Tweet |
Artık, tek derdi daha fazla kar etmek olan hükümet destekli bir şirketle karşı karşıyaydılar. Yanlış özelleştirme politikaları sonucu, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralı ve ruhsatlandırılmış kömür sahalarını ele geçiren Limak, İçtaş ortaklığı ile 2014 yılından sonra yeni bir dönem başladı. Şirket, hiç bir kural tanımadan, ne pahasına olursa olsun bölgedeki kalitesiz linyit kömürünün tamamını çıkartacak, termik santrallerde yakacak, elde edilecek elektrikten, teşviklerden çok para kazanacaktı. Mahkeme kararlarıymış AİHM kararıymış, Anayasaymış, Zeytincilik, Çevre, Orman, Toprak Koruma vb. kanunlarıymış onlara dokunmayacaktı. Ormanmış, zeytinlikmiş, tarım alanıymış, köymüş, tarihi esermiş, bölgenin su kaynağıymış, ekosistemmiş, iklim kriziymiş, Paris Anlaşmasıymış, kömürün tozuymuş, kanserin artmasıymış hiç bir şeyin onları durduramayacağı sözünü almışlardı.
Yaşama hakkı tanımayan bu saldırı karşısında İkizköylülerin direnmekten başka çareleri yoktu, onlar da öyle yaptılar. Akbelen Ormanının oldubittiyle kesilmesini engellediler, ormanı ve yaşam alanlarını fiilen korumak için Akbelen Ormanı girişinde 17 Temmuz 2021 tarihinde nöbete başladılar. Onların çığlığını bütün ülke, dünya duydu, desteğe geldiler. Kışın dondurucu soğuğunda, yazın kavurucu sıcağında, Jandarma’ın baskısına, gayri insani muamelesine rağmen Akbelen ormanını yangınlardan, testereden korudular, ta ki 24 Temmuz 2023 sabahına kadar.
Seçilmiş bilirkişilerin akla, bilime, vicdana aykırı raporlarıyla Mahkemenin yarım asırlık çevre hukukunu yok sayan kararlarıyla hukuksal olarak güvencesiz bırakılan Akbelen Ormanı’na yüzlerce jandarma korumasında canavar testereli adamlarla girdiler. Akbelen’de yuvalanmış tüm canlılar,ağaçlar, İkizköylüler, yaşam savunucuları,“kesimi durdurun” diye çığlık attılar, sesleri Jandarmanın kaskından, kalkanından, demir bariyerlerinden, Tomalardan geri döndü, Bakanlar, Vali, Kaymakam, Orman genel müdürü, bölge müdürü, işletme müdürü, Mahkeme, hakimler duymadı. Bir hafta olmadan ağaçlar yere serildi, Akbelen’de Ekokırım Suçu işlendi, suça herkes tanık oldu. TBMM olağanüstü toplandı, Akbelen’in çığlığı, iktidar hırsından gözleri kör, kulakları sağır olanlara ulaşmadı, Meclisin yüksek tavanlı koridorlarında kayboldu gitti.
Sonra hepimiz kentimize, köyümüze, evimize çekildik, işimize gömüldük. Aytaçlar, Halil İbrahimler, Melahatlar, Haydarlar, Edibeler, Muzafferler, İlkaylar, Mehmetler, Ayşeler, Mustafalar, Esralar, Celaller, Nejlalar, Ali İhsanlar, Tuncerler, Ahmetler ve diğer İkizköylüler, evlerin duvarlarını çatlatan, insanı yerinden zıplatan dinamitlerle, akciğer hastalıklarına davetiye çıkartan toz bulutunun içinde kaldılar. Onların seslerine artık kulak vermez olduk.
Şimdi, fiili direnişin başladığı 17 Temmuz’un üçüncü yıl dönümü ile Akbelen kırımının birinci yıl dönümünün tam ortasında 20 Temmuz Cumartesi günü için İkizköy Çevre Komitesi çağrı yapıyor:
“Dünyanın gözleri önünde, haksız ve hukuksuzca, hiç bir toplumsal meşruiyeti ve kamu yararı olmadığı halde; biz köylülerin ve aklı, bedeni, yüreği bizlerle olan milyonlarca insanın hayır demesine rağmen ormanımızı kestiler.
Akbelen Ormanımızın kesiminden bir yıl sonra, mücadelemiz devam ederken ve nöbetimizin üçüncü yılı dolarken, büyüyerek devam eden baskılara karşı; tüm dostlarımızı İkizköy’de yapacağımız buluşmaya, birlikte güçlenmeye, dayanışmaya çağırıyoruz!
Biz bitti demeden bu dava bitmez!
20 Temmuz Cumartesi saat 15.00- İkizköy-Karadam Köy Meydanı ”
Sıcaklıkların rekor kırdığı, küresel iklim krizinin etkilerini canlı canlı yaşadığımız bu günlerde bir şey yapmak lazım. Bilimsel araştırmalara göre; iklim krizinin önüne geçilebilmesi için öncelikle petrol, kömür gibi fosil endüstriden bir an önce vazgeçilmesi, karbon yutak alanlarından olan ormanların korunması gerekiyor. Bu nedenle İkizköylülerin direnişi çok önemli ve hepimizi ilgilendiriyor.
Akbelen’de ağaçların kesilmesini önleyemedik, ancak kömür ocağına dönüşmesini engelleyebiliriz. Bakın şirket yakınmaya başladı, Özelleştirme İdaresi’ne “direnişler ve açılan davalardan dolayı madencilik faaliyetinin sürekli olarak aksadığını” iletmiş. (1)
Akbelen’de mücadele bitmedi, şimdi maden işletmesine dur deme zamanı. Direnişimiz şirketin işini epeyce aksatmış durumda, destek ve dayanışmayla Akbelen Hareketini büyütür ve devamını sağlayabilirsek tamamiyle engelleyebiliriz. İkizköylülerin haklı mücadelesine destek verin, geleceğimiz için yaşam için umut olun, çocuklarınıza onurlu bir miras bırakın.
(1) https://sendika.org/ 2024/07/yenikoy-ve-kemerkoy-santrallerinden-imdat-cagrisi-direnisler-madenciligi-geciktirdi-mahkemeler-elimizi-kolumuzu-bagliyor-708079
Yazı linki: https://yenigun.com/makale/20925289/av-arif-ali-cangi/20-temmuzda-akbelene