Güllük Körfezi Dayanışması

29 Haziran’da Kıyıkışlacık Merkezde, şirket Halkın Katılımı Toplantısında Maden Limanını tanıtacak, Halkın görüşünü alacak…

Muğla ili, Milas ilçesi Kıyıkışlacık mahallesi (Antik Kent İasos) 394 ada 649 parsele yapılması düşünülen Ayıldız Yük Tahmil ve Tahliye İskelesi ve Dip Tarama Projesi, Maden ve Konteyner Yükleme Boşaltma Limanı/İskelesi projesi, yaşam alanlarına huzur ve sükûnu bozacak kadar yakın mesafede yer alacağından, ekolojik dengeleri de bozarak, yaratacakları gürültü ve kirlilik nedeniyle balıkçılığa, turizme, çevreye ve de SİT alanı olması nedeniyle kültür varlıklarına verecekleri zarardan dolayı, bu projeye onay ve ruhsat verilmesine karşıyız.

Tüm duyarlı vatandaşlarımıza sesleniyoruz; Lütfen kampanyayı imzalayarak ve paylaşarak bize destek olun. Bu mesele sadece körfezin değil, ülkemizin, hatta üzerinde yaşadığımız yerküremizin meselesidir.

KÖRFEZDE İKİNCİ LİMAN, KÖRFEZİN İDAM FERMANIDIR!

Kıyıkışlacık Pencereli mevkii (eski büyük yıkık otelin bulunduğu koyda, halka ait kıyılarda, Kıyıkışlacık halkının yegane plajında) 394 ada 649 parsele Ayıldız firması Maden ve Konteyner Yükleme Boşaltma Limanı yapılması için başvuruda bulununca, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü 01.04.2020 tarihinde Milli Emlak Dairesi Başkanlığı’na, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’ne, Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’ne, MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI’na ve MİLAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI’na proje teklifini gönderip, Meclis ve Kurum kararı alarak görüş bildirmelerini istemişti. Milas ve Muğla Büyükşehir Belediye meclislerinde oybirliğiyle partilerüstü bir kararla olumsuz görüş kabul edilmiş, bu görüş Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğü’nün 01.04.2020 tarih 80217 sayılı yazısına cevaben gönderilmişti. Halkın, belediyelerin, MUSKİ dahil birçok kurum ve kuruluşun, projenin anılan parselde neden uygun olmadığını anlatan detaylı teknik raporlarına verdikleri “olumsuzdur” görüşüne rağmen, şahsa ait özel şirketin bu ısrarcı tutumu ve bazı devlet kurumlarının, halkın görüşünü ve kamu yararını değil, şahsi kazanç peşinde koşan kişilerin yanında olması, başta Kıyıkışlacık halkını ve tüm Güllük Körfezi yaşayanlarını son derece mutsuz etmiştir. Turizm ve tarım alanı olarak ayrılmış bu bölgede sanayiye dönük faaliyetler geri dönülmez doğa katliamına neden olurken, çevresinde yaşayan insanları da ata topraklarını bırakıp göçe sürükleyecek, bölgede turizmi, tarımı ve balıkçılığı sonlandıracaktır. Bu proje gündeme geldiğinden beri, çevre halkı son derece mutsuz ve huzursuz.

HALK VE BELEDİYELER BU LİMANA KARŞI

Halkın, kurumların ve belediyelerin olumsuzdur görüşüne rağmen, Muğla Valiliği 04.01.2021 tarihinde, Halkın Katılımı Toplantısına gerek duymadan, “ÇED (Çevre Etki Değerlendirmesi) Gerekli Değildir” kararı ile Ayıldız Medencilik ve Yükleme A.Ş. firmasının projeye başlamalarının yolunu açtı. Bu karara itiraz için, körfez halkı biraraya geldi, 270 kişi, Muğla 2ci İdare Mahkemesinde dava açtı. Valilik ani bir kararla 17.05.2021 tarihinde kendi verdiği “ÇED Gerekli Değildir” kararını bozdu. Daha sonra, 31.05.2021 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ayıldız firmasına ait Maden Yükleme Limanının ÇED dosyasını kabul ettiklerini ve ÇED sürecinin başladığını duyurdu. Güllük Körfezi’ne özel şahıslarca yapılmak istenen körfezin 2ci maden nakliye limanı projesi eğer gerçekleşirse, sadece Kıyıkışlacık değil, tüm Güllük Körfezi derinden etkilenecektir.

Proje için gereken alt yapı anılan bölgede yetersizdir, Yük limanına malzeme taşıyacak ağır vasıtalar, çevreye doğaya ve mevcut altyapıya zarar verecektir. Proje gerçekleşirse, limana ulaşacak dar yollardan onlarca TIR gece gündüz köyün dar yollarını kullanacaklar. TIR trafiğine uygun olmayan bu yollarda yol alan ağır vasıtalar insan yaşamı için de son derece tehlikeli olacak.

