Bugun...



“Bahane Üretmeye Değil, Sorunları Çözmeye Talibim!”

CHP Datça Belediye Başkan Aday Adaylarından Servet Taşbaş ile söyleşi yapmak üzere buluştuk; istediğim soruyu sorabilmem çerçevesinde söyleşi yapmamı önermişti. “11 aday adayının bulunduğu yerde bir aday adayının basının sorularına yanıt vermesi kendisi açısından 'risk' taşır,” dedim. “Sorun yok, istediğiniz soruyu sorabilirsiniz,” dedi.

facebook-paylas
Tarih: 27-12-2023 00:13

“Bahane Üretmeye Değil, Sorunları Çözmeye Talibim!”

SÖYLEŞİ: MEHMET ERDAL


10 YILDIR DATÇA'DA İKAMET EDİYORUM

Sizi tanıyabilir miyiz?
"Öncelikle bu imkanı bana tanıdığınız için teşekkür ediyorum. Sağ olun. 01.01.1966, Tokat/Almus/Kınık beldesi doğumluyum. Çiftçi bir ailenin çocuğuyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Tokat'ta, üniversite eğitimimi Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi bölümünde, yüksek ihtisasımı Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi üzerine tamamladım. İlk iş hayatıma İstanbul'da muhasebecilikle başladım. Daha sonra bazı firmalarda danışmanlık, mali danışmanlık, finans müdürlüğü ve kendi ticaretimle iştigal ettim. Küçük bir rahatsızlık yaşadım, o rahatsızlıktan sonra da Datça'ya yerleştim. 10 yıldır Datça'da ikamet ediyorum. 28. Dönemde (31 Mart 2023 Genel Seçimi) CHP'den Muğla Milletvekili Aday Adayı oldum. Şimdi de Datça Belediye Başkan Aday Adayıyım. Siyasete İstanbul'dan sonra Datça'da tekrar başlamamda ailemin, çocuklarımın ve çevremin etkisi oldu. Datça'daki sorunları da gördüğüm için CHP'den Datça Belediye Başkanlığı için aday adayı oldum."

DATÇA'DA TOPLUMCU BELEDİYECİLİĞİ İNŞA EDECEĞİM

CHP'den 28. Dönem Muğla Milletvekili Adaylarından birisi olmak ve şu anda Datça Belediye Başkanlığı için aday gösterilmek amacıyla aday adayı başvurusu yaptığınızı söylüyorsunuz. Sizin Datça Belediye Başkanlığı için CHP'den aday adayı olan diğer 10 kişiden farklı olan yönünüz ne? CHP Genel Merkezi neden sizi "aday" olarak belirlemeli?
“Biz aile olarak öteden beri CHP'liyiz. Bizim sağ partilere gitme, oy verme gibi bir lüksümüz yok ama sol partilerin herhangi birisinde siyaset yapabilir, oy verebiliriz, bunlar ayrı bir mesele. Siyasete 1988'de SHP'de başladım, sonra da CHP içerisinde devam ettim. Gerçekten CHP'li olduğum için de Muğla 28. Dönemdeki milletvekili aday adaylığına kadar CHP'den herhangi bir talepte de bulunmadım. Benim 28. Dönemde Muğla seçim bölgesinde CHP'den aday adayı olmamdaki birinci sebep ülkenin içerisinde bulunmuş olduğu durumdu. Çocuklarımızın, emekçilerimizin, işçilerimizin, ülkemizin insanlarının geleceği idi.

Ben bunların sıkıntılı durumda olduğunu gördüğüm için böylesi bir adımı attım. Yerel yönetim için şimdi aday adayı olmamdaki sebep de şu: 10 yıldır Datça'da yaşıyorum. Aynı sorunları Datçalılar olarak hep birlikte yaşıyoruz; çevredeki, sahillerdeki, Datça'nın ekolojik dengesindeki bozukluklar... Bu tür sorunların çözülmesi için gerek iş, gerek sosyal hayatımda elde ettiğim deneyimlerimi halkıma aktarmak amacıyla CHP'den Datça'da belediye başkan aday adayı oldum. Bugüne kadar Datça'da gördüğüm belediyecilik anlayışı bana ters. Ben halkçı belediyecilik, toplumcu belediyecilik için aday adayıyım dedim. 'Datça'da toplumcu belediyeciliği inşa edeceğim' diye ortaya çıktım. Ana hedefim bu."

CHP'nin diğer aday adaylarının da benzeri söylemleri var.

