![]() |
Tweet |
Datça Belediyesinde çalışan iki mühendis ile Datça Belediye Meclisi CHP Grubundan bir üye arasında tartışma ve itiş-kakış yaşandığı, bir mühendisin istifa dilekçesi verdiği iddiasını araştırdım. İddiada adları geçen ama belediye personeli olarak görevlerinin başında olmaları hasebiyle konuşamadığım iki mühendis dışında Datça Belediye Meclisi CHP Grubu Üyesi Bekir Çümen, Emecik Muhtarı Hüseyin Harıpçı, İMO (İnşaat Mühendisleri Odası) Datça Temsilcisi Ege Curacı, Belediye İş Datça Temsilcilerinden Erol Dinç, CHP Datça İlçe Örgütü Başkanı Sezai Öz, Datça Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Gündoğan ve Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt ile görüştüm.
TARTIŞMA VE İTİŞ-KAKIŞ DOĞRU!
Başkan yardımcısı Mutlu Gündoğan'ın, belediye meclis üyesi Bekir Çümen'in ve Emecik Muhtarı Hüseyin Harıpçı'nın anlatımlarından anlaşıldığına göre Emecik/Karaincir Sarı Liman Mevkiinde öteden beri çok iyi durumda olmayan (bazı inşaatlar nedeniyle de yağışlı günlerde sel ve su taşkınlarının yaşandığı) bir yola çözüm bulmak amacıyla Datça Belediyesi birkaç ay önce yol çalışması başlatıyor. İmar planının çıkarılması öncesi dönemde köy muhtarlığınca döşenmiş olması muhtemel su boruları çalışma sırasında kazara zarar görüyor. Bekir Çümen'in anlatımına göre bu su boruları zamanında yer yer vatandaşın balkonun altından ya da tarlasının içerisinden geçirilmiş. Yol çalışması sırasında su borularının zarar görmesi sonrasında MUSKİ devreye giriyor ve su borularını yoldan geçirmek için bir çalışma başlatıyor. MUSKİ'nin malzemeleri getirmesi, yağan yağışlar vb... nedeniyle 400 m civarındaki su boru hattının döşenmesi ve haliyle belediyenin yol çalışmasını tamamlaması epey uzun bir zaman alıyor. Emeciklilerin ısrarlı talepleri ve 4 Ocak 2025 günü yaşanan yağışlar sonrasında Datça Belediyesi Fen İşleri buradaki yol çalışmasının bitirilmesini gündemine alıyor.
Belediye ekipleri Emecik'te hafriyatlarda çıkan bir tür dolgu malzemesini yol çalışmasında kullanmak üzere bölgeye taşıyorlar. 10 Ocak Cuma günü yol çalışması başlıyor. Öğleden sonra saat 15.00 civarı belediye meclis üyesi Emecikli Bekir Çümen ile yol çalışmasında görevli mühendisler (Belediye Destek Hizmetlerinde görevli) Mustafa Şahin ve (Belediye Fen İşlerinde görevli) Kıvanç Şahin arasında önce tartışma, bilahare itiş-kakış yaşanıyor. Olaya tanık olan bazı Emecikliler araya giriyor.
Tartışmanın başlamasına neden olan, Bekir Çümen'in getirilen dolgu malzemesinin yetmeyeceğini ve tümünün orada kullanılmasını istemesi, yol çalışmasında görevli iki mühendisin ise yol çalışmalarını da koordine eden Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Gündoğan'ın önceden kendilerine söylediği “Malzemelerin hepsini orada kullanmayın. Bir kısmını başka yerde de kullanabiliriz” sözüne uygun olarak hareket etmek istemeleri.
