NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

YK Enerji lehine davranan 26 köyün/mahallenin muhtarı Yeniköy Termik santralı önünde ortak bir açıklama yapmıştı. Muhtarların açıklamasında, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallarını işleten YK Enerjinin faaliyetlerinden dolayı hiçbir zarar görmediklerini, YK Enerjinin kendileri için iş ve istihdam yarattığını belirterek; bölgenin ekolojisini, zeytinini, çam ağaçlarını, su kaynaklarını termik santrala karşı korumak için kışın soğuklarda, yazın sıcaklarda, jandarmaya ve her türlü baskıya karşı direnen, mücadele eden insanlara karşı suçlayıcı bir dil kullanmışlardı.

Kendisi İkizköylü olan ve doğa mücadelesinin içinde aktif olarak yer alan emekli öğretmen Mehmet Oğultürk de muhtarların bu açıklamasına tepki gösterdi ve “Çocuklarınızın torunlarının geleceğini parayla değişiyorsunuz,” dedi ve “Neden?” diye sordu.

Oğultürk’ün facebook paylaşımında kullandığı ifadeler şöyle:

“Muhtar efendiler, şirket umudunu yitirmiş olmalı ki sizleri sahneye sürüyor. Ellerinize bir bildiri tutuşturup okutuyor. Aslında bu bildiriyi kaleme alacak bilgi, kültür ve yetenekten yoksun olduğunuzu herkes biliyor. Sularınız akıyormuş, tarlalarınız yerinde duruyormuş. Işıkdere, Sekköy, Hüsamlar nerede? Yirmi otuz bin zeytin ağacı nerede? Yeni köylülerin ekip biçtikleri tarlaları, bağları nerede? Koca Bahçenin antik havuzu ve suyu nerede? Karacahisar mahallesinin Suçıkan deresi neden kurudu? Doğanın iklimi havası neden değişti? Neden yağmurlar yağmaz, göller dolmaz oldu? Hiç düşündünüz mü? Ekmek parası diye savunduğunuz o santraller yüzünden. Çocuklarınızın torunlarının geleceğini parayla değişiyorsunuz. Neden? Fransa Kralının dediği gibi bizden sonra isterse tufan olsun yeter ki biz kompradorlar gibi yaşayalım mı diyorsunuz. Yazık, hem de çok yazık. Sizleri muhtar diye seçenlere ve torunlarınıza İHANET ediyorsunuz.”

BİR ZAMANLAR SU ÇIKAN GÜRÜL GÜRÜL AKARDI

Çevre Gönüllüsü olan ve Karacahisar Köyünde organik tarım yapan Hüseyin Uzun, 26 muhtarın tutumunu eleştirerek, “muhtarlarımız santral önünde bu açıklamayı okurken, açıklama için kendi köy halkını bilgilendirmiş midir, onların onayını almışlar mıdır?” diye sordu ve şunları söyledi: “1970 ve 80’li yıllarda Karacahisar köyü Suçıkandan gürül gürül akan sular Hamzabey deresini doldurur, bu su dere içindeki canlılara, dere çevresindeki köylere hayat verirdi. Bu derede balık tutulur, piknik yapılırdı. Dere üzerinde Gökçeler köyüne kadar 8-10 değirmen vardı. Değirmenler tahıl öğütürdü. 2014’deki özelleştirmeden sonra kömür için yapılan derin sondajlardan dolayı su kaynaklarımız daha derine gitti ve pınarlarımız kurudu. Derelerimiz akmaz oldu. Değirmenler durdu. Dere boyu canlı yaşamı sona erdi. Bugün termik santral lehine açıklama yapan muhtarlarımız 10-15 yıl sonra bölgenin bir çöle döneceğini, susuzluk yaşanacağını, kesilen çamlardan dolayı yağmurların daha az yağacağını, gelecek kuşakların daha çorak ve verimsiz bir bölgede yaşam süreceklerini tahmin edemiyorlar, bunu düşünemiyorlar mı? Yirmi altı muhtarımız bir an önce bu yanlış kararından dönmelidir. Kömür bittiğinde Limak-İçtaş patronları gidecek ve onların yarattığı doğa tahribatı sonucu zarar gören topraklar üzerinde biz birbirimizle kalacağız. Ülkemize, şehrimize, topraklarımıza zarar vermeyin, patronların aleti olmayın lütfen!”