Tweet |
Raporda şu temel bulgular öne çıkıyor:
i)Çoğunluğu Güney Avrupa'da (%11) olmak üzere sıcaklığa bağlı ölümlerde %9 ve sıcak hava dalgası yaşanan günlerin sayısında %41 artış oldu.
ii)2021'de Avrupa'da yaklaşık 60 milyon kişi orta veya şiddetli gıda güvencesizliği yaşadı; bu vakaların 11,9 milyonu sıcak hava dalgası yaşanan günlerin ve kuraklık yaşanan ayların sayısındaki artışa bağlanabilir.
iii)2022 yılında, aşırı hava olaylarından kaynaklanan ekonomik kayıpların 18,7 milyar avro olduğu tahmin ediliyor. Bu kayıplar Avrupa'nın GSYH'sinin % 0,08'ini temsil ediyor. Kayıpların % 44,2'si (8,2 milyar avro) ise sigortasızdı.
iv)2005-20 döneminde, fosil yakıtların yanmasından kaynaklanan hava kirliliğine (PM2.5) bağlı ölümler Avrupa'da %59 oranında azaldı. Ancak bu iyileşme daha az fosil yakıt kullanılmasından değil, büyük ölçüde hava kirliliği kontrol teknolojilerinden kaynaklandı.
v)Bölgelerde net sıfır enerji sistemlerine giden yol ne yazık ki yetersiz kalıyor - mevcut patikada Avrupa'da bu hedefe 2100 yılına kadar ancak ulaşılacağı tahmin ediliyor.
vi)Kömüre bağımlılık, 2020’de % 12 iken, 2021’de % 13'e çıktı. Değerlendirmeye alınan 53 ülkeden 29'u hala fosil yakıtlara sübvansiyon sağlıyor.
vii)Temiz enerji yatırımları 2022'de Avrupa'daki fosil yakıt yatırımlarını % 261 oranında aştı (112 milyon avroya karşı 404 milyon avro). Yatırımlar 2021'dekinden % 16 daha yüksek gerçekleşti.
Aşağıda Lancet tarafından yayınlanan basın bültenini paylaşıyoruz.
Avrupa Geri Sayım 2024 Avrupa raporuna buradan ulaşabilirsiniz.
The Lancet Basın Bülteni
13 Mayıs 2024
Lancet Geri Sayım 2024 Avrupa Raporu, sağlığı iklim değişikliğinden korumak için acilen harekete geçilmesi gerektiği konusunda uyarıyor
i)The Lancet Public Health dergisinin bugün yayınlanan Lancet Sağlık ve İklim Değişikliği Geri Sayım 2024 Avrupa Raporu, iklim değişikliğinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini, Avrupa ülkelerinin iklim değişikliğini hafifletmek ve uyum sağlamak için geciken eylemlerini ve buna bağlı sağlığı korumak ve iyileştirmek için kaçırılan fırsatları vurguluyor.
ii)İklim değişikliğinin sağlık üzerindeki etkilerinin, genellikle sosyo-ekonomik kalkınma, marjinalleşme ve mevcut eşitsizlik kalıplarının kesişen modellerini yansıtacak şekilde, eşit olmayan bir tarzda dağılma eğiliminde olduğunu vurguluyor.
iii)Rapor, insanları iklim değişikliğinden korumak için gerekli siyasi eylemlerin eksikliğini ortaya koyuyor. Pek çok Avrupa ülkesi sera gazı emisyonlarına büyük katkıda bulunmalarına ve sağlığa verdikleri zararlara rağmen fosil yakıtlara net sübvansiyon sağlamaya devam ediyor.
iv)Raporun yazarları, sera gazı emisyonlarının azaltılması için acilen harekete geçilmesi gerektiği konusunda uyarıyor ve bu eylemlerin daha temiz hava, daha iyi beslenme, eşitsizliklerin azaltılması ve daha yaşanabilir şehirlerin oluşturulması ile sağlığa da fayda sağlayacağını belirtiyor. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) en son raporunda yer alan 2040 yılına kadar net sıfır emisyon tavsiyesini karşılamak için, Avrupa'nın enerji sistemlerinden kaynaklanan emisyonlarının mevcut düzeyin yaklaşık üçte birine düşmesi gerekiyor.
v)Bu, Lancet Geri Sayım çalışmasının Avrupa'da sağlık ve iklim değişikliği alanındaki ilerlemeyi takip eden ikinci gösterge raporudur. İşbirliği kapsamında, İspanya'daki Barselona Süper Bilgisayar Merkezi liderliğinde 42 akademik ve BM kurumunu temsilen 69 katılımcının disiplinler arası uzmanlığından yararlanarak 42 gösterge izlenmektedir.