“Tabii ki, onu da kabul ediyorum. CHP'deki aday adayı diğer arkadaşlarımızın kimisi aşağı yukarı 10 yıldır belediyede görev almış arkadaşlarımızdır. Yaptıklarını gördük. Datçalıların yaşadığı sorunları ben de yaşıyorum. Burada gerçekten toplumcu, halkçı bir belediyecilik anlayışının olduğunu düşünmüyorum. En basiti, sahillerimize inelim. Çevreyi şöyle bir gezelim. Alt yapımıza bakalım. Her tarafta sorunlar var. Çomarlık, Mesudiye, Palamutbükü, Emecik de dahil. İmar veriliyor, inşaat yapılıyor ama alt yapısı yok. Ruhsat verilirken su, kanalizasyon katılım payı alınıyor ama maalesef bu mahallelerde kanalizasyon yok. Hemen hemen her bina 2 ayda bir fosseptiğini çektiriyor. Peki bu fosseptikler nereye dökülüyor? Hastane kayıtlarına gidip bakılabilir, ne durumda olunduğu görülüyor. Yaşlı insanlarımızın ve çocuklarımızın vücut direnci düşük olduğu için hepsi denizin kirliliğinden hastalandılar. Bu durum hastane kayıtlarında mevcut. Bunlar yapılacaksa, şimdi aynı söylemi söyleyen ama daha önce belediyede görev alan arkadaşlar için söylüyorum, bugüne kadar neden yapmamışlar? Evet, burası CHP'nin yönetimde olduğu bir belediye. Özellikle şunu söyleyeyim, 'sosyal demokrat partiyiz, biz sosyal, toplumcu belediyecilik yapıyoruz' deniyor ama bu söylemde olan bir şey. Burada fiiliyatta bunu göremedik. Özellikle Datça'da göremedik...

ELEŞTİRİLERİMİ VE ÖNERİLERİMİ HER YERDE DİLE GETİRDİM

Siz CHP Datça İlçe Örgütü üyesi değil misiniz?

“Üyesiyim. Aynı zaman ilçe delegesiyim.”

Güzel. Bu eleştirilerinizi bundan önceki dönemde ilçe örgütüne, ilçe başkanına, yönetim kurulu üyelerine, belediye meclis üyelerine, belediye başkanına hiç ilettiniz mi?

“Tabii. Ben bu sorunlarımızı ilçe yönetimimize, ilçe başkanımıza, belediyemize hatta bir-iki defa toplantıda da dile getirdim. Özellikle ilçe belediyemizden benim her zaman istediğim şu idi: 'Örgüt toplantısı yapalım. Örgüt toplantısında belediye başkanımız, belediyenin birimlerinde yetkili konumda görevli olan arkadaşlarımız, meclis üyelerimiz söz verip de yaptıkları, yapamadıkları nedir, bunlar neden yapılamamıştır, belediyenin çalışmalarıyla ilgili özellikle halkımız ve üyelerimiz bilgilendirilirse çok iyi olur' diye defalarca dile getirdim. İlçe başkanına, hatta geçen yapılan ilçe kongresinde de dile getirdim. '10 yıldır buradayım. Bir defa dahi örgüt toplantısı yapılmadığını' dile getirdim. 'Aslında örgüt toplantısı belli aralıklarla yapılmış olsa bu sorunların yaşanacağını tahmin etmiyorum' dedim.
Halktan kopuk ilçe örgütüyle belediye örgütünün bir şeyi başaracağına kesinlikle inanmıyorum. Onun için şunu söylüyorum: Bu anlayışla, bu düşünceyle yola çıktım. Diyorum ki 'eşit hizmet, temiz siyaset, toplumcu belediyecilik için haydi Datça hep birlikte el ele.' Yapacağım her işte, alınacak her kararda ne karar alırsam alayım toplumcu belediyecilik ilkesine uygun, halkın ve kamunun yararına olan tüm işlerde özellikle mahalle komiteleri dediğimiz mahallelerden seçilecek komitelerden, yani halkın seçmiş olduğu komiteler mahallelerinin sorunlarını yazılı hale getirecekler, oturacağız, birlikte çözüm yollarını araştıracak, bizde belediyemizin yönetim organı olan meclisimiz ile beraber o doğrultuda karar alarak halkla birlikte el ele vererek o sorunların çözümü için çare arayacağız.”