BÜYÜK TONAJLI GEMİLER, KÖRFEZİ KİRLETECEKTİR

Deniz trafiğinde de durum oldukça vahim bir durum alacak. Körfez, Güllük’te faaliyet gösteren Maden limanına yanaşan halihazırdaki 60.000-100.000 DWT’lik gemiler ve balık çiftlikleri nakliye gemileriyle doluyken, bir de daha büyük kapasitede 135.000DWT üzerindeki yük gemilerinin denize bırakacakları kirlilik, yeni limanın yükü, çevresine vereceği gürültü, toz ve artan deniz trafiği de üstüne binecek, yaşam Güllük Körfezinde çekilmez bir hal alacaktır.

Çevreye vereceği diğer zararlara gelince; maden limanı ekolojik dengeleri bozarken zaten can çekişen balıkçılığa da büyük darbe vuracaktır. Balıkçıların gemi trafiğinden denizde ağ atacakları yerleri kalmayacak, artan deniz kirliliği ile bozulan deniz florası kısa ve uzun vadede balıkçılığı ciddi olarak sekteye uğratacaktır. Körfezde balık kalmayacak, tıpkı İzmit Körfezi gibi bölgede balıkçılık yok olacaktır. Tedavisi mümkün olmayan Silikozis hastalığına neden olan feldspat tozuması zeytinciliği bitirecek, insanlar sağlıklarını ve yaşamlarını yitirecektir.

DENİZ DİBİ KAZISI, KÖRFEZİN EKOLOJİSİNİ BOZACAKTIR

Doğa katliamına neden olacak, denize yapılacak dolgu ve söz konusu limandaki büyük gürültü ve titreşim yaratan faaliyetlerin yanında, 25 m. genişliğinde, 265 m. uzunluğundaki limana, draftı büyük gemilerin yanaşabilmeleri ve rahatça manevra yapabilmeleri için, deniz tabanı EKSİ 14 METRE KAZILARAK, 64.627 metrekarelik ÇOK GENİŞ BİR ALANDA deniz dibini derinleştirme çalışmaları, çıkan hafriyatın da Güllük Döküne (Torba, Türkbükü açıklarına) doldurulması ekolojik dengeleri altüst ederek, habitatda zincirleme büyük tahribatlara yol açacak, dip taraması bentik flora ve faunasını olumsuz olarak etkileyecektir. Habitat kaybı, organizmalar ve biyolojik çeşitlilik için en büyük tehdittir. Bu parçalanma, bozunma ve yok oluş, küresel iklim değişikliğiyle boğuştuğumuz günümüzde süreçleri hızlandıracaktır. Liman yapılacak deniz bölgesinin Dalışa Yasak Bölge koordinatları ani bir kararla proje yararına değiştirilmiştir. Bu durum bölgenin arkeolojik SİT alanı olması durumunu değiştirmemektedir. Bu sebeple, geniş alanda yapılacak deniz dibi derinleştirmesi olası kültür varlıklarına da zarar verme riskini taşımaktadır.

Turizm bölgesi olarak anılan bölgede geçimini turizmden kazanan işletmeleri de bu proje doğrudan etkileyecektir. Gürültülü ortamda, kirli denizlerde tatil yapmak istemeyen yerli ve yabancı turistler, deniz manzarası yerine gemi atıklarını gözlemleyecek, kirli denize girmek istemeyecek, bir daha da yöreyi ziyaret etmeyeceklerdir. Yatırımcılar da hızla bölgeden uzaklaşacaklardır.

Yapılması düşünülen Maden ve Konteyner Yükleme Boşaltma Limanı projesi, yaşam alanlarına huzur ve sükûnu bozacak kadar yakın mesafede yer alacağından, gürültü nedeniyle insanlara vereceği stresi, üzüntüyü, hava, kara, deniz ve görüntü kirliliğini de hesaba katarsak bu proje her yönüyle, Körfezin bu konumuna hiç de uygun olmayan bir projedir.

... VE YETKİLİLERE SESLENİŞ!

Bu proje gerçekleşirse cennet koyumuz ve Güllük Körfezi’nin kirliliği katlanarak artacak. Hali hazırda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın haritalarında Güllük Körfezi TURUNCU renkte yani çok kirli deniz kategorisindeyken (İzmir Aliağa KIRMIZI en kirli) bu proje gerçekleşirse denizimizin Kırmızı En Kirli kategorisine girmesi fazla sürmeyecektir.

Kıyıkışlacık, Zeytinlikuyu, Boğaziçi, Güllük halkı olarak bu projeye tamamen karşıyız; bu projeye onay ve ruhsat verilmesini İSTEMİYORUZ…

Sayın Cumhurbaşkanımıza Bakanlarımıza ve yetkililere sesleniyoruz. Bu projeyi durdurun lütfen. Maden limanının, turizm, tarım ve balıkçılık bölgesi olmayan, insanların yaşam alanlarından uzakta, sanayileşmeye uygun başka bir yerde yapılması uygundur. Lütfen sesimizi duyun…