Tweet |
Karacasöğüt Koyu’nda, Bodrum Sualtı Müzesi uzmanlarının tarihi eser tespiti ve bölgenin 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmesi için resmi süreci başlatmış olmaları bile ÇŞİD(Çevre Şehircilik İklim Değişikliği) Bakanlığı’nı ikna etmedi. Bakanlık yasaya aykırı hareket edip 25 Nisan tarihli MUÇEV İDK toplantısı ve ÇED sürecini tescil işleminin sonuna ertelemedi.
Marmaris, Karacasöğüt Koyu’nda MUÇEV Ltd. Şti.’nin marina kapasite arttırma projesi için verilmiş ÇED gerekli değildir kararı mahkemece iptal edilmişti. İptal kararının ardından MUÇEV Ltd. Şti., projesinden vazgeçmemiş ve ÇED sürecini başlatmıştı.
Marmaris Kent Konseyi, MUÇEP ve Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi, Karacasöğüt Koyu’nun Gökova ÖÇK bölgesinde yer alması, endemik ve nadir türlere ev sahipliği yapması nedeniyle marina kapasitesinin arttırılmasına karşı Karacasöğüt yaşayanları ile birlikte mücadele veriyordu. Bu amaçla SAD-AFAG ile Karacasöğüt Koyu’nda canlı türlerinin durumu ve müsilaj varlığını tespit için yaptığımız dalış sırasında tarihi eser varlığını belgeledik. Durumun dilekçe ile bildirildiği Bodrum Sualtı Müzesi uzmanları tarihi eserleri yerinde inceleyip, eserlerin tescili ve bölgenin 1. derece arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmesi için resmi süreci başlattılar.
Mevzuat gereği bu aşamadan sonra konuyla ilgili tüm kurumların, 2863 sayılı kanunun madde 4, madde 5 ve madde 9 bağlayıcılığında bahsi geçen yerleri koruma zorunluğu doğmuş olması gerekiyordu. Dolayısı ile ÇŞİD Bakanlığı’nın 25 Nisan tarihinde MUÇEV yat limanı için yapacağını ilan ettiği İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısını derhal ertelemeli ve ÇED sürecini tescil işlemi sonuçlanıncaya kadar durdurmalıydı.
Ekoloji Birliği, Marmaris Kent Konseyi, MUÇEP ve Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi’ni temsilen dahil olduğumuz MUÇEV Marina Genişletme projesi İDK toplantısı başlamadan söz istedik. Bodrum Su altı Müzesi'nin yazısını komisyona sunarak bu toplantının yapılmaması gerektiğini, yasaların bunu emrettiğini söyledik. Yaklaşık iki saat boyunca bu konuda ısrar ettik. Görüşme sırasında bizim sunduğumuz Bodrum Su altı Müzesi'nin görüş yazısı yanında bakanlığa, Muğla Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün tarihi eserler ile bölgenin 1. derece arkeolojik sit alanı tescil işlemlerini başlattığını açıklayan kurum görüşünün ulaştığını da öğrendik.
Bakanlık bu resmi belgelere rağmen 2 skandal gerekçe ile ÇED sürecini işleteceğini ifade etti.
1-Her iki evrakta süreci durdurun kelimesi yazmıyor
2-ÇED olumlu kararı herhangi bir şeye izin verme anlamı taşımaz
Bakanlık yetkilileri kararlarının o kadar arkasında duramaz haldeydiler ki “isterseniz firma size, tescil işlemi tamamlanıncaya kadar inşaat yapmayacağına dair noterden taahhüt versin” teklifinde bulundular. Noteri garantör olarak gören, gücünü ve iradesini şirketlere teslim etmiş bir bakanlıkla kamu yararı, kültürel mirası koruma üzerine konuşacak bir şey kalmadığı için ÇED sürecinin durdurulması talebimizi içeren dilekçeyi vererek bakanlıktan ayrıldık.
Hukuki haklarımızın sonuna kadar takipçisi olacağımızı, mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi ifade etmek isteriz.