İklim değişikliği burada, Avrupa'da öldürüyor. Lancet Geri Sayım'ın bugün Lancet Public Health dergisinde yayınlanan 2024 Avrupa raporuna katkıda bulunan 69 uzman bu uyarıda bulunuyor. Bölge genelinde iklim değişikliği ve sağlık arasındaki bağlantıların izini süren yeni rapor, 42 göstergenin yanı sıra Avrupa'da iklim eyleminin yetersiz, gecikmiş ya da kaçırılmış fırsatlarını da inceliyor.
İklim değişikliği uzak bir gelecek senaryosu değildir
Lancet Sağlık ve İklim Değişikliği Geri Sayım çalışmasının Avrupa’yı inceleyen bu ikinci gösterge raporu, Barselona Süper Hesaplama Merkezi (Centro Nacional de Supercomputación BSC-CNS) tarafından, "la Caixa Vakfı" tarafından desteklenen bir merkez olan Barselona Küresel Sağlık Enstitüsü (ISGlobal) ve Avrupa çapında 40 diğer kurumla işbirliği içinde yürütüldü. Gösterge bulguları, iklim değişikliğinin olumsuz sağlık etkilerinin başlangıç seviyelerine kıyasla arttığını ve çoğu etkinin daha önce bildirilen seviyeleri aştığını gösteriyor.
i)Sıcaklığa bağlı ölümlerin, 2003-2012 ve 2013-2022 yılları arasında 100.000 kişi başına ortalama 17 ölüm artışıyla, Avrupa'nın çoğunda arttığı tahmin ediliyor.
ii)Isı stresi nedeniyle fiziksel aktivite için riskli saatler 1990-2022 yılları arasında hem orta (örneğin bisiklet veya futbol) hem de yorucu (örneğin rugby veya dağ bisikleti) aktiviteler için arttı. Bu da muhtemelen fiziksel aktivitenin azalmasına ve dolayısıyla bulaşıcı olmayan hastalık riskinin artmasına neden oldu.
iii)Avrupa'da iklime duyarlı çeşitli patojenler ve hastalık vektörleri (örneğin, Vibrio, Batı Nil virüsü, dang, chikungunya ateşi, zika, sıtma, layşmanyaz ve Lyme hastalığı ve diğer kene kaynaklı hastalıkları yayan keneler) için iklimsel uygunluk arttı.
iv)Polen sezonunun hem başlangıcı hem de sonu kızılağaç, huş ağacı ve zeytin için değişirken, sezon süresi Avrupa'nın çoğunda neredeyse aynı uzunlukta kaldı.
Lancet Geri Sayım Avrupa Europe Direktörü, ICREA araştırma profesörü ve İspanya Barselona Süper Bilgisayar Merkezi Küresel Sağlık Direnci grubu lideri Profesör Rachel Lowe, "İklim değişikliği şimdiden Avrupa'daki insanların yaşamlarını ve sağlıklarını tahrip ediyor" diyor. "Raporumuz, sıcaklığa bağlı ölümler, yeni ortaya çıkan bulaşıcı hastalıklar ve gıda ve su güvencesizliği de dahil olmak üzere Avrupa genelinde iklimle bağlantılı sağlık etkilerindeki endişe verici artışlara ilişkin kanıtlar sunuyor. Avrupa'da ve tüm dünyada sağlık üzerindeki bu olumsuz etkileri sınırlandırmak için benzeri görülmemiş bir eylemin zamanı geldi."
Isınan bir dünyada derinleşen sağlık eşitsizlikleri
İklimle ilgili olumsuz sağlık etkileri ve iklim değişikliğinin sorumluluğu Avrupa'da veya dünya genelinde eşit değildir ve genellikle sosyo-ekonomik eşitsizlikleri ve marjinalleşmeyi yansıtıyor. Yazarlar, Avrupa'daki risk altındaki grupları ve Avrupa'nın iklim krizindeki sorumluluğunu vurgulayarak eşitsizliğin yönlerine odaklanıyor.
i)Sıcaklığa bağlı ölümler kadınlarda erkeklere kıyasla iki kat daha yüksektir. Düşük gelirli hanelerin gıda güvencesizliği yaşama olasılığı önemli ölçüde daha yüksektir. Dengesiz beslenmeye bağlı ölümler kadınlar arasında daha yüksektir. Orman yangını dumanına maruz kalma oranı yüksek yoksunluk bölgelerinde daha yüksektir.
