Bugun...



Zeytin Yönetmeliğindeki Değişiklikle İlgili Türk Toraks Derneğinin Görüşü

“TORAKS Derneği, kalkınmanın sadece ekonomik büyümeyi değil, insanların ve doğanın ahenkli bir şekilde birbirlerini besleyerek, biyoçeşitliliği, çeşitlilik içinde birliği ve aynı zamanda yaşam niteliğini yükseltmeyi hedeflemesi gerektiğini savunmaktadır”

facebook-paylas
Güncelleme: 04-04-2022 20:47:27 Tarih: 04-04-2022 20:29

Zeytin Yönetmeliğindeki Değişiklikle İlgili Türk Toraks Derneğinin Görüşü

Türk TORAKS Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu, Maden yönetmeliğine eklenen ve zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine olanak vermesiyle ilgili bir açıklama yaptı ve “TORAKS Derneği, kalkınmanın sadece ekonomik büyümeyi değil, insanların ve doğanın ahenkli bir şekilde birbirlerini besleyerek, biyoçeşitliliği, çeşitlilik içinde birliği ve aynı zamanda yaşam niteliğini yükseltmeyi hedeflemesi gerektiğini savunmaktadır,” denildi.

Türk TORAKS Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubunun açıklaması şöyle:

Bilindiği üzere, 1 Mart 2022 tarihinde “Maden yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik” ile Maden Yönetmeliğinin 115. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir.

Bu fıkrada: “Ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda madencilik faaliyeti yürütecek kişinin faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getireceğini taahhüt etmesi şartıyla Genel Müdürlük tarafından belirlenen çalışma takvimi içerisinde zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilir. Zeytin sahasının taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilmesi için madencilik faaliyeti yürütecek kişinin madencilik faaliyetleri bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getireceğini ve Tarım ve Orman Bakanlığınca uygun görülecek alanda dikim normlarına uygun, faaliyet yürütülecek saha ile eşdeğer büyüklükte zeytin bahçesi tesis edeceğini taahhüt etmesi zorunludur,“ denilmektedir.

KİMİN İÇİN KAMU YARARI?

Muğla’nın Milas ilçesinde İkizköy yakınında bulunan Akbelen Ormanı’nda bulunan ağaçların Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki “YK Enerji” tarafından Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali’ne kömür temini için kesilmesine karşı bölge halkının mücadelesi sürüyor.

Tam da bu sırada yayınlanan yönetmelikte kamu yararından bahsedilmektedir ancak, 2 yıldan fazladır Akbelen’de ormanlarını kömür ocağı için kesilmekten korumak uğruna savaş veren İkizköy halkı, bunu kamu yararı olarak görmemektedir. Nitekim 31 Mart Perşembe günü İkizköy Işıkdere’de yönetmelik değişikliğine dayanarak zeytin ağaçları yerinden sökülmeye başlanmıştır. Zeytinliklerini korumak isteyen halk şirket görevlileri tarafından darp edilmiş, kolluk kuvvetleri zeytinlikleri korumaya çalışan iki kişiyi gözaltına almıştır.

Zeytinlik alanların madencilik faaliyetine açılmasını fırsat bilen şirket, Akbelen’de söktüğü 17 asırlık zeytin ağacını bölge halkının direnişi sonrası yerlerine geri dikmeye başladı. Yaşanan süreç hakkında İkizköy Çevre Komitesi ve Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği(KARDOK) tarafından bir açıklama yapıldı.

