Bugun...



Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’la, 14 Hizmet Yılının Değerlendirmesini İçeren Kapsamlı Görüşme – 4

Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’la 14 hizmet yılını kapsayan 4 Bölümlük söyleşinin 4 ve Son Bölümünü yayınlıyoruz…

facebook-paylas
Tarih: 18-06-2023 00:45

Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’la, 14 Hizmet Yılının Değerlendirmesini İçeren Kapsamlı Görüşme – 4

SÖYLEŞİ: NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

-Milas, birinci derece deprem bölgesinde yer alıyor. Belediye olarak bugüne kadar bu konuyla ilgili yaptığınız çalışmalar nedir?

Tamamlandığında, gerek ben gerek başkası tamamlasın, Milas açısından, benim vicdani rahatlık içinde olacağım çalışmalardan birisi olacak; Milas deprem çalışmaları. Türkiye’de belki de bu çalışmayı yapan tek belediye konumundayız.  Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir hocamızla bu konuda bir protokolün imza aşamasındayız. Muğla’da İnşaat Mühendisleri Odasıyla Milas’ın bina stoklarının tespitiyle ilgili protokolün ön görüşmesini yaptık. Önümüzdeki haftalarda onu da imzalayacağız. Milas’taki binaların güvenlik derecesi, Oda tarafından saptanacak. Bu da aslında deprem master planı içinde ele alınabilecek konulardan bir tanesi.

Deprem master planı tamamlandığında, Milas, birçok gerçeği ile daha yüzleşecek. İmar planlarımız açısından Milas’ın depremselliği ve fay hatlarıyla ilgili net bir ilişkilendirme yok. İmar planların altlığında, deprem notları yok. Ne var; 1950’li 1960’lı yıllarda MTA’nın yaptığı deprem çalışmaların bilgi notları var. MTA’nın yaptığı çalışmalar büyük planlı ölçeklerde. Öyle 1000’lik ve 5000’lik haritalar değil. Bu anlamda o haritalarda gösterilen fay hatları gerçek yerinden geçmiyor. Örneğin Hatay-Antakya’da, MTA’nın gösterdiği yerden 2,5 km açıkta kırıldı fay hattı.

Milas Birinci Derece deprem bölgesinde

Biz Birinci sınıf deprem bölgesindeyiz. Bu bağlamda öncelikle fay hatlarını iyi saptayıp, kesin geçtikleri yerleri belirleyip, o yerlerle ilgili planlarımızda katı kurallar uygulamak zorundayız. Bir de fayların okunması gerekiyor. Bir fay aynasına baktığın zaman, o fay hattı geçmişte ne yaşamış, söylüyor sana. Bunu hocalarımız okuyabiliyor, bundan sonra ne yapabiliri de okuyabiliyorlar. Bu nedenle deprem master planını çok önemsiyoruz ve buna göre imar planlarımızı tekrar gözden geçireceğiz. Deprem Master Planı sadece fayların okunması değil. Master plan; deprem öncesi ve sonrasında, toplumda eğitim ve kültür oluşturma, dayanışma kültürünün yaratılması, depreme hazırlık için yapılması gereken toplumsal işleri, görev ve sorumlulukları kapsıyor. Milas Belediye Meclisinde, yapılaşmayı ya da imarı biraz sıkacak/daraltacak bir karar alsak, halk hemen ayaklanıyor. Bir deprem olduğunda da en çok Belediye suçlanıyor. O nedenle, o kültürü oluşturmamız gerekiyor.

Afet İşleri Müdürlüğü kurduk

Belediyemizde, Afet İşleri Müdürlüğü adı altında yeni bir birim oluşturduk. Bundan sonra Deprem Master Planı çalışmalarını, İmar Müdürlüğü ve Afet İşleri Müdürlüğü ile birlikte götüreceğiz. Aynı zamanda diğer kurum ve kuruluşlar da işbirliği içinde olacağız. Deprem öncesinde halkın, afetler karşı bilgilendirilmesi, bununla ilgili kurtarma ekiplerinin oluşturulması gerekiyor. Kurtarma ekibimiz, eğitim ve uygulama çalışmalarını gönüllülerle birlikte sürdürüyor, şu anda. Afet planımızı güncelledik. Deprem Master Planımız, sadece Milas’ta değil, bence Türkiye’de tüm belediyeler için örnek alınacak bir çalışma olacak. Bizim master planımızda fay hatları, 1000’lik haritalara/planlara kadar işlenecek. Kentimizde, deprem konusunda, yapılaşmadan korunmaya kadar her alanda bilinçli bir toplum yaratmak istiyoruz. 

-Kentin geleceğine yönelik projeleriniz nelerdir?

Kentin geleceğine ilişkin projelerden bahsettiğimiz zaman, özellikle bu doğal gaz meselesi tamamlandıktan sonra, Milas’ın önemli ölçüde altyapısı tamamlanmış olacak ve ondan sonra yerin üstüyle ilgili belediyecilik çalışmalarına devam edilecek. Organize Sanayi Bölgesi(OSB)’nin tamamlanması, kentin ekonomik yapısında da önemli gelişmelere yol açacak. OSB’de biz, ikinci etabı da devreye sokmayı düşünüyoruz.  Burada kültürel olarak, şehircilik anlamında, ekonomik olarak kentin gelişimi ve geleceğe hazırlanmasından söz ediyoruz. Milas’la ilgili bizim halâ bizim tanıtım eksikliklerimiz var. Milas’ın potansiyelleri doğrultusunda tanıtılmasıyla ilgili çalışmaları hızlandırmamız gerekiyor.

Milas, değerlerini ve potansiyellerini heba ettirmemeli

İlk dönemde biz Milas’ı, ulusal ve uluslararası pekçok alana taşıdık. Tokyo, Moskova, Berlin, Milano’ya kadar birçok dünya kentlerinde Milas’ın tanıtımını yaptık. Artık Milas’ın çağı geldi. Şu anda artık dönem, Milas’ın dönemi. Önümüzdeki süreçte, ulusal ve uluslararası alanda Milas kendisini daha çok gösterecek, daha önemli rol oynayacak. Bu anlamda, değerlerini ve potansiyellerini heba ettirmeden yoluna devam etmeli. Özellikle kültürel miras, çevresel değerler, tarım, zeytincilik, ormanlarımız vb. değerler düşünülerek bir gelişim stratejisi konusunda elimizden geldiğince duyarlılık gösteriyoruz. Zeytincilik konusunda, önemli bir noktaya geldik. Zeytin gibi bu noktaya getirmemiz gereken başka alanlarımız var.

Bunların dışında Milas’ın ciddi anlamda sosyalleşme ve kültürel anlamda modern bir fuar merkezine ihtiyaç var. Bununla ilgili olarak ta bazı hedef ve çalışmalarımız var. Sadece fuarcılık hizmetlerini kastetmiyorum.

Fuar Kompleksi, Kültür Sarayı vd.

Kongrelerin, ulusal ve uluslararası toplantıların yapılabileceği, değişik etkinliklerin olabileceği bir fuar kompleksi. İçimde ukde olan bir kültür sarayını halâ daha gerçekleştiremedik. Elimizde bir proje var ama Büyükşehir’in bu amaçla aldığı bir yer var. Biz yapacağız dediler, bir şey yapamadılar. Halâ yapılmasını bekliyoruz.  Bunun haricinde Milas’ın yeni sosyal, kültürel ve sportif alanlara ihtiyacı var.  Bunlarla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Yeni bir mesire alanına ihtiyacı var Milas’ın. On dönümü aşan yeşil alanlarla ilgili tüm yetkiler Büyükşehir Belediyelerine verildi. Sodra’nın eteğinde bulunan on dönümü aşan yerimizi Büyükşehir Belediyesine tahsis ettik ama şu anda onlarda bir hareket yok. Belki geri alıp kendimiz orada birşeyler üretmeye çalışacağız. Akgedik Barajının olduğu yerde bir alanımız var.

