![]() |
Tweet |
MEHMET ERDAL
Anayasa Mahkemesi'nin 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen geçici 16. Maddedeki “Yapının depreme dayanıklılığı hususu malikin sorumluluğundadır” ifadesini iptal etmesinden sonra, “İmar Barışı” kapsamında yapı kayıt belgesi alan yapılara yönelik Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın 14.04.2025 ve 09.05.2025 tarihli yazılarına atfen Muğla Valiliği'nin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü aracılığıyla yerel yönetimlere ve merkezi yönetimin yerel ayaklarına gönderdiği E-65719476-310.09-12577677 sayılı yazının 03.06.2025 günü yapılan Datça Belediye Meclisi Haziran Ayı Olağan Toplantısında tartışılması sırasında dile getirilen görüşleri bir önceki bölümde okuyanlar, tartışılan konuya dair ne ölçüde bir fikir sahibi oldu bilemiyorum; ben, tartışmanın yapıldığı belediye meclis toplantısında bulunmama karşın konuyu tam olarak anlayamadım, tam olarak anlayamadığım bir konuyu kimseye anlatamayacağımı düşünerek, 10.06.2025 günü Datça Belediyesi'nin yolunu tuttum.
Datça Belediyesi'nden bir bilenin konuyu bana anlatması için belediye binası içerisinde dolaşırken, AKP Grup Sözcüsü ve aynı zamanda inşaat mühendisi olan Vedat Erdağı ile karşılaştım. Derdimin ne olduğunu söyleyince, “Gel. Ben sana anlatayım.” dedi. Merkezi yönetimin başındaki siyasi partinin yerel ayağında yetkili konumda bulunan, üstelik konuya vakıf olduğunu söyleyen birisinin ne düşündüğünü öğrenmek ve söyleyeceklerinin kamuoyu tarafından bilinmesini sağlamak çok ilginç olacaktı; düştüm peşine.
“DEPREME DAYANIKLILIK” ANALİZİ İSTENMEMESİ, HATAYDI!
Vedat (Erdağı) bey anlatmaya başladı: “2018 yılında (11.05.2018) 3194 sayılı İmar Kanunu'na geçici bir madde konuldu; 16. madde. Bu maddede denildi ki '31.12.2017 öncesi yapılmış yapılar yapı kayıt belgesi alabilir, bu yapılara elektrik, su bağlanabilir ama depreme dayanıklılık sorumluluğu, malikindir.' Bu, ne demek? Yani, sen 2017 yılı 31 Aralık öncesi dönemde bir yapı yaptın, kaçak; buna elektrik, su verilebiliyor, yapı kayıt altına alınıyor ama bu yapıdan, yapı kayıt belgesi verilirken depreme dayanıklılık (analizi) istenmedi, bu bir hataydı ya da devlet aceleye getirdi, istenmedi, 'sorumluluk malikindir' denildi...
Sonra, konu Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor. Anayasa Mahkemesi konuyu inceliyor ve karar alıyor. Ne diyor? 'Depreme dayanıklılık sorumluluğu, malikin olamaz. Vatandaşın can ve mal güvenliği, devletin güvencesindedir. Sen, devlet olarak bunu malike yükleyemezsin.' diyor ve 3194 sayılı İmar Kanunu'na eklenen geçici 16. Maddedeki 'Yapının depreme dayanıklılığı hususu malikin sorumluluğundadır.' ifadesini iptal ediyor.”
Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen, sadece bu ifade mi?
“Sadece bu, 'sorumluluk malikindir' ifadesi.”
Valiliğin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü aracılığıyla yerel yönetimlere ve merkezi yönetimin yerel ayaklarına gönderdiği yazıyı hiç şüphesiz bürokratlar ve konunun uzmanları anlamıştır ama ben, gelen yazıyı defalarca okumama karşın şimdi sizin bana anlattıklarınızı anlamadım; “Bu yazı ne söylemeye çalışıyor?” diye kendi kendime sorup durdum.
“Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından sonra artık sorumluluk malikin olmaktan çıktı. Bak, burada da belirtilmiş, bu karar önce bakanlığa gönderilmiş. Bakanlık da ne yapıyor? 'Ruhsat almak-vermek kimin işidir? Belediyenin işidir. İlçelerde ilçe belediyelerinin, büyükşehir olmayan illerde Özel İdarenindir. Benim değil.' diyor. Belediyelere bir yazı yazdı: Diyor ki bu yazıda, 'Artık böyle bir durum var. Sen, belediye olarak bu binaların depreme dayanıklılığını sorgulamak zorundasın.'”
Vedat Erdağı, bu noktada, Datça Belediyesi'nden bazı yetkililer ile bu yazı kapsamında nelerin nasıl yapılması gerektiği konusunda yaptığı konuşmaları ve belediye yetkililerine söylediği önerilerini anlattı.
BELGEYİ ALAN HERKESE TEBLİGAT YAPILMALI
Bu yazıdan sonra, sizce belediye ne yapmalı?
“Artık, belediye bu konudan haberdar. İşi garantiye almak için yapı kayıt belgesi alan her vatandaşa tek tek tebligat yapması lazım. Datça'da yapı kayıt belgesi alan 6500 yapı varsa, belediye kısa süre içerisinde 6500'ne de tebligat yapmalı; durumu anlatmalı.”