YÖNETMELİK KANUNA VE ANAYASAYA AYKIRIDIR

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bize bir gözdağı gibi Akbelen Ormanı davamızın olduğu sabah yürürlüğe sokulan yönetmelik kanuna ve anayasaya aykırıdır. Uygulamasını durdurun! Hükümet yetkililerine sesleniyoruz; işiniz bu ülkeyi evrensel hukuk ilkelerine, insan haklarına ve Anayasaya göre yönetmektir. Şirketlerin pervasızca doğa katliamı yaparak kârlarına kâr katmasına hizmet etmek dışında bir işlevi olmayan kanun ve yönetmelikler çıkarmaktan, bunu kolluk güçlerinin zoruyla uygulamaya koymaktan vazgeçin. Bir avuç zengin daha zengin olacak diye kadim zeytinlikleri, zeytin ağaçlarını, ormanlarımızı, vadilerimizi, denizlerimizi talana açtığınız yeter. Yarattığınız ekonomik krizde belki tek dayanağımız olan zeytinlerimizi bir avuç kömüre vermeyeceğiz. Mücadelemiz hem hukuk ve demokrasi hem yaşam ve doğa mücadelesidir. Vazgeçmeyeceğiz. Ne zeytinliklerimizi ne Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz.”

Hukukçuların, Tarım ve Orman Sendikasının açıklamaları yönetmelik hükmünün Anayasa,  3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılanması Hakkındaki Kanun, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu ve konuyla ilgili yönetmeliklere aykırı olduğunu ortaya koymuştur. Hal böyleyken yönetmeliğin iptali başvuruları sonuçlanmadan hızla zeytinliklerin yerinden sökülmeye başlanması yanlış bir uygulamadır. Bu uygulamanın kamu yararına yapıldığı çok tartışılır bir konudur. Türk Dil Kurumu Sözlüğünde “Kamu” nun anlamı “Toplum, topluluk, halk” olarak tanımlanmaktadır. Öyleyse İkizköy halkı ve ülkenin dört bir yanında topraklarını korumak için mücadele veren halk da “kamu”dur. Kamuya karşı kamu yararından nasıl bahsedilebilir?

6-7 MİLYON KİŞİ, GEÇİMİNİ ZEYTİNDEN SAĞLIYOR

Türkiye, zeytin üretiminde dünyada ilk sıralarda yer alan bir üretici konumundadır. Zeytin ve zeytinyağı sektörü bütün olarak düşünüldüğünde 6-7 milyon yurttaşımız geçimini bu sektörden sağlıyorZeytin ağacının ekonomik ve ticari önemi, talebi hızlı bir şekilde yükselen zeytinyağı ve sofra zeytinleri nedeniyle sürekli artmaktadır. Aynı zamanda zeytin ve zeytinyağının besleyici ve faydalı olması, bu ürünlerin gittikçe daha çok değer kazanmasına neden olmaktadır. Zeytin ağaçları, ekolojik dengenin devamlılığı açısından da oldukça önemli bir rol üstlenmektedir. Zeytin ağaçları atmosferdeki karbondioksiti absorbe ederek ve havaya oksijen salarak hava kirliliğini azaltmasının yanında, yaban hayatı ve kuşlar gibi pek çok canlı türü için yaşam alanıdır. Zeytinlikler atmosferden hektar başına yılda 3.74 ton karbondioksit yakalamaktadır. Ayrıca erozyonu, çölleşmeyi, selleri önlediği de bilinen bir gerçektir.

FOSİL YAKITLA ENERJİ ÜRETİMİNDEN VAZGEÇİLMELİ

Türk Toraks Derneği olarak Türkiye’nin fosil yakıtla enerji üretiminden hızla yenilenebilir enerji kaynakları kullanımına adil bir dönüşüm yapması gerektiğini daha önce de defalarca belirtmiştik. Dünya iklim krizi ve çevre kirliğini önlemek için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelirken, Paris İklim Anlaşmasını imzalamış ve taahhütlerde bulunmuş bir ülke olarak hala fosil yakıt elde etmek için maden ocakları açabilmek adına zeytinliklerimizin yok edilmesi kabul edilemez.

