Toprak, orman ve ekoloji bilimi dediğimizde ilk akla gelen isim Prof. Dr. Doğan Kantarcı hocadır. Kendi alanında bir disiplin ve dünyanın dikkate aldığı bir uzmandır.
Yayımladığı Akbelen raporunda tehlikeyi değil yaşadığımız felaketi açıkça dile getiriyor. Hala bunu dinlemeyen bu gerçeğe göre Akbelen direnişinin yanında yer almayan, destek vermeyen, geçiştiren kim varsa gelecek için, doğanın geleceği için suç işlemektedir.
Akbelen ormanın ekosistemi ne yapıp edip korunmalı.
Milas halkı yerel yönetimi, Bodrum halkı yerel yönetimi, Odalar, sendikalar, partiler, örgütlü örgütsüz herkes; büyük bir karşı çıkışa hazırlanmalı.
Yoksa su yok, gelecek yok.
İnsan olup olmadığımız canlı olup olmadığımız yaşam kaynaklarımıza sahip çıktığımız oranda belli olacak.
Doğan Kantarcı hoca diyor ki Akbelen raporunda:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti halkın kurduğu bir devlettir. Halk, haklı olarak varlığını, toprağını, geleceğini korumak için mücadele etmektedir. Halkı, o halkın çocukları olan asker ve polisle ile önlemek, sindirmek Bumerang etkisi yapar.
Akbelen Ormanı'nda 24.07.2023 gününden beri yürütülen ağaç kesmek, orman ekosistemini yok etmek, şu üretimini engellemek işlemlerinde kamu yararı yoktur. Tam tersine kamu yararına karşı eylem vardır.
Akbelen ve çevresindeki ormanlar ile zeytinliklerin vazgeçilemeyecek bir su üretim alanı olduğunu söyleyerek ' bölgedeki ekosistem ve halk korunmalıdır. Kamu yararı, budur” dedi.
Gerçek; bu işin ortası yok ya yaşamdan yana ya da şirketin zenginleşerek bizi zehirlemesinden yana olacağız.