Yeni piknik ve mesire alanları

Beypınarı’ndaki yerimizi de Büyükşehir’e verdik. Onlar, tasarruf tedbirleri nedeniyle orada bir şey yapmayacaklarını söylüyorlar. Burada bizim devreye girmemiz gerekiyor. İlçe belediyeleri 10 dönümün altındaki yeşil alanlardan sorumlu. Kaymakkavağı Mesire yerine başladığımda yukarı doğru devam etme arzum vardı ama bazı nedenlerle olmadı. Milas’ın altyapıya ihtiyacı varken buraya para harcanır mı gibi eleştiriler olunca bu mesire yerini genişletme çalışmalarını yarıda kestik. Keşke devam etseydik. Milas’ın geniş bir mesire alanına ihtiyacı bugün daha fazla.  Milas’ın ekonomik tarımsal potansiyelini gözönüne alarak, bununla ilgili olarak Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü’nü oluşturduk. Gelecekte oluşacak gıda erişim krizine karşı önemli çalışmalarımız var. Milas’ın Kapıkırı ve Bafa, Ören, Güllük vb. yerlerde turistik ve kültürel aktiviteleri geliştirecek önemli yatırımlarımız var. Bunların bazıları kazı başkanlıklarıyla ya da ilgili bakanlıklarla eşgüdümlü olarak sürüyor.

‘Milas Çağı’nı yaratacağız

Kentin ve insanın, modern bir kentin ihtiyaç duyduğu her türlü çalışma ve yatırımın yapılabileceği ve gerçekten de kentleşme alanında, Milas Çağı dediğimiz anlayışa uygun olarak bir hareketlenmeyi sağlayacak çok önemli bir paket hazırlıyoruz şu anda. Ben, Milas’ın geleceği açısından umutluyum. Bu konuda Odalarla, sivil ve resmi kurumlarla diyaloglardan hiçbir zaman kaçınmıyoruz. Birlikte adım atmaya ve planlamaya çalışıyoruz. Anlaşıldığımız ve anlaşılamadığımız yerler var ama sonuç olarak duyarlıklarımızı görev anlayışımız içinde mutlaka bir yere yerleştiriyoruz.

-Son sorum; Milas’ın UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesine girmesiyle ilgili. Bununla ilgili çalışmalar ne aşamada?

Geçen hafta, 4 üniversitemizle bir protokol imzaladık ve bir çalışma başlattık. ODTÜ, İTÜ, Başkent Üniversitesi ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesiyle. Burada şöyle bir strateji var. Şu anda Milas’ın geçici listede bekleyen iki başvurusu var; Beçin Kalesi ve Hekatomnos. Unesco’nun almış olduğu bazı ilke kararları var. Her ülkeden, her yıl, bir yeri alacaklar. Sadece Türkiye’den 80 başvuru var. Yani 80 yıl bekleme ihtimalimiz var.

Seri Kültür Mirası…

Bize danışmanlık yapan Akademisyenlerimiz, içlerinde Bergama’yı UNESCO listesine aldıran hocalarımız da var. Onlar, bu iş böyle olmaz diyerek, bir öneride bulundular. Tek tek yerlerle UNESCO’nun listesine girmek 80 seneyi bulabilir. “Seri Kültür Mirası” diye bir kavram var dediler. Yani bir ilçenin tüm potansiyelleriyle UNESCO’ya aday olması. Bu hem ayrı bir kategoride değerlendirilen bir şey hem de süreci hızlandıran, belki de öne geçmemizi sağlayan ve başvurunun gücünü arttıran bir durum bu. Şimdi biz bu işi, buna çevirdik. Yani Milas, tarihi, kültürü ve doğal değerleriyle. Milas’la ilgili bir dosya oluşturulacak.

Bir Milas hikâyesi yazılacak. Danışman hocalarımızın yönlendirmesiyle UNESCO’ya bu şekilde başvurumuz olacak. Bu konuda bize danışmanlık yapacak olan hocalarımız çok değerli hocalarımız. Bu uzun bir yürüyüş. 2030’lu yıllara kadar tamamlanırsa, Milas için çok önemli bir gelişme olacaktır. 2031 yılı Atatürk’ün doğumunun 150. Yılı. Eğer bu başvurumuz, 2030’lu yıllara kadar gerçekleşirse, bunu kurucu önderimiz Atatürk’e armağan etmek istiyoruz. 

 




Bu haber 608 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SÖYLEŞİ Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI