Tweet |
KENAN YEŞİL / YENİGÜN - Aydın’da, jeolojik ve biyolojik çeşitlilik açısından Batı Anadolu’nun en zengin ve önemli doğa alanlarından biri olan Latmos (Beşparmak) Dağları büyük bir hızla yok ediliyor. Yaklaşık 2 bin kilometrekare alana sahip, 600 milyon yıllık kayaların olduğu, 8 bin yıllık tarih öncesi kaya resimlerinin en seçkin örnekleri ile UNESCO Dünya Miras Listesi’nde olması gereken Latmos’un kültürel miras bütünlüğü madencilik girişimleriyle bozuluyor. Bölgede madencilik faaliyetlerine devam eden Kormad, Kale Maden, Eczacıbaşı, Kaltun, Esan, Eysim, Egamin, Lal, Bıçakçılar gibi maden firmaları, kapasite artışı talebinde bulunurken Latmos gönüllüleri, madencilik faaliyetlerine karşı önemli bir mücadele veriyor. Mayıs ayında Egamin Mineral Maden Şirketi, bölgede taş ocağı açma girişiminde bulunarak iş makineleriyle alanda çalışma yaparken köylülerin ve çevrecilerin girişimiyle dava açıldı. Doğal güzellikleri, arkeolojik sit alanları, su kaynakları, kaya resimlerinin olduğu bölgede bilirkişi inceleme yapacak. 5 Eylül Perşembe günü gerçekleştirilecek olan bilirkişi keşfi öncesinde çevreciler ve köylüler destek çağrısı yaptı.
Tarihi alanlar mevcut
Madencilik faaliyeti yapılmak istenen bölgeyle ilgili bilgi veren Latmos Platformu sözcüsü Dr. Varol Aydın, “Çörlen Yaylası, güneyde kalan Karapınar Yaylası ile birlikte Latmos’yaki yaylacılık geleneğinin sürdürüldüğü birkaç yerden biri. Burası, yaz aylarında genelde kuru bir dağ olan Latmos’un diğer bölgelerine göre oldukça sulak bir bölge. Çörlen Deresi dediğimiz vadinin içinden geçen derede Haziran ayı sonlarına kadar su mevcut olur, ayrıca yamaçlardaki pınarlarda sular yaz boyunca hiç kesilmez. Bölgenin su kaynaklarından zengin olması ve korunaklı yapısı burayı binlerce yıldır insanların yaşama ve tarımsal üretim alanı yapmış. Hemen 500 metre kadar doğudaki Çayırlık Mevkisi ile kuzeydeki Çörlen Asar çevresinde sekiz bin yıl öncesine tarihlenen kaya resimlerinin olduğu alanlar var. Güneydeki Karapınar Yaylası’nın hemen yanında en az iki bin yıllık Sazak Asar Kalesi mevcut, bir kilometre uzaktaki Çörlen Asar Bizans döneminde de kullanılmış. Yaylanın içinden geçen, eski Osmanlı tapularımızda Tarihi Yol olarak da belirtilen taş döşeme antik yol mevcut, yine maden açılması planlanan kayalıkların arka tarafında da eski taş döşeme yollar var. Üstteki Karapınar Yaylası ve buradaki eski taş evler ve bal üretimini yapıldığı kovanlıklar da geçmişten kalan yaşantının izleri” dedi.
Binlerce yıllık tarım terasları var
Bölgede uzun yıllardır tarımsal faaliyetlerin yapıldığına dikkat çeken Dr. Varol Aydın, “Karapınar Yaylası’nın yanındaki Beşpınarlar Düzlüğü’ndeki eski pınarlar ve Anadolu’daki Eren kültürünün hala sürdürüldüğü Erenler Tepesi’ndeki tarihi mezarlıkla Anadolu Gediği’ndeki eski mezarlık da buralardaki geçmiş yaşamlardan bugüne kalanlar. Burada ve yukarıdaki Karapınar Yaylası’nda hala üretim yapılan tarım teraslarının da binlerce yıldan beri kullanıla geldiği uzmanlar tarafından saptanmış durumda. Geçmişte atalarımızın, dedelerimizin yaptığı gibi bugün de biz buradaki yaşamımızı sürdürüyoruz, eskiden kalan tarım teraslarında sebze ve meyve üretmeye devam ediyoruz, bahçelerimizde incir, zeytin, elma, armut, kestane gibi birçok ağacımız var ve onlardan bolca ürün alıyoruz. Yine bahçelerimizdeki ve çevredeki fıstık çamı ağaçları bu bölgenin en önemli gelir kaynaklarından biri. Buraya kışın kar da yağıyor ve tutuyor, o sayede su kaynaklarımız zenginleşiyor ve Çörlen Deresi haziran sonuna kadar akmaya devam ediyor. Bu dere Bağarcık Köyü yakınında Sarıçay’la birleşiyor. Buradan kaynaklanan sular Bağarası’nda yapılan SarıçayBarajı’nda toplanıp Söke ve Kuşadası’nın içme suyu ihtiyacını karşılamak için kullanılacak” ifadelerini kullandı.