Zeytin ağaçlarının kesilmeyeceği, taşınacağı ya da kömür ocağı kapatılınca tekrar yerine dikileceği yönetmelikte belirtilmiştir. Ancak uzmanların açıklaması bunun çok da mümkün olmadığını, taşınan ağaçların 10 yıldan önce meyve veremediğini, ocak kapatıldığında ise kalan kayalık alana tekrar ağaç dikilmesinin mümkün olmadığını belirtmektedir. Ayrıca o zeytinliklerle geçimini sağlayan köylünün nasıl rehabilite edileceği ile ilgili hiçbir açıklama yoktur. Onlar da mı zeytinliklerle birlikte taşınacaktır? Yatağan Termik Santralinin kurulduğu yıllardan bu yana bu tür olaylara bölge halkı yabancı değildir. Birçok zeytinlik ve köy yok olmuş, insanlar doğdukları ve büyüdükleri topraklardan kopmak zorunda kalmıştır. Bölge halkı artık böyle travmaları yaşamamak için birçok yerde doğalarına dokunulmaması için eylem yapmaktadır. Kamu yararı düşünülüyorsa bu çığlıklara kulak verilmelidir.

EKOLOJİK KRİZİN SORUMLUSU, DOĞAYI TALAN EDEN KAPİTALİST SİSTEMDİR

Yaşadığımız doğa talanlarının ve ekolojik krizin sorumlusu, daha çok kar ve sermaye birikimi için hükümetlerin desteği ile doğayı, havayı ve suyu, insan emeğini meta olarak gören ve talan eden sistemdir. Sanayi devriminden beri, ama özellikle son 20-30 yıldır ormanlar, tarım alanları, zeytinlikler, meralar, sulak alanlar şirketler tarafından tahrip edilmekte, balık stokları azalmakta, dünyanın ısınmasına neden olan gazlar atmosfere karışmaktadır. Bunların sonucunda da, türler doğal hızlarından 1.000 kat daha hızlı bir şekilde yok olmaktadır.

Milas-Akbelen’de yaşananlar dünyada ve ülkemizin değişik bölgelerinde yaşanan doğa talanlarının tipik bir örneğidir. 

KALKINMA, İNSAN VE DOĞA ODAKLI OLMALI

Toraks Derneği, kalkınmanın sadece ekonomik büyümeyi değil, insanların ve doğanın ahenkli bir şekilde birbirlerini besleyerek, biyoçeşitliliği, çeşitlilik içinde birliği ve aynı zamanda yaşam niteliğini yükseltmeyi hedeflemesi gerektiğini savunmaktadır. Bu nedenle Toraks Derneği, herkesin temel insani ihtiyaçlarının, ekonomik ve sosyal güvenliğinin garanti altına alınmasının; kullanılacak teknolojilerin doğayla uyumlu olduğu kadar merkezi ve bürokratik bir yönetsel aygıtı gerektirmeyecek biçimde, yurttaşlarca kolayca denetlenebilecek eko-teknolojiler olmasının, enerjinin ise ekolojik evrimi zenginleştirecek biçimde tümüyle yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşturulması gerektiğinin önemini vurgulamaktadır. 

ÖNEMLİ OLAN: SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEK VE YAŞAM

Son olarak ulusal akciğer sağlığını geliştirmeyi amaçlayan bir uzmanlık derneği olarak, hava kirliliği başta olmak üzere yaşanan tüm ekolojik sorunların çözüm noktasının “sürdürülebilir kalkınma” bakış açısının yerini “sürdürülebilir bir gelecek ve yaşam”ın almasından geçtiğini bilmekte ve böylesi bir değişimin gerekliliğini savunmaktayız. Bu değişimi sorunun kaynağı olan devletlerden ya da şirketlerden bekleyemeyiz. Bizler, insan sağlığını, doğayı, çevre sağlığını savunanlar, bu konuda doğru adımların atılması için birlik olmalı, ısrarla taleplerimizi duyurmalı, İkizköy’deki gibi doğaya karşı saldırılarda hep birlikte temiz hava soluma, sağlıklı bir çevrede yaşama haklarımızı savunmalı ve elde etmek için mücadelemizi sürdürmeliyiz.

Haklı davalarında Milas- İkizköy halkının ve aynı durumda olan tüm köylülerimizin yanında olduğumuzu tüm kamuoyuna duyururuz.

 

 




Bu haber 3239 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ÇEVRE Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI