Tweet | Tarih: 23-10-2022 18:15 |
NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ
İkizköy Çevre Komitesi Üyeleri, Akbelen yaşam savunucuları Atapark’a yürüyerek basın açıklaması yapmak için Pazar günü Milas Salı pazarında toplandılar. Polis, yürüyüş izni olmadığı yürüyüş izni veremeyeceklerini söyledi. KARDOK Başkanı Necla Işık, yürüyüş izni için evrakları Kaymakamlığa vermek istediklerini ama görevli memurun evrakları almadığını söyledi. Emniyet görevlileriyle karşılıklı tartışmalar ve görüşmelerden sonra polis slogan atmadan ve pankart açmadan kaldırımdan yürüyebileceklerini söyledi. CHP Milletvekili Suat Özcan, görüşmeler sırasında arabuluculuk yaptı.
Kapalı pazaryerinden Atapark’a kadar sessiz bir şekilde yüründü. Alana girmeden slogan atılması ve pankart açılması üzerine, polis pankartı toplamak istedi. Yürüyüşçüler pankartlarını vermediler, polise direndiler. Alana girildiği anda sloganlar atılmaya başlandı ve pankartlar açıldı.
AKBELEN’İ VERMEYECEĞİZ
Alanda, Akbelen’i vermeyeceğiz, Akbelen için adalet sloganları atıldı sık sık. Atapark’ta basın açıklaması Karadam Karacahisar Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği(KARDOK) başkanı Necla Işık tarafından okundu. “Biz İkizköylüler, Akbelen ormanı için bütün zor şartlara rağmen tam 465 gündür çadırlı nöbet tutuyor; havamız, suyumuz, toprağımız, ormanımız için yıllardır kömür madeni ve Termik santrala karşı mücadele ediyoruz,” diyerek söze başlayan Işık, daha sonra şöyle devam etti: “ Bugün burada, direnişimize ilk günkü inançla, azimle, umutla devam ettiğimizi göstermek; canımız pahasına koruduğumuz, dört elle sarıldığımız Akbelen ormanının sesi olabilmek, Akbelen için adalet sesini duyurabilmek için toplandık. Sözlerimize önce, yıllardır mücadele verdiğimiz kömür canavarının Bartın’da hayatını kararttığı 41 canımızı anarak başlıyoruz. Ne yazık ki gerekli önlemleri almayan, işçilerimizin canını kar uğruna hiçe sayan bu kapitalist sistem; çoktandır kapatılması gereken termik santral ve kömür madenlerini ayakta tutuyor. Yitirdiğimiz 41 can gibi bizler de yıllardır kömürün gölgesi altında yaşıyoruz.”
HAVAMIZI ZEHİRLEYEN, SU KAYNAKLARIMIZI YOK EDEN…
“Kömür uğruna yerimizden yurdumuzdan ediliyor, yaşam alanlarımızın katledildiğine tanık oluyor, geleceğimizi ve sağlığımızı, sırf bir avuç insanın cebi dolsun diye kaybediyoruz,” diye konuşan KARDOK Başkanı Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Havamızı zehirleyen, su kaynaklarımızı yok eden, topraklarımızı alt üst eden, zeytinlerimizi acımasızca yerle bir eden bu açgözlü şirketin karşısında, halâ yılmadan direniyoruz. Bizlere yaşamı zehir eden kömür canavarı, Akbelen ormanına dayanmış bir halde pusuda bekliyor. Geçen sene kömür madeni için defalarca kez hukuksuzca yapmaya çalıştıkları orman kesimlerini engelledik. Büyük yangınlarda kaybettiğimiz hektarlarca orman söz konusuyken, geriye kalan ormanlara tüm gücümüzle sarılmamız ve korumamız gerekirken; neden hala ömrünü tamamlamış termik santraller için inat ediyoruz. Neden yaşamı yok eden, hepimizin sonunu getiren kirli enerji kaynakları için bu kadar ısrar ediyorsunuz? Türkiye’nin imzaladığı Paris İklim Anlaşmasına göre, Türkiye’nin 2030 yılına kadar kömürden çıkış planı yapması gerekirken, geleceğimizi kömüre feda edecek bir karar kabul edilemez.”