Yaban hayatı tehlikede
Binlerce yıldır süren insan yaşamının yanı sıra maden açılması planlanan yerin batısında kalan dağlık bölge de Latmos’un yaban hayatının sürdüğünü aktaran Dr. Aydın, “Buralarda Karakulak ve Oklu Kirpi gibi nesli tükenme tehlikesinde olan canlılar yaşıyor. Güneyimizde yükselen ve dağa bugünkü adını veren Beşparmak Zirveleri ile birlikte 500 – 600 milyon yıllık olduğu saptanan gnays kayaların oluşturduğu peyzaj da burayı jeolojik ve doğal güzellikleriyle eşsiz ve özel yapıyor. Bu özellikleri nedeniyle burası geçmişte Milli Park yapılması planlanan sınırlar içinde değerlendirilmiş, bu konuda TBMM’deki bir komisyon kurulmuş ve incelemelere başlamış durumda. Ayrıca burayı da içeren bölgenin Nitelikli Doğa Koruma Alanı olarak tanımlanmasına yönelik çalışmalar da halen devam ediyor.
Bölge milli park için ÇED kapsamından çıkarıldı
Çok değerli ve özel bir bölgede maden açılmasının çevreyi etkilemeyeceğini düşüncesinin ve “ÇED Gerekli Değildir” kararıyla madenin çalışmasına izin verilmesinin bölgeye çok büyük zararlar vereceğini ve yaşam alanlarını yok edeceğini vurgulayan Dr. Varol Aydın, “Burası için ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı 2007 yılında verilmiş, sonrasında burada örnekleme çalışmaları yapıldı. Küçük bir alanda kayaları parçaladılar ve aldıkları örnekleri poşetlerle taşıdılar, bir işletme açılmadı ve maden çıkartılmadı. Uydu haritaları 2009 yılından Mayıs 2024’e kadar burada üretim yapılmadığını çok açık gösteriyor. Burada 2017 yılında başka bir şirket yeni bir ÇED süreci başlatmış ama Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün ‘Milli Park yapılması planlanan sınırlar içinde kalması nedeniyle uygun görmediği’ için ÇED kapsamından çıkartılmış” dedi.
Bilirkişi keşfi için destek çağrısı
Nisan ayında Egamin Şirketi görevlilerinden maden çalışmasının başlatılacağını öğrendiklerini ve Mayıs 2024’ün ilk haftasında bölgeye getirilen iş makinası ile tahribatın yapıldığını hatırlatan Dr Aydın, “Aydın Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü 2022 yılında yaptığı değerlendirmede ‘Egamin Şirketi’nin 2007 yılında verilen ÇED Gerekli Değildir belgesi kapsamında faaliyet gösterdiği anlaşıldığından söz konusu ÇED Belgesi geçerliliğini korumaktadır’ kararını vermiş ve şirket de maden madeni açmak için girişimde bulunmuş. Oysa uydu fotoğrafları ve Nisan 2024’desahada çekilmiş olan fotoğraflar açıkça göstermektedir ki şirket burada hiçbir üretim faaliyeti yapmamıştır. Mayıs 2024’ün ilk haftasında buraya iş makinası getiren şirket bugün sahada gördüğünüz tahribatın yapılmasına neden olmuştur. İlgili kurumlara yapılan müracaatlarla şirketin burada çalışması durdurulmuş ve bu dava açılmıştır, dava sonuçlanana kadar sahada geri dönüşü olmayacak tahribat yaratılmaması için de Yürütmeyi Durdurma talebinde bulunulmuştur. 5 Eylül Perşembe günü de bölgede bilirkişi keşfi yapılacak. Toprağa, suya, havaya ve yaşama sahip çıkıp korumak isteyen herkesi, sivil toplum kuruluşlarını destek olmaları için davet ediyoruz” diye konuştu.
Kaynak: www.gazeteyenigun.com.tr
Haberin Linki: https://www.gazeteyenigun.com.tr/haber/21489604/latmos-madencilige-karsi-direniyor-koyluler-destek-bekliyor?fbclid=IwY2xjawFDo-NleHRuA2FlbQIxMQABHQ-pecB71jOKUld9jjDlblSy8yKP4oHWvk4stcdQbA0YgsmU1a22iUIrfw_aem_7w7SaJ18WIF4l13KfhvFng&sfnsn=scwspwa