Vedat beyin düşüncesine göre, Datça Belediyesi istisnasız bütün yapı kayıt belgesi alan vatandaşlara durumu anlatan tebligatları yaptıktan sonra öncelikle belediye bünyesinde bir komisyon kurmalı. Bu komisyon içerisinde inşaat mühendisleri, mimarlar ve belediyenin görevlendirdiği kişiler yer almalı; bir nevi İmar Komisyonu. Bu komisyon, Datça'da yapı kayıt belgesi olan 6500 küsur yapının durumunu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğü'ne sormalı. İl müdürlüğünün bu konuyla ilgili birimi yapı kayıt belgesi olan yapıların durumuyla ilgili bir rapor hazırlamalı. Bu raporda, hangi yapı kayıt belgelerinin gerçek, hangilerinin gerçek olmadığı belirtilmeli; ilk eleme bu noktada yapılmalı.
Vedat Erdağı'ya, sözünü ettiği “bazı yapı kayıt belgelerinin gerçek olmamasının” nasıl mümkün olabileceğini soruyorum.
“Örneğin, vatandaşın elinde 30 tane yapı kayıt belgesi var, 20'sinde arsa boş. Zamanında başvuruda bulunmuş, almış.” diyor.
Anladım, bazı mahallelerde yol kenarlarında bile gördüğümüz şu derme çatma, uzaydan çatısı görünen ve bütünlüklü yapı algısı yaratan ucubeleri kastediyorsunuz.
“Arsasına koymuş, yapı kayıt belgesini almış. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün alınan bu yapı kayıt belgesine 'doğru' demesi lazım. Demedi, zaten direkt eleyecek.”
KOMİSYON, YAPI KAYIT BELGELERİNİ TASNİF ETMELİ
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün ilgili biriminin “tamam” dediği yapı kayıt belgeleri belediye bünyesinde kurulan komisyona gelince, komisyon bu yapı kayıt belgelerini cinsine göre tasnif etmeli ve hangisinden ne isteneceğine karar vermeli.
“Örneğin, vatandaş bir balkonunu uzatmış. Bu uzatma taşıyıcıyı etkiler mi etkilemez mi? Ya da 10 tane dairenin olduğu bir binada vatandaş diğer dairelerden ayrı bir biçimde çatıda bağımsız yapı anlamında bir daire çıkmış; bu daireden karot istenirse bütün binadan karot istenecek mi depreme dayanıklılığını ölçmek için ya da istenmeyecek mi? Oturup, bütün bunlara karar verip ona göre alt yapıyı oluşturmak lazım. Yapı kayıt belgesi olan bütün vatandaşlara tebligat yaptıktan sonra bütün sürecin böyle yürümesi lazım.”
Anladım. Kafamı karıştıran, 6500 yapının hepsinden mi yoksa hangilerinden performans analizi isteneceği idi, teşekkür ederim bu açıklamalarınız için. Bu konuda ikinci merak ettiğim nokta şu: İşletmeler. Diyelim ki yapı kayıt belgeli bir iş yeri için çalışma ruhsatı belediyeden alınmış, o işyeri sahibi işini devam ettiriyor ama bir diğer yapı kayıt belgeli yapı için yenice iş yeri açma ruhsatı talebiyle başvuruda bulunulacak. Bunlara farklı mı davranılacak?
“Şimdi, mesela benim bir işletmem var, ruhsatlı. Bana da tebligat yapılacak ya da yeni iş yeri açmak için başvuran birisi var, ona denilecek ki 'performans analizini getir.' Yani ikisine de tebligat yapılacak ama ruhsatı olan işine devam ederken ona bir süre verilecek, diğerinin yapı kayıt belgesi önce Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'ne gönderilecek, 'Bu yapı kayıt belgesi doğru mu değil mi?' diye sorulacak; yapı kayıt belgesi doğruysa ondan performans analizi istenecek. O noktada eleme olacak.”
İNCELEME SÜRESİ, 4-5 YILI BULUR
Vedat Erdağı'ya, anlatımları çerçevesinde, örneğin Datça'da yapı kayıt belgesi alan 6500 yapının ilk aşamada Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın İl Müdürlüğü'nün ilgili birimince tasnifinin yapılmasının, sonrasında “yapı kayıt belgesi doğrudur” denilerek gönderilen, örneğin 5000 yapının ikinci aşamada belediye bünyesinde kurulan komisyonca cins tasnifine tabii tutulmasının, bilahare hangisinden ne isteneceğine karar verilmesinin akşamdan sabaha mümkün olamayacağını, bunların bürokratik yazışmalarının bile çok uzun zaman alabileceğini söylüyorum.
“4-5 seneyi bulur.” diyor.
Açıklamalarının sonlarına doğru, yapı kayıt belgesi alan bazı yapıların yığma taştan yapılmış ya da depreme dayanıksız yapılar olduğunu, bunların depreme dayanıklılık testini geçemeyebileceğini söylüyor.
“Yarısı 'kaçağa' düşecek” diyor.
O zaman onlara 'yıkım' çıkacak?
“Evet, yıkılacak.”
Anladım. Sonunda sağlam bir şey olacaksa...
“İstediğimiz de o!”
(Devam Edecek)
(Gelecek Bölüm: İnşaat Mühendisler Odası Datça Temsilcisi Ege Curacı'nın görüşlerini okuyacaksınız.)