ii)Güney Avrupa sıcaklığa bağlı hastalıklardan, orman yangınlarından, gıda güvencesizliğinden, kuraklıktan, sivrisinek kaynaklı hastalıklardan ve layşmanyaz hastalığından daha fazla etkilenme eğilimindedir. Buna karşılık Kuzey Avrupa, Lyme hastalığı ve kene kaynaklı ensefalit gibi hastalıkları yayabilen Vibrio ve kenelerden eşit veya daha fazla etkileniyor.
iii)İklim değişikliğinin mevcut sağlık eşitsizliklerini daha da kötüleştirmesine rağmen rapor, iklim ve sağlık araştırmaları, politikaları ve medyasında eşitlik, hakkaniyet veya adalet konularına çok az yer verildiğini gösteriyor. 2022 yılında Avrupa Parlamentosu'nda sağlık ve iklim değişikliğinin kesişimine sadece 10 (%0,1) atıfta bulunuldu.
Lancet Geri Sayım Avrupa araştırma görevlisi, raporun başyazarı ve İspanya Barselona Süper Bilgisayar Merkezi'nde doktora sonrası araştırmacı olan Dr. Kim van Daalen, "İklim değişikliği doğası gereği bir sosyal ve çevresel adalet sorunudur" diyor. "Avrupa ülkelerine baktığımızda, en dezavantajlı toplulukların iklimle ilgili sağlık etkilerinden özellikle etkilendiğini görüyoruz. Aynı zamanda, Avrupa ülkeleri tüketimimizin sağlık üzerindeki etkilerini başka yerlere de taşıyor; dünyanın diğer bölgelerinde Avrupa'nın tükettiği mal ve hizmetlerin bir sonucu olarak yerel hava kirliliği ve sera gazı emisyonlarına yol açılıyor."
i)2021 yılında, fosil yakıtların yanmasından kaynaklanan emisyonlar Avrupa'da kişi başına 5,4 ton CO2'dir; bu rakam Afrika'nın altı katı, Orta ve Güney Amerika'nın ise neredeyse üç katıdır.
ii)Tüketime dayalı CO2 ve PM2.5 emisyonlarının üretime dayalı emisyonları aşması nedeniyle anlaşılıyor ki birçok Avrupa ülkesi çevresel baskıları hala başka yerlere ithal ediyor.
Adil ve sağlıklı bir çevresel geçiş
Avrupa'da iklim değişikliği ve sağlık konusundaki kapsamlı değerlendirmenin bu ilk güncellemesi, iklim değişikliğinin halihazırda Avrupa genelinde insanların sağlığını olumsuz etkilediğini, ancak yurttaşları korumaya yönelik siyasi eylemlerin zayıf olduğunu vurguluyor.
i)Mevcut yörünge, karbon nötr duruma 2100 gibi geç bir tarihte ulaşılacağını tahmin ediyor; bu da net sıfır enerji sistemlerine giden yolun ne yazık ki yetersiz kaldığını gösteriyor.
ii)Kömür kullanımı 2020'de %12 iken 2021'de Avrupa'nın toplam enerji arzının %13'üne yükseldi. Dünya Sağlık Örgütü Avrupa bölgesinde buluna 53 ülkeden 29'u hala fosil yakıtlar için net sübvansiyon sağlıyor.
ii)2005-20 döneminde, fosil yakıtların yanmasından kaynaklanan hava kirliliğine (PM2.5) bağlı ölümler Avrupa'da %59 oranında azalmış olup, bunun büyük bir kısmı hava kirliliği kontrol teknolojilerinden kaynaklandı.
Lancet Geri Sayım Avrupa Eş Direktörü ve ISGlobal Araştırma Profesörü Profesör Cathryn Tonne, "Hava kirliliğine maruz kalmak Avrupa'da ve ötesinde insanların sağlığına zarar veriyor" diyor. "Raporumuz Avrupa'da son 15 yılda hava kirliliğinde (PM2.5) bir azalma olduğunu gösterse de, bu azalma ağırlıklı olarak hava kirliliğini azaltan ancak sera gazı emisyonlarını azaltmayan gelişmiş hava kirliliği kontrol teknolojilerinden kaynaklanmaktadır. Hava kirliliği ve sera gazı emisyonlarını paralel olarak ele alan uygun politika tedbirlerine hala ihtiyacımız var."
Kararlı bir şekilde harekete geçilmemesi, mevcut iklim değişikliği etkilerini daha da kötüleştirebilir ve kısa vadede önemli sağlık faydaları için fırsatların kaçırılmasına yol açabilir. Yazarlar, iklim değişikliğinin Avrupa içinde ve ötesindeki etkilerini ve Avrupa'nın iklim krizinin oluşmasındaki rolünü göz önünde bulundurarak, Avrupa'nın küresel sorumluluk almayı ve en çok etkilenen toplulukları desteklemeyi de içeren adil ve sağlıklı bir çevresel geçişi taahhüt etmesi gerektiğini savunuyor.
Dr. Rachel Lowe, "Gecikmiş eylemin maliyetini şimdiden hissediyoruz - ancak fosil yakıtları aşamalı olarak terk etmenin sonucunda ve buna giden yollardan elde edebileceğimiz ödülleri de biliyoruz" diyor. "Adil ve sağlıklı bir geçişle küresel ısınmayı 1,5 ºC derecenin altında sınırlamak, Avrupa ve ötesindeki insanlar için hayat kurtarıcı faydalar sağlayacaktır. Avrupa ülkeleri, sağlık ve refaha odaklanan iklim politikalarını acilen uygulayarak, hastalık ve geçim kaynaklarımıza yönelik tehditlerle yüzleşmek yerine, temiz hava, daha iyi beslenme, eşitsizliğin azaltılması ve daha yaşanabilir şehirlerin sağlık açısından faydalarını hissedebilirler."
EDİTÖRE NOTLAR
Lancet Geri Sayım 2024 Avrupa raporuna buradan ulaşabilirsiniz: http://www.thelancet-press.com/embargo/Europecountdown.pdf
Lancet Geri Sayımı Avrupa Hakkında
2021 yılında kurulan Lancet Geri Sayımı Avrupa, 40'tan fazla akademik ve BM kurumunu kapsayan 69 katılımcının disiplinler arası uzmanlığından yararlanarak Avrupa genelinde iklim değişikliği ve halk sağlığı arasındaki bağlantıları takip etmektedir. Avrupa'da mevcut olan zengin veri ve akademik uzmanlık ile işbirliği, Avrupa'nın sağlık için iklim değişikliğine verdiği yanıtın temel zorluklarını ve fırsatlarını ele almak için bölgeye özgü göstergeler geliştirmektedir. İşbirliği tarafından üretilen göstergeler, sağlık ve iklimle ilgili karar alma süreçlerine bilgi sağlamakta ve Avrupa İklim ve Sağlık Gözlemevi'ne katkıda bulunmaktadır. İşbirliği, ilk gösterge raporunu 2022 yılında Lancet Public Health dergisinde yayınlamıştır.
Bu, Avrupa'da sağlık ve iklim değişikliği alanındaki ilerlemeyi izleyen ikinci gösterge raporudur ve iklim değişikliğinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini, Avrupa ülkelerinin geciken iklim eylemlerini ve sağlığa duyarlı iklim eylemi yoluyla sağlığı korumak veya iyileştirmek için kaçırılan fırsatları vurgulayan beş alandaki 42 göstergeyi raporlamaktadır. Rapor, 77. Dünya Sağlık Kongresi, 60. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 60. Yardımcı Organları Toplantısı ve Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde 13 Mayıs'ta Lancet Public Health dergisinde yayınlanmıştır.
THHP adına raporu inceleyen Prof. Dr. Çiğdem Çağlayan şunları söyledi:
"İklim değişikliği uzak bir gelecek senaryosu değildir. İklim değişikliğini şimdi, şu an yaşıyoruz. İklim değişikliği halihazırda insanların sağlığını olumsuz etkiliyor ve bu etkiler eşit değil. Lancet raporu bu eşitsizliklere odaklanırken Avrupa'nın iklim krizindeki sorumluluğunu da vurguluyor. Rapora göre, sıcaklığa bağlı ölümler kadınlarda erkeklere kıyasla iki kat daha yüksektir. İklim değişikliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkan gıda güvencesizliğini düşük gelirli hanelerin yaşama olasılığı önemli ölçüde daha yüksektir. Dengesiz beslenmeye bağlı ölümler erkeklere göre kadınlar arasında daha yüksektir. İklim değişikliği ile sıklığı ve şiddeti artan orman yangınlarında dumana maruz kalma oranı yüksek yoksunluk bölgelerinde daha yüksektir. Yine raporun dikkat çekici bir bulgusu, Avrupa’da hava kirliliği (PM2,5) azalırken bu azalmanın ağırlıklı olarak hava kirliliğini azaltan ancak sera gazı emisyonlarını azaltmayan gelişmiş hava kirliliği kontrol teknolojilerinden kaynaklandığıdır. Bu nedenle hem hava kirliliğini hem de sera gazı emisyonlarını birlikte ele alan ve azaltan politikalara gereksinim vardır."