Tweet |
MEHMET ERDAL
Bugün (salı) Eski Datça Mahallesinde arkadaşı Necdet Kaya'nın iş yerinde buluştuk; sanatçı Necdet Kaya ile ilk kez tanışıyorduk. Sohbet çok hızlı bir biçimde Datça'daki güncel gelişmelere kayınca “Dur, söyleşiye hemen başlayalım.” dedim. “Sen sor, ben cevap vereyim,” dedi.
DATÇAMIZI TEMİZ TUTALIM
Eski bir belediye meclis üyesisiniz. Kaç yıl belediye meclis üyeliği yaptınız?
“5 yıl yaptım.”
Bu dönem için aday olmadınız?
“Olmadım. Yeni bir ekip seçildi.”
Yeni seçilen belediye başkanına ve ekibine belediyenin faaliyetlerinden dolayı yöneltilen farklı eleştiriler var ama biz bir yerden başlayalım; başkanın da katılımıyla Datça Belediyesi geçenlerde Gökova Güneş Sitesi ile Uşaklılar Sitesi arasında kalan bölgeyi temizledi, bu perşembe günü de akşam saat 18.00'de Kargı Koyundan başlayan kitlesel bir çevre temizliği çağrısı yapıldı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
“Biz Datça'ya her misafirimizin gelmesini istiyoruz ama ricamız da şu: Datçamızı temiz tutalım. Bugün çevremize, sahile baktığımız zaman her yere çöp atıldığını görüyoruz. Eski Datça özelinde konuşursak, belki 5 defa ailecek çöp topladık burada. Yaz sezonunda belediyenin ekipleri bu çöpleri toplamaya maalesef yetişemiyor. İnsanlara, duyarlı insanlara çağrımız şudur: Datçamızı temiz tutalım. Gelin denizinize girin, tatilinizi yapın, Datça'nın güzelliklerini yaşayın ama Datça'yı da temiz tutalım. Herkes de araç var. Yanına bir çöp poşeti alsın, yediklerinden, içtiklerinden geriye kalanları toplasın, gitsin her köşe başında bulunan çöp bidonunun birisine atsın.
Bu konuyu açmışken, 1997'de 6 ay da marketçilik yaptım, bu mahallede. O yıllarda bu mahallede yaşayan Profesör Kaya Türker'in Alman bir hanımı vardı, o bir çevre derneği kurmuştu, ilk çöp toplamayı burada, Eski Datça'da başlattı. Nasıl başlattı? Onu da anlatayım.
Dernek kurulunca bakıyorlar çevreye, sağa sola çöp atılıyor, bir gün gelip yanıma dedi ki Kaya beyin eşi 'Bize 20 tane çöp torbası, 20 tane de çift eldiven getir. Biz Eski Datça'da çöp toplayacağız.' 'Tamam' dedim. Gittim istenilenleri aldım, getirdim. Sabah geldiler 20 kişlik bir grup, hepsi kadın, dediler ki 'Can (Yücel) Baba'yı' da çağıralım.'” Konuşma Can Yücel'e gelince merakla sordum “Çekilmiş bir fotoğraf filan var mı, elde?” “Bende yok ama vardır, bakmak lazım. Peşine düşersek buluruz. Milliyet Gazetesi, TRT gelmişti. Hanımların biri gitti, geldi. Diğeri gitti, geldi. Can Baba gelmiyor. Neticede, baktık, en sonunda geldi. Kendisiyle tanışıyorum, evinin tadilatını filan yapmıştım, arabayla gezdiriyordum. 'Delikanlı' dedi 'bana da bir çuval ver. 'Yahu hocam olur mu, ayıptır, gören ne der?' dedim. Neyse ona da verdim bir çöp torbası. Çöp torbasını ve eldiveni kaptı, bir sokaktan o da başladı çöp toplamaya. Sonrasında röportaj verildi TRT'ye, Milliyet Gazetesi'ne bazı arkadaşlarca. O gün öyle başladı yani Datça'da çöp toplama olayı. Eski Datça bu konuda oldukça duyarlıdır. İnsanları duyarlıdır. Birbirlerini uyarabiliyorlar.”
Marmaris Armutalan'da başlayıp Değirmenyanı'na kadar gelen yangın döneminde Datça'nın 11 mahallesinde kurulan ya da kurulmasına çalışılan mahalle inisiyatiflerinden sizin bu mahallede kurulanın bir toplantısına katılmıştım, o toplantıda görmüştüm bu mahallede yaşayanların bu konulardaki duyarlılığını.
“Evet bizim mahalle bu konularda duyarlı ama bu duyarlılığı taa o zamandan, 1997 yılından beri geliyor. Bu sözünü ettiğim yıllarda burada evlerde daha her evde hayvanlar, tavuklar vardı. Eski Datça bugünkü gibi değil, hala bir köy havasındaydı. Çevre konusunda bilinçlenme o zamanlar başladı ve bugüne geldik.”
TAŞINMAZLARIN SATIŞI KONUSUNDA BELEDİYE DOĞRU YOLDA
İkinci sorum şu: 06 Ağustos günü yapılan Datça Belediye Meclis Toplantısında başkan belediyenin SSK borçlarının Cumhurbaşkanının istediği sürede ödenebilmesi için 2014 yılında Büyükşehir Yasası ile köy tüzel kişiliklerinden belediye mülküne geçen bazı taşınmazların satışı ya da borca karşılık SSK ile takas edilmesi için ilgili komisyonun bir liste hazırlamasını önerdi ve öneri oy çokluğuyla kabul edildi. Komisyon 24 taşınmazdan oluşan bir liste hazırlayıp belediye meclisine sundu. Meclis toplantısından sonra ben önce 6 taşınmazı listeye alınan Cumalı Mahallesi ve muhtarına, geçtiğimiz cuma günü de Kızlan Mahallesi ve muhtarına bu karar ile ilgili ne düşündüklerini sordum, verdikleri yanıtları yazıp yayınladım. Yarın (28 Ağustos Çarşamba) Yaka Kumyer'e gidiyorum. Önceki dönem belediye meclisinde CHP Grubunda görev yapmış birisi olarak bu konuda ne düşünüyorsunuz?
“Belediyenin bugünkü geliriyle bu borcu ödemek çok zor. Bana göre belediye yönetimi bu konuda doğru yolda. Şöyle doğru yolda: Büyükşehir Yasası ile belediye mülküne geçen taşınmazların içerisinde çok küçük ve tek başına hiçbir işe yaramayanlar var. Belediyeye hiçbir geliri olmayan yerler var. En azından onları elden çıkarıp belediye bu borçlerı öder ve Datça'ya daha iyi hizmet yapar. Şu anda görünen o. İşe yaramayan parseller, küçük parseller ya da atıl durumda kıyıda köşede duran yerler var ise onlar elden çıkarılmalı.”
Bu mülkler 2014 yılı öncesi o köylerin tüzel kişiliklerine aitti. Kızlan Muhtarı Suat Bey bu mülkler için 'Biz bu mülkleri bugüne kadar gözümüz gibi koruduk' diyor. Ben bir yazımda bu mülklerin köylülerce gelecek çocuklarının güvenilir emanetçileri olarak sahip çıkılarak bugünlere getirildiğini yazdım. Bu mülkler 2014 yılında Büyükşehir Yasası ile belediye mülküne geçti diye belediyenin bu mülkleri satarken 'Yasal yetki bende. Karar aldım. Satarım.' demesi yeterli mi? Sizce bu ne kadar vicdani bir karardır?
“Şöyle bir durum var: Büyükşehir Yasası bize uymadı. Nasıl uymadı? Muğla'yı Büyükşehir kabul ettiler. Muğla'nın %60'ı kırsalda yaşıyor. Bütün köyleri ilçe belediyelerine bağladılar. Belediye olarak sen hepsine hergün hizmet yapmak zorundasın. Yani bir mahallenin parkesi söküldü mü belediye gidip orasını yapmak zorunda. Bir yerin ulaşım sorununu çözmek zorunda. Çöpünü almak zorunda... Hizmetleri belediye veriyor. Peki bu yapı ile bu hizmetleri nasıl verecek? Bu yasa ile her yer mahalle olunca köy statüsünde yer kalmadı.”
Datça'da bazı yerler Haluk Laçin'in mahkemeye dava açması sonrası 'Kırsal mahalle' oldu.
“O 'Kırsal mahalle' nedir, net olarak bilmiyorum. Bildiğim, o mahalleler yine de köy statüsüne dönüşmüyorlar.”
Dönüşmüyorlar.
“'Kırsal mahalle' denildiği zaman orası ile ilgili bazı şeylerin net olarak belirtilmesi gerekiyor. Diyecek ki 'Kırsal mahallenin geliri şunlar, şunlar olacak' gibi... Bunların hiçbirisi net değil. Yani oraları da şu an mahalle olarak kabul ediyoruz, fakat o mahallenin de başka bir geliri yok. Haliyle o mahalleye de hizmeti belediye yapmak zorunda.”
Siz şunu mu söylüyorsunuz: Belediye Büyükşehir Yasasından sonra köyler mahalleye dönüştüğü için onların bütün sorunlarını da çözmek zorunda. Bu gelirle bu yerlerin bütün sorunlarını nasıl çözsün?
“Evet. Doğru.”
Eldeki gelir bu sorunları çözmeye yetmiyor? Savunduğunuz ana tez bu?
“Doğru. Belediyenin mahalleye dönüşen bu köylerden artı bir geliri yok.”
Büyükşehir Yasası ile belediye mülküne geçen bu taşınmazların satışı ille de gerekiyorsa bana göre bu mülklerin asıl sahibi o köylülerin rızasını almak şart, ben böyle düşünüyorum ve bu nu da her yerde her zaman ifade ediyorum. Bu yasa çıkarılırken o köyde herkes bu yasaya evet demedi ya da evet dedi ama sonrasında gelişmeleri görünce pişman oldu vs. vs... Her neyse bu insanların bu satışa ikna edilmesi, rızasının alınması gerekmiyor mu? Belediye açısından böyle bir problem yok mu?
“Var, tabii ki var. Başkan olsun, belediye meclis üyeleri olsun gidip o mahallelilerle, muhtarlar ile bu konuyu rahatlıkla görüşebilir, konuşabilir.”
Böyle bir şey yapılmıyor.
“Onu bilemiyorum. Tabii ki fikir almak her zaman iyidir, bana göre. Onların da rızasının olması gerekiyor ama bu satılan yerler, biraz önce de ifade ettim, öyle ahım şahım yerler değil; küçük, işe yaramayan yerler.”
Belediye ada ve parsel notlarını yayınladı. Liste bende var.
“Şimdi işin içerisinde değilim ama bildiğim kadarıyla satışı ya da takası düşünüleneler söylediklerim çerçevesindeki yerler.”
(Devam edecek)