Bekir Çümen “Su hattı yenilenince yol balçık, çamur oldu, haliyle bir süre buraya girilemedi. Daha sonra belediye çalışanı arkadaşlar malzemeleri getirmişler. Getirdiklerinde ben yoktum. Bu malzemelerle yol ıslah edilecek ve vatandaşın yoldan geçmesi sağlanacak. Bana göre yola dökülen malzeme yetersiz geldi. İki genç geldi; onlar beni tanıyorlarmış, ben onların belediyede çalıştıklarını bile bilmiyordum. 'Şöyle yapacağız Bekir abi, böyle olacak..' dediler. Onlara bu malzemenin buraya yetmeyeceğini söyledim. Tahminim 7-8 kamyon malzeme getirilmişti. Bana göre daha fazla getirilmesi gerekiyordu. 'Yetmez' diyorum, 'Yeter' diyorlar, gülüşüyorlar. Serdikleri kum şöyle 4 cm. Nitekim ertesi gün yağmur yağdı, doğrusunu söyleyeyim, yol gitti. Ben haklı çıktım. 4 cm atılan kum kurtarmaz. Biz bunları konuşurken normal bir ailede, toplumda olduğu gibi aramızda tartışma çıktı. Tamam ben mühendis değilim ama benim de bir hayat tecrübem var; ben o bölgeyi iyi bilirim, tanırım. Onlar bu bölgenin toprak yapısını bilmiyorlar. Çocukları, şöyle 'Git' diyerek iteledim. Olay o şekilde. Öyle vurma, kırma gibi bir şey yok. Orada olan tartışmadır. Olay büyüdü, konuşma bazında büyüdü. İteledim, doğru. ” dedi.
“Peki” dedim, “'Ben belediye meclis üyesiyim, benim dediğim olacak' gibi bir söz söyledin mi?” “Asla, asla. Öyle bir şey demedim. Öyle bir şey demiş olsaydım, olay daha farklı olurdu. Bana inanabilirsin!”
İSTİFA DİLEKÇESİ DOĞRU
Olay olduktan sonra mühendisler doğruca belediyeye geliyorlar ve olayı belediye başkanı Aytaç Kurt'a anlatıyorlar. Başkan dinliyor.
Hem CHP Datça İlçe Örgütü Başkan Yardımcısı hem de inşaat mühendisi Kıvanç Şahin'in meslek örgütü İnşaat Mühendisleri Odası Tatça Temsilcilerinden olan Ege Curacı olayı öğrenir öğrenmez belediyeye gidiyor. “Mühendisler seni arayıp olayı haber verdiler de mi gittin belediyeye?” diye sordum; “Hayır. Burası küçük yer. Her şeyden kısa sürede haberdar olmak mümkün” dedi.
Belediye başkanı ile yaptıkları görüşmede 13 Ocak Pazartesi günü Belediye Meclisi CHP Grubu'nun toplanmasının ve konunun orada görüşülmesinin doğru olacağına karar veriliyor.
Pazartesi günü CHP Grubu toplanıyor. Datça Belediye Meclisi Grup Başkanı konumunda olan CHP Datça İlçe Örgütü Başkanı Sezai Öz bir işi nedeniyle Muğla'da olması hasebiyle toplantıda bulunamıyor.
Sonrasında inşaat mühendisi Kıvanç Şahin ileriki bir tarihte işleme konulmak üzere istifa dilekçesi veriyor.
Özet olarak aktardığım bu gelişmeler ile ilgili olarak CHP Datça İlçe Örgütü Başkanı Sezai Öz'e, İMO Temsilcilerinden Ege Curacı'ya, Belediye İş Temsilcilerinden Erol Dinç'e ve Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt'a ne düşündüklerini sordum.
SEZAİ ÖZ: “13 Ocak Pazartesi günü Belediye Meclisi CHP Grubunda olay görüşüldü. Hafta içerisinde de ilçe örgütü yönetimini toplayıp olayı görüşeceğiz. Kişisel olarak yaşananlardan dolayı üzgünüm ve olup biteni tasvip etmiyorum.”
