MEHMET ERDAL / DATÇA

“GENEL MERKEZİN DATÇALI CHP'LİLERİN, DATÇALI SEÇMENİN BİLMEDİĞİ, TANIMADIĞI BİR KİŞİYİ ADAY GÖSTEREBİLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM”

31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan yerel seçimde Datça Belediye Başkanlığı için aday adaylığı başvurusunda bulunmayan halihazırdaki belediye başkanı Abdullah Gürsel Uçar'ı 20.12.2023 günü mesai bitimine yakın bir saatte makamında ziyaret ettim. Başkan, şimdi birinci bölümünü okuyacağınız söyleşi boyunca sorduğum soruları içten bir şekilde yanıtladı.

 İlk sorum şu: CHP'nin Datça Belediye Başkanlığı adaylığı için başvuruda bulunan 11 aday adayında kabaca iki tür profil var. 1) Datça'da doğmuş, büyümüş ve yetişmiş, 2) Datça'ya hasbelkader yolu düşmüş. Ne düşünüyorsunuz?

“Muhtarlık seçimlerinde bir yerde 6 ay ikamet etme zorunluluğu var. Bir yerde en az 6 ay ikamet etmeyen birisi muhtar seçilse bile eğer birileri onu 'Burada ikamet etmiyor' diye şikayet ettiği an ilçe seçim kurulu onun seçilmiş olmasını anında 'yok' hükmünde kabul ediyor. 'Sen burada 6 ay oturmamışsın. Sen seçilmişsin ama senin seçilmiş olman yasal olarak kabul edilmiyor' diyor. Belediye başkanlığına aday adayı ya da aday olma konusunda hem yasada hem de partimiz CHP'nin tüzüğünde böyle bir engelleyici hüküm yok.

Ben CHP içinde birkaç yerde de dile getirdim: 'CHP'de bir yerde belediye başkan aday adayı olabilmek için orada bulunan ilçe örgütüne kayıtlı belirli bir sayıda üyenin imzalı önerisinin olması gerekir. Sayı çok önemli değil, 20 olur, 30 olur, 40 olur... %2 olur, %3 olur.' 'Geldim, aday oldum' olmamalı.

Engelleyici hiçbir şey yok ama mevcut aday adaylarına baktığım zaman yöre halkını meşgul eden bir durum görüyorum; 'Bunlar nereden gelmiş? Yaa burada yaşamayan insan nasıl aday adayı olabiliyor?' gibi, gibi... boşa konuşulan, boşa geçen bir zaman, boşa harcanan bir enerji, bir beyin jimnastiği söz konusu.

Bana göre, ister belediye başkanı ol, ister belediye meclis üyesi ol yöre halkını tanımadığın sürece şurada encümende aldığımız kararlar da bile doğru bir karar alamazsın. Yani yöreyi bilmeden belediye başkanlığı yapmak hem başarılı bir belediye başkanı olmanı sağlamaz, hem de hizmetlerinde çok doğru kararlar veremezsin. Ne kendine, ne ilçene, ne de partine faydan olur. Bir yerde yöreyi düzenlerken, kentin dokusunu düzenlerken mahallesini, yollarını bilerekten aday olup seçilen bir arkadaşımızın daha başarılı olacağını düşünüyorum.

Tabii ki Datça dışından gelen, yöremizin bilmediği bu aday adayı arkadaşlarımızın da seçilmeleri halinde belediye başkanlığını yapamayacağını söyleyemeyiz. Yapar, belki de daha iyi yapar ama bir yerde de var ya burada partimizin bu şekilde kabul ettiği aday adayları hakkında ben Datça seçmeninin, Datça için oyunu kullanan, adaya oy veren seçmenin, partili seçmenin, işte dolaşıyorum ve dinliyorum, 'Ben Datça dışından gelip aday olan birisine oy vermem.', 'Ben tanımadığım kişiye oy vermem'... dediğini duyuyorum. 'Evet, iş yapmasını, Datça'nın sorunlarını çözecek olmasını isteriz ama o yönlerini de bilmiyoruz ki. Yani hangi amaçla Datça Belediye Başkanlığı için aday adayı oldu? Önceden görüşüp konuşup onun gerçekten Datça için bir şeyler yapabileceğinin inancını kendimde oluşturmalıyım. Oyumu kullanırken tercihimi tanımadığım, bilmediğim bir insandan yana kullanmam' deniyor. Kimisi de 'Ben rahatça kendimi ifade edemediğim, tanımadığım, konuşmadığım, bilmediğim, yanına gidip de rahatça derdimi anlatabilme gücünü kendimde hissetmediğim ya da bu gücü bende hissettirmeyen bir adaya kesinlikle oy vermem' diyor.

Datça dışından gelip aday adayı olan arkadaşlarımızın hukuksal olarak aday adayı olmama ya da aday adaylıklarını kabul etmeme gibi yasal bir dayanak yok. Hep söylerim, biz CHP'yiz. Biz siyasi bir partiyiz. Türkiye'nin 780.000 km2 her tarafında örgütlenmesini tamamlamış bir partiyiz. Her arkadaşımızın her yerde aday adayı olma hakkı var. Hakkı var derken partinin de yani buralarda bu şekilde her arkadaşımızın aday adaylığını kabulünü yaparken mutlaka o ilçedeki partililerin, aynı şeyi tekrarlıyorum, ama %2, ama %3... üyesi 'Ben bu arkadaşın Datça Belediye Başkanlığına seçildiği taktirde Datça’mıza çok şey kazandıracağını düşünüyorum. En azından buna inandığım için bu arkadaşın belediye başkanlığı aday adaylığını öneriyorum. Önerimi imzalıyorum' diyebilmeli.

2019'da da gördüm, önceki seçimlerde de gördüm. Ne olursa olsun, şurada 20 yıldan beri siyaset yapıyoruz. Keşke seçmen adaylar üzerindeki tercihini 'önce iş' mi, yoksa 'önce samimiyet' mi diyerek yapabilse. Elbette iş de önemli ama onun yanında insanlar tanıdığı, gördüğü, bildiği, samimiyetine inandığı insanlara oy veriyor. O bakımdan bu arkadaşlarımızın müracaatları var, genel merkez nasıl değerlendirir bilemiyorum ama benim şu düşüncelerimden daha farklı değerlendireceğini de düşünmüyorum.

Tabi hiç kimseye 'Sen burada aday adayı olamazsın' deme düşüncesinde de olmadım. Mesut Yar da geldi, Mutlu Gürler de geldi, Datça dışından gelip aday adayı olan başka arkadaşlardan gelen olmadı, 'Başkan seni ziyaret edelim. Belediye başkanlığına aday adayı olduk. En azından aday olmak istediğimiz belediyeyi görelim. Olur da genel merkez bizi Datça Belediyesine başkan adayı olarak gösterirse başkan seçildikten sonra gitmeyelim. Belediyenin gelirini giderini bilelim' deyip başkaca gelen olmadı. Gelen iki arkadaşa da başarılar diledim. Fotoğraf çektirdik. Başkaca ne diyeyim ki? Sonuçta vatandaşın aday adayı olma gibi yasal bir hakkı var.

CHP'de uzun yıllar siyaset yapmanın bilinciyle ne olursa olsun parti o insanların parti için bir değer olduğunu düşünebilir ama tanımadıkları bir çevrede, buradaki CHP'lilerin önüne ya da Datçalı seçmenin önüne Datçalının bilmediği, tanımadığı bir insanı bizim adayımız, bu partinin adayı olarak göstereceğini, bu adaya oy verin, bu adayı seçin diyeceğini düşünmüyorum.”

(Devam edecek)