Tweet |
NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ
30 Temmuz Cuma günü Milas’ta bilirkişilerin gerçekleştireceği iki önemli keşif vardı. Bunlardan birincisi, İkizköy-Karadamlı Akbelen mevkiinde 750 dönümlük alanda Yeniköy Termik santralinin kömür ihtiyacını sağlamak için kesilecek olan çam ağaçlarına karşı Muğla İdari mahkemede açılan dava için mahkemenin atadığı 3 kişilik bilirkişi heyetinin yapacağı keşif.
Diğeri de Tuzabat bal ormanlarında boksit madeni işletmek ve kırma-yıkama-eleme tesisi kurmak isteyen Demireller Madencilik AŞ için verilen ÇED gerekli değildir kararına karşı yine Muğla İdari Mahkemede açılan dava için Bilirkişi heyetinin Tuzabat bal ormanlarında yapacağı keşifti.
İKİZKÖY KEŞFİ
İkizköy-Karadamlı Akbelen mevkiinde saat 11:30’da yapılması gereken keşif, KARDOK(Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme Ve Dayanışma Derneği)’un gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal’ın, bölgedeki durumun tam saptanması için bilirkişi heyeti oluşum sayısının uzmanlıklar açısından yetersiz olduğu yönündeki mahkemeye yaptığı itiraz üzerine, başka bir tarihe ertelendi. Av. Atal, bilirkişi oluşumuyla ilgili şunları söyledi: “Keşif için Orman, Maden ve Çevre Mühendisinden oluşan 3 kişilik bir bilirkişi atanmış. Biz buna itiraz ettik. Uzmanlıklar açısından, bölgedeki doğal ve toplumsal mağduriyetin tespiti açısından bu bilirkişi heyeti yetersiz. Biz Termik santralin çevreye verdiği zarar, orman ekosisteminin yok edilmesi ve bunun yıkıcı etkilerinin saptanması için Halk sağlığı uzmanı; santralin toplum ve çevre üzerinde yarattığı zararın toplumsal maliyet analizinin yapılması için iktisatçı; tarımsal faaliyetlerin gördüğü zarar için Ziraatçi; bölgedeki flora ve faunanın gördüğü zarar için biyolog; yağış rejiminin değişmesiyle ilgili İklim uzmanı; yeraltı su kaynakları için hidro jeolog; bölgedeki arkeolojik alan için Arkeolog talep ettik.”
Termik santralin her açıdan hukuksuz ve kanunsuz olarak faaliyet gösterdiğini belirten Av. Atal sözlerini şöyle tamamladı: “Bölgede Roma ve Bizans dönemime ait şehir kalıntıları var. Bu arkeolojik alanın tespit ve tescili için Muğla Kültür ve tabiat Varlıkları Koruma Kuruluna başvuru yaptık. Ayrıca bunun için de dava açacağız. Tarihi kalıntıların olduğu yerde önce kurtarma çalışmalarının yapılması lazım. Santral yetkilileri bunun yapılması sağlanmadan orman gibi tarihi değerleri de yok etmeye çalışıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Her alanda hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz.”
TUZABAT KEŞFİ
30 Temmuz Cuma günü saat 16:30 olarak belirlenen keşif saatinden önce 14:30’da bir hâkim ve çeşitli(Orman-Maden-Çevre-Ziraat-Jeoloji mühendisleriyle Biyolog ve Harita Kadastro Teknikeri) uzmanlıklardan oluşan 7 kişilik bilirkişi heyeti, keşif yeri olan Tuzabat Bal Ormanları Kıryaka mevkiine gelerek, Demireller madencilik firmasının boksit madeni çıkaracağı ve eleme-yıkma-kırma tesisi kurulacak, ÇED gerekli değildir denilen bölgede incelemelerde bulundu.
Bilirkişi heyeti; incelemeleri sonrasında Tuzabat muhtarı ve azalarından, davanın avukatı Çağdaş Yörükoğlu’ndan konuyla ilgili bilgiler aldı. Heyette bulunan hâkimin; elinde bilgi ve belge olanları dinlediği ve anlatılanların kayda geçirildiği belirtildi. Bilirkişi heyetinin, konuya açıklık getiren her türlü bilgi ve belgeye ilgili olduğu gözlemlendi.
Keşif gezisinden sonra Tuzabat Köylülerinden Engin Özbey, Tuzabat bal ormanlarının önemine değindikten sonra; 2012-2015 yılları arasında Muğla İli genelinde basralı alanların korunması-geliştirilmesi için MAYBİR ve Muğla Orman Bölge Müdürlüğü tarafından akademisyenlerin de katkılarıyla hazırlanmış olan 204 sayfalık bir kitap ile ÇED sürecinin öğrenilmesinden itibaren kurumlarla yapılan yazışmaların sonucunda Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün kırma-eleme ve yıkama tesisinde sakınca vardır görüşünü içeren bir raporu bilirkişi heyetine teslim etti.
Köylülerden Engin Özbey ve Özgün Konar, boksit ruhsat sahası içinde kalan Yargöçen tepesinde ise antik dönemde bölgede yaşayan Leleglerden kalma sur duvarı kalıntıları, kaya mezarı ve muhafız koltuğu bulunduğunu belirterek, bölgenin koruma altına alınması için Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kuruluna başvurdukları söylediler.
Bilirkişi heyeti keşif alanından ayrılırken, alanda bulunan köylülerin içinden bir kişinin, bilirkişi heyetine yönelik olarak söylediği şu sözler dikkat çekti: “Mühendisler, bilirkişilik yeminine sadık kalınız lütfen!”