ZEYTİN KANUNU YÖNETMELİLLE ALTEDİLEMEZ
KARDOK Başkanı Işık son olarak şunları söyledi: “İklim krizi etkilerinin giderek arttığı, bu gidişle yaşam için temel ihtiyaçlarımız olan su ve gıda krizinin kapıya dayanacağı günler yaklaşıyorken, göz göre göre geri dönüşü olmayan hataları geleceğimizle ödemek istemiyoruz. Akbelen’i bir kalkan gibi çevreleyip koruyan ve içinde 35 bin zeytin ağacı varken, Akbelen ormanının kesilmesi mümkün değildir. Yönetmelik değişikliği ile zeytinlikleri madene açmak isteyen şirket; zeytin kanunun yıkamaz ve bu kanunu yönetmelikle de alt edemez. Biliyoruz ki vicdanları ile yazılmış bilirkişi raporları Akbelen’in kurtuluşu olacak. Akbelen’i koruyacak bilirkişi raporlarını umutla bekliyoruz.”
FOSİL YAKITLAR TERK EDİLDİ
Daha sonra Muğla Barosu Başkanı Levent Akgün konuştu. Akgün, “Fosil yakıtların yakılması suretiyle, tabiatın bir daha yerine getirilemeyecek şekilde yıkımı, dünya ülkelerince yıllar önce kabul edilmişken, aksi düşünceyle hareket etmeyi kabul etmiyoruz,” diyerek şunları söyledi: “Ormanından, toprağından, suyundan vazgeçmeyen; yıllardır kömüre karşı verdikleri mücadeleye, üç yıldır hukuk mücadelesi ile devam eden İkizköylüler’in davalarına müdahil olduk. Enerjiyi, doğayı çok daha az zarar veren yöntemlerle elde etmek mümkünken yaşamı yok eden fosil yakıt konusunda ısrarı anlamıyoruz. Yeniköy Termik santrali ömrünü tamamlamıştır. Ülkemiz Paris iklim anlaşmasına imza veren ülkelerdendir. Bir yandan böyle bir anlaşmaya imza koyarken diğer yandan ömrünü tamamlayan termik santral için kömür sahasını genişletmekteki ısrarı anlamıyoruz. Ormanı, suyu insanı, havayı, zeytini savunan; onurlu yaşam savunucusu İkizköylüler’in mücadelesinde onlarla birlikte olmaya devam edeceğiz.”
ZEYTİN KIRMA EYLEMİ
İkizköy Gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal, “Bugün demokratik yürüyüşümüz engellendi. Yine de Atapark’ta toplanıp, Akbelen için adalet sesini yükseltip, basın açıklamamızı okuduk. İkizköylü kadınlarımız, madenin yok etmek istediği 35 bin zeytin ağacının bizim için paha biçilmez değerini anlatmak için zeytin kırma eylemi yaptılar,” dedi.
ELİNİZİ MİLAS’TAN, MUĞLA’DAN, DOĞADAN ÇEKİN
CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan şöyle konuştu: “Doğamız sürekli insan eliyle zarar görüyor. İnsan eliyle olan şey kader değildir. Doğal kaynaklarımız insan eliyle sürekli azaltılıyor, zarar veriliyor. Nereden başladı; Hüsamlar, Sek, Çakıralan ve geldi İkizköy’e kadar. İkizköy’de duracak mı? Karacahisar’a, Çamköy’e kadar gidecek ve daha nereye gideceği belirsiz. Sadece kömür değil dert. Bu havzada su da var. Bu su, bütün bölge coğrafyasını besliyor. Bu nedenle yetkililere sesleniyorum. Ülkeyi 20 yıldır yöneten iktidara sesleniyorum. Elinizi Milas’tan, Muğla’dan, doğadan, ormandan, su kaynaklarından çekin.”
YÜRÜYÜŞ KATILIMCILARI
Akbelen yürüyüşüne destek veren kuruluşlar şöyle: Sol Parti, Tüm Emekli Sen, Milas 78’liler, SYKP, HDP, CHP, Yeşil Sol Parti, TİP, MUÇEP, Gökova Ekolojik Yaşam Derneği, Akdeniz Yeşilleri, Deştin Çevre Platformu, EMEP, Eğitim-Sen, KARDOK Derneği, İkizköy Çevre Komitesi