ÖN SEÇİM YAPILMASINI SAVUNDUM

Demokratiklikten, toplumculuktan, katılımcılıktan söz ediyorsunuz. Hem 28. Dönemde hem de şimdi yapılacak olan yerel seçimde listelerin belirlenmesi konusunda “ön seçim” yapılmasını savundunuz mu? Yoksa “Genel merkezin belirlemesi yeterlidir” diye mi düşündünüz? İlçe örgütünde bu konularda bir şey dile getirdiniz mi?

“Aslında ilçe yönetimi 'ön seçimi' talep ettiği zaman biz bunu burada rahatlıkla yapabilirdik.”

Siz hiç dile getirdiniz mi?

“Ben dile getirdim. Hatta bir gün belediye başkanımızın yanına da gittim. O gün orada bir belediye meclis üyemiz de vardı, ismini vermeyeceğim, dedim ki 'Başkanım, bunu siz de ilçe yönetiminde dile getirseniz. Ön seçim ile burada adayımızı belirlemiş olsak çok daha iyi olmaz mı?' dedim. Başkanımız ön seçimin sakıncalarının olduğunu söyledi.”

31 Mart 2023 Genel Seçim sürecinde mi?

“Hayır. Şimdiki yerel seçim için önerdim. 'Ön seçim yapalım. İlçe yönetimi ile siz de konuşun. Sizin daha çok diyaloğunuz var. Üyelere gidelim. Üyeler ile birlikte, delegeler ile değil, partinin üyeleri ile birlikte ön seçim yapalım' dedim. Belediye başkanımız bunun sakıncalarını söyledi, hatta kullanmakta istemiyorum, bir tabir kullandı, bu düşünceme karşı çıktı. Halbuki gerçek demokrasiden bahsediyorsak ve kendimizi demokrat bir kişi olarak tanımlıyorsak, en demokratik yöntemin 'ön seçim' olacağını dile getirdik. Maalesef yapılmadı. Bu önerimi ben genel merkeze ve 11 aday adayı ile mülakat için geçenlerde genel merkezden gelen kuruldaki milletvekilimiz Seyit Torun'a, Antalya Milletvekilimize, İstanbul milletvekilimize de dile getirdim. 'Artık' dedi, 'bundan sonra yapabileceğimizi tahmin etmiyoruz ama Datça genelinde seçmen bazında bir anket olabilir. Tabii en güzeli, dediğiniz gibi üyeler ile birlikte ön seçim en sağlıklısı olur, en azından herhangi bir adayımızın hakkında herhangi bir şaibe de olmaz ama bu dönem yetiştiremeyiz. Sonraki dönemlerde bunun olacağını düşünebiliriz' dediler. Genel merkeze gittiğimde de genel başkan yardımcısı bazı MYK üyeleri ile görüşmelerimde de bu düşüncelerimi dile getirdim. Onlar da genellikle bu dönem adaylar belirlenirken hem Datça’ya gelen kuruldaki milletvekillerimizin raporları hem de seçmen bazında yapacağımız anketleri esas alarak oralardan çıkacak sonuçlara göre öne çıkan ilk 3 aday arasından seçim yapılacağını söylediler. Biz de onun sonuçlarını bekliyoruz.”

“ÖN SEÇİM OLMAZ” DEMİYORUM

CHP'li Belediye başkanımız Gürsel (Uçar) bey ile yaptığım söyleşinin bugün yayınlanan bölümünü (4. Bölüm) okuduysanız Gürsel bey o bölümde bir anlamda CHP belediye meclis üyeleri aday listesinin ön seçim yoluyla belirlenebileceğini söylüyor. Diyelim ki genel merkeziniz sizi Datça Belediye Başkan Adayı olarak belirledi ve Datça İlçe Örgütü'ne bu kararını iletti. O andan sonra CHP Datça Belediye Meclis Üye Listesini belirleyecek iradelerden birisi olarak siz bu listenin oluşturulması konusunda “ön seçim olsun” der misiniz? Daha bugünden “Evet ben Datça Belediye Başkanı olarak genel merkez tarafından 'aday' olarak ilan edilirsem belediye meclis listesini ön seçim ile oluşturmaya taraf olacağım” der misiniz?

“Tabii ki 'ön seçim olmaz' demiyorum. Ön seçim yapılsa da buna bir fermuar sistemi getirilebilir. Ya da özellikle yürütme konusunda bana destekçi olacak 2-3 tane arkadaşı kontenjan olarak listeye alabilirim. Sayın belediye başkanımız Gürsel Uçar'ın sözüne de şunu ekliyorum: Yani belediye başkan adaylarının belirlenmesinde ön seçimi kabullenemeyen, meclis üyelerinin belirlenmesinde ön seçimi nasıl kabulleniyor? Hakikaten çok tezat bir görüş bu. Bunu değerlendirirken şunu diyorum: O da üye bazında olacak. Yani belediye meclis üyelerini de üye bazında ön seçime sokacağız. Belediye başkan adayı da üye bazında ön seçim ile belirlenecek. Ön seçimi önerdiğim zaman bana kullanmış olduğu tabir belediye başkan adayını belirlerken geçerli oluyor da belediye meclis üye listesini belirlerken geçerli olmuyor mu? Bunu düşünüyorum. Yorumu sayın başkanımıza bırakmak lazım. Hangi mantıkla, hangi düşünce ile söyledi? Buna benim yorum yapmam doğru olmaz. Ben yanıma en az 2 ya da 3 çalışma arkadaşımı almak isterim, fermuar sistemiyle tabi. Sokakta gezerken halkın bana sorduğu soruların başında da bu konu geliyordu: Meclis listesini nasıl oluşturacaksınız?..”

Tam bu noktada bu konuda bir soru daha sorayım, birlikte yanıtlamaya devam edin.

“Buyurun”

ELEŞTİRİLERİ DİKKATE ALACAĞIM

Diyelim ki adaylığınız kesinleşti. Genel merkez “Belediye meclis listesi oluşturulurken ön seçim olmayacak. Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız, siz ve bir de Datça ilçe örgütümüz bu listeyi ortaklaşa belirleyeceksiniz” dedi. Siz bu liste oluşturulurken 2019-2024 arası genel olarak Datça Belediye Meclis Üyelerine ama özel olarak CHP Datça Belediye Meclis Üyelerine yöneltilen çok farklı, çok yaygın ve çok sert eleştirileri dikkate alacağınızı bugünden taahhüt edebilir misiniz?

“Ben o eleştirileri dikkate alacağım. Özellikle sokakta ve sosyal medyada konuşulanlardan birisi kadın ve erkeklerin listedeki sayısı ile ilgili. Ben bunu kadın ve erkek olarak düşünmüyorum, liyakatli olan herkes girebilir listeye. Ben her meslekten liyakatli insanları belediye meclis listemde görmek isterim. Bana en çok sorulan 'Müteahhit olacak mı? İnşaatçı olacak mı? Emlakçı olacak mı? Mühendis olacak mı?' Tabii ki planlamaların yahut şehirciliğin imar durumlarının, imar komisyonunun işlerini düzgün yürütebilmesi için tabi ki mimar, mühendis olacak. Ama bir tane. Bir tane onlardan oluyorsa bir tane muhasebeci, bir tane iktisatçı olacak. Sağlıkçı olacak. Öğretmen olacak. Her meslekten, özellikle adayları da belirlerken fermuar sistemini kullanmayı düşünüyorum. Bir erkek, bir kadın, bir erkek, bir kadın... Yani erkek-kadın oranını %50-50 yapmayı düşünüyorum. Aday olduğumda bu konuya çok ağırlık vereceğim. Elbette liyakatli adaylar olacak.”

“MİKRO MİLLİYETÇİLİK” DATÇA'DA BÜYÜK BİR SORUN

Sadece Datça'da değil, Ege'de, kıyı kentlerinde ciddi bir “mikro milliyetçilik” olgusu var. Bu konuda ne düşünüyorsun?
“Evet, evet... 'Mikro milliyetçilik' maalesef Datça'da büyük bir sorun. Mantıklı düşündüğümüz zaman, aslında bu 'mikro milliyetçilik' kavramını çok fazla kullanmamak lazım. Ben şunu diyorum: Datça'da yaşayan, yeni doğmuş bebekten burada mezara konulacak insanımıza kadar herkes Datça'da yaşayan bizim bir bireyimiz, bir yurttaşımızdır. Herkese eşit gözle bakıyorum. Ben 'şu Datçalı, şu Betçeli ki Datça'da en ağır söylemlerden birisi budur' denilmesi gibi ayrımlara karşıyım. Eğer ona gelecek olursak, zaten Datça'nın şu anki nüfusunun %22'si Datça'nın yerli nüfusu, %78'i iç göçler ile gelip buraya yerleşen nüfustan oluşuyor. Artık Datça'da bu 'mikro milliyetçilikten' bahsetmenin bir anlamı yok. Bazı yönetici arkadaşlarımız, örneğin sizin söyleşinizde okudum, sayın belediye başkanımız Gürsel Uçar bunu çağrıştıracak şeyler söylüyor. Ben de şunu diyorum: Liyakatli birisi olsun. Liyakatli olan her CHP'li arkadaşımızın yanındayım. O şekilde çalışacağım. Kesinlikle 'yerli, milli' gibi bir ayrımı kabul etmiyorum. O milliyetçiliği, yerli şovenizmini de kabul etmiyorum. Datça'da yaşayan her bireyimiz, her ferdimiz bizim eşit vatandaşımızdır. Eşit yurttaşımızdır. Ben öyle görüyorum.

BAHANE ÜRETMEYE DEĞİL, SORUNLARI ÇÖZMEYE TALİBİM

Son soru: Bu söyleşi kapsamında ekleyebileceğiniz başka bir şey var mı?

“Benim ekleyeceklerim şunlardır: Datça'da acil olarak çözülmesi gereken sorunlar var.
Bunlardan birisi çevre sorunu, ikincisi kıyı sorunudur. Kıyılar halkındır. Bugün Kumluk, Taşlık, Özbel, Hastane altı, Palamutbükü, Ovabükü, Hayıtbükü bütün sahillerimiz rant tarafından işgal edilmiş, halkın rahatlıkla ayağını uzatarak oturabileceği, uzanabileceği ve denize girebileceği bir alan kalmamıştır, diyebiliriz. Eğer benim belediye başkanlığım bana nasip olursa ki olacağına da eminim, kesin olarak olacak diye bakıyorum, inşallah Gürsel başkanımız benim elimi havaya kaldıracak 'adayımız' diyecek, buna inanıyorum, öncelikle sahillin her bölgesinde 'Halk Plajı'nı faaliyete geçireceğim. Denize giren vatandaşlarımızın çoğu akşama kadar denizde kalıyor. Yaşlımız var, çocuğumuz var, gencimiz var. Bunların birtakım ihtiyaçları oluyor. Gerek yiyecek, içecek, gerekse başka ihtiyaçlarını karşılayacak sosyal alanlar açısından, örneğin bir WC ihtiyacı olsun, bu ihtiyaçlarını nereden karşılıyor? Şu ana kadar bu konuda bir çözüm bulunduğunu görmedim. Bu sorunlar kesinlikle çözülecek.
Çevre temizliği, pazarcılarımızın, köylülerimizin, kırsal alanlarımızın sorunlarına, hepsine ivedilikle çözüm aranacak. Mahalle örgütlerimizle, mahallelilerimizin seçmiş olduğu mahalle komiteleri ile sorunlar ve çözüm yolları istişare edilerek kısa sürede çözüme kavuşturulacak.
Şunu da söylemek istiyorum: Ben vaat etmek istemiyorum. Söz vermek istiyorum. Vaat ederken birtakım şeyler söylenebilir. Bir belediye başkan adayı arkadaşımız der ki 'Ben geldiğim zaman su sorununu çözeceğim. Kanalizasyon sorununu çözeceğim.' Bunların hepsi Muğla Büyükşehrin sorumluluğunda olan şeylerdir. Büyükşehir Yasasından dolayı bu böyledir. Ben o sorunları nasıl çözeceğim? Eğer Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız ile iyi bir koordinasyon sağlandığı takdirde de bu sorunlar çözülmüyorsa halkı, kamuoyunu yanıma alarak bu sorunları halk ile birlikte çözeceğim. Buna inanıyorum. Bu sorunları büyükşehir belediyesine ancak bu şekilde çözdürebiliriz. Yoksa diyorlar ya 'Biz Çomarlık bölgesinde alt yapıyı yapamıyoruz, şunu yapamıyoruz, bunu yapamıyoruz. Bunlar Muğla Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda...' diye. Ben bu sözleri söylemeyeceğim. Ben bahane üreten değil, sorunları çözmeye talip olan bir belediye başkan aday adayıyım. Onun için de son olarak şunu söylüyorum: Datça'da yaşayan tüm insanları aynı nazarda seviyorum. Herkesi eşit seviyorum. Herkes benim canım, kardeşim, yoldaşım, candaşımdır. Bütün Datçalılar ile birlikte el ele, kol kola çalışacağız. Onun için de 'daha güzel yaşanılabilir bir Datça için Haydi Datça halkı hep birlikte kol kola ve el ele' diyorum. Teşekkür ediyorum."

 




Bu haber 2103 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SÖYLEŞİ Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI