarda güvenlik personeli yok.

Okulda disiplin kuruluna giden bir öğrencinin (velisi değil) yakını okulu basıyor, koridorda öğrencilerin, velilerin, çalışanların gözü önünde okul müdürü Tülay Hanıma ve müdür yardımcısı Sedat Beye ağza alınmayacak küfürlerle hakaret etmeye başlıyor, tehdit ediyor,  etnik söylemlerde bulunuyor ve hızını alamayıp öğretmen arkadaşımızı darp ediyor.

     Öğretmenlerimizi hedef alan saldırılar günbegün artıyor. Kaygı verici boyutlara varan bu saldırılar üzüntümüzü katmerleştiriyor, geleceğe yönelik endişelerimizi arttırıyor.

     Öğretmene saldırı; eğitimimize saldırıdır, geleceğimize saldırıdır. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın yetiştirilmesine, topluma faydalı bir birey haline gelmesine katkıda bulunmak istiyor isek; saldırganlara karşı, toplum olarak, ülke olarak önlem almak zorundayız. 

     Buradan Milli Eğitim Bakanlığına ve hükümet yetkililerine sesleniyoruz; Öğretmen şiddet haberlerine konu olmamalıdır. Öğretmen hak ettiği değeri ve itibarı görmelidir. Öğretmene yapılan şiddete ilişkin caydırıcı nitelikte yasal bir düzenleme acilen yapılmalıdır. Disiplin yönetmeliklerindeki yetersizlikler giderilerek öğretmene verilen değer hususunda veli bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Okullardaki güvenlik önlemleri artırılmalı, bu tür saldırılara karışanların kamu hizmetlerinden faydalanmalarına yönelik kısıtlamalar getirilmelidir.

     Öğretmenlerimizden öğrencilerimize, yöneticilerimizden velilerimize kadar bütün eğitim camiasını, millet temelinde geniş bir aile gibi düşünüyoruz. Bizim nazarımızda her üyesiyle saygıya değer bu ailenin hangi ferdine olursa olsun, yapılan saldırıyı kayıtsız şartsız kınıyor, Tel’in ediyoruz.

Okul Müdürü arkadaşımız Tülay Hanım’a, müdür yardımcısı Sedat Bey’e ve saldırıya uğrayan bütün eğitim çalışanlarına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, şiddete başvuranları kınıyor ve yetkilileri gereken tedbirleri almaya davet ediyoruz. Konunun yasal takipçisi olacağımızı buradan belirtiyoruz. Şiddet eylemleri ile değil; eğitime, eğitimciye, geleceğe dair umut verici eylemlerle bir araya gelmeyi ümit ediyoruz.”