EGE CURACI: Ege Curacı otomotiv mühendisi olan Mustafa Şahin'in İMO üyesi olmadığını ama mühendis olması hasebiyle “meslektaş” olarak gördüğünü söyledi. İnşaat mühendisi olan Kıvanç Şahin ne sözlü ne de yazılı olarak İMO Datça Temsilcisi olması hasebiyle kendisine herhangi bir şikâyet bildirmemiş. Olayı duyar duymaz öncelikle her iki mühendisi telefonla aramış. Olayı onlardan dinlemek istemiş. İkisi de “Büyütülecek bir şey yok. Aramızda itiş-kakış oldu. Sözlü tartışma oldu. Olmaması gereken şeydi.” demişler. Akşamleyin buluşmuşlar. Avukat desteği, bir basın açıklaması... isteyip istemediklerini sormuş. “Herhangi bir talebimiz yok. Yanımızda olmanız, aramanız yeter.” demişler. Pazartesi günkü toplantıdan sonra salı günü de bazı meslektaş arkadaşlarıyla beraber birlikte olmuşlar. Sonrasında İMO Datça Temsilcisi konumunda olan asil ve yedek üyeler olarak toplanmışlar; olayın yanlış olduğu sonucuna varmışlar. Mustafa ve Kıvanç arkadaşlarımız ısrarla 'Herhangi bir talebimiz yok' dediler. Bu konuda tavrımız çok net. Bu tür bir olayın tekrar etmemesi için tepkiyi koyduk. Bu olayın takipçisi olmaya devam edeceğiz.”
EROL DİNÇ: Mustafa Şahin ve Kıvanç Şahin'in çalıştığı birim olması hasebiyle Palamutbükü yolu üzerinde Hızırşah sınırları içerisinde bulunan belediyenin iş yerinde Belediye İş Temsilcisi konumunda olan Erol Dinç'e telefonla ulaştım. Erol bey her iki arkadaşın da kendilerine herhangi bir şikayette bulunmadıklarını belirterek “Bu nedenle sendika olarak olayla ilgili herhangi bir şey söyleyemeyeceğiz.” dedi.
BELEDİYE BAŞKANI AYTAÇ KURT: “Bir felaket yaşadık. Taşkınlar oluştu. Bu esnada bütün personel, belediye meclis üyeleriyle herkes bir şeyleri kurtarma, problemi çözme derdinde. Hepimizin stresi, siniri tepemize çıkmış. Buralarda buna benzer tartışmalar olabilir. Adamın evini su basmış, biz çare arıyoruz. O da bize bir şeyler söylüyor. Zaten yeterli personel yok. Bu koşullarda problemleri çözmeye çalışıyoruz. Bunlar küçük şeyler ama ben hiçbir personelime, amirinden çaycısına kadar, sonuçta bunlar bize emanettir, hiçbirisine herhangi bir darbe gibi, küfür gibi şeyleri asla kabul etmem. Edenlere karşı da mücadelemizi veririz. Onlar bizim evlatlarımız, çalışanlarımız. Onlara her halükarda sahip çıkacağız...”
Başkanım, bu olay ya da benzerleri iş stresinden kaynaklanan olaylar mıdır?
“İş stresi var, sinir var, tahammülsüzlük var... O anda herkesin bir problemi var. Vatandaş da sıkıntıda...”
Bekir bey o an orada görevli personeller ile tartışmak yerine onların amirini aramak gibi bir yöntem izleseydi belki de bütün bunlar yaşanmayacaktı gibi bir kanı uyandı bende, olayı dinledikçe.
“Doğru yolu izleme, doğruyu bulma konusunda hepimizin bir çabası var: Böyle olmaz! Böyle olmamalı! Herkes yerini ve haddini bilecek bir pozisyonda olmalı. Biz ne diyoruz? Kimin sorununun nereden, nasıl çözüleceği belediyede sistematik bir şekilde belli ama öyle anlar yaşıyorsunuz ki o anda herkesin siniri, stresi farklı oluyor. Önceliği farklı oluyor. Buradan doğan olmaması gereken, asla tasvip etmediğim, tekrar söylüyorum: belediye çalışanları benim çocuğum kadar önemli. Çünkü onlar vatandaşımıza hizmet eden bir kurumu temsil ediyorlar burada, her şeyden önce.”