Bugun...



TMMOB VE MUÇEP Üyelerinden, Ağaoğlu Turizm Projesine Karşı Milas Belediyesi Önünde Açıklama

Boğaziçi Mahallesinde Ali Ağaoğlu tarafından yapılması planlanan turizm projesinin iptalini isteyen Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) üyeleri Milas Belediyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamalar şöyle:

facebook-paylas
Güncelleme: 21-03-2022 23:45:15 Tarih: 21-03-2022 23:41

TMMOB VE MUÇEP Üyelerinden, Ağaoğlu Turizm Projesine Karşı Milas Belediyesi Önünde Açıklama

TMMOB Muğla İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Görkem Acar: “Bizler TMMOB mensubu olarak, teknik bilgi ile hareket eden; fenden ve bilimden uzak; kişisel çıkar ve rant için kentimizde gerçekleştirilecek ve kentimize zarar verecek tüm proje ve faaliyetlerin karşısında olduğumuzun altını çizerken; bu kentin sadece sakinleri değil, aynı zamanda sahipleri olarak; Tuzla Sulak Alanında gerçekleştirilmesi planlanan; basına yansıdığı şekliyle ‘Net Holding-Ağaoğlu Projesi’nin de rant ve çıkarlar doğrultusunda kentimize zarar verecek bir proje olduğunu; bu projenin gerçekleşmemesi için tüm teknik bilgimiz ve yasal haklarımızı kullanacağımızı bildirir; Milas Belediyesi’ni bir an önce verdiği yapı ruhsatlarını iptal ederek, yaptığı yanlıştan geri dönmeye davet ederiz. Bu özel doğa alanını gelecek kuşaklara koruyarak taşımak hepimizin görevidir.”

MUĞLA ÇEVRE PLATFORMU-MUÇEP SÖZCÜSÜ NEŞE TUNCER:

Bargilya Tuzla Sulak Alanı hakkında yapacağımız bir açıklamayı kuşların, tuzcul çayırların, lagünün yanı başında değil de Milas Belediyesi önünde yapmak zorunda kaldığımız için üzgünüz. 

Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki biz, Muğla Çevre Platformu, işleyiş metnimiz itibariyle “doğal varlıkların haklarının, biyolojik çeşitliliğin, ortak yaşam alanlarının korunması amacıyla, taraf olunan yerel, ulusal ve uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesinin sağlanması” önceliğinde bir araya gelmiş; bunun kültürel, toplumsal ve ekonomik yansımalarını ve etkilerini de dikkate alıp, gözeten bir sivil toplum örgütü olarak, hem kendi şehrimizin her köşesinde hem ulusal ölçekte uğraş vermekteyiz. 

Biz binlerce yıllık tarihe dayanan ekolojik ve kültürel bağların hepimizin yaşamı açısından önemini kavramış bireyler olarak, şimdi burada Milas’ta, Milas sınırları içinde olmakla beraber, ne sadece Milas’a ait olan ne de kaderi sadece halihazırdaki kamu yöneticilerine teslim edilebilecek bir alanın önemini yeniden hatırlatmak ve bu alanın ölüm fermanı niteliğindeki projeye geçiş izni verenlere karşı sözümüzü söylemek üzere buradayız. 

Bu bağlamda, ne demiştik ve ne soruyoruz:

1-Bargilya Tuzla Sulak Alanı bir lagün ekosistemi ve hayatta kalması çevresindeki su toplama havzalarının korunmasına bağlı. Sizce lagünü besleyen su toplama havzasına, sulak alanın tampon bölgesine bir “turizm kenti” yapmak ile sulak alan korunabilir mi? Sulak alan sadece su yüzeyinden, göl aynasından mı ibarettir?

2-Bargilya Sulak Alanı, Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan ve Kesin Korunacak Hassas Alan olarak en üst seviyede koruma statülerine sahip. Yetkililer için tercüme etmek gerekirse, deniyor ki, “buraya zarar verebilecek herhangi bir işleme izin verme. Yaşat. Koru.” 26 Haziran 2021’deki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile “kesin korunacak hassas alan” ilanından sonra, Bargilya Sulak Alanı için “koruma amaçlı imar planı” hazırlanmış mıdır? Bu yönde bir çalışma var mıdır?

3-Son 25 yılda Sulak Alanı da içeren bölgede  13 kez üst ölçekli plan değişikliği ve 14 kez tarihi ve doğal koruma statüleri revize edilmişken, 90’lardan kalmış bir plan, olduğu gibi bugün geçerli olabilir mi?

4-Türkiye’nin de imzacısı ve tarafı olduğu, Anayasa’nın 90. maddesi itibariyle kanun hükmünde olan ve bu alanı da doğrudan ilgilendiren Ramsar, Bern, Barcelona, Biyoçeşitlilik sözleşmeleri sizin için bir şey ifade etmiyor mu? Bulunduğunuz mevki ve yüklendiğiniz sorumluluklar itibariyle sizi ilgilendiren sadece “imar kanunu” mudur? Çevre Kanunu, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği gibi hukuki normlar önceliğiniz değil midir?

Buradan bağlayarak, şunu soralım, siz hiç Milas Belediyesi’nden bu sulak alanın korunması, tanıtılması, yaşatılması hakkında, tamamen kendi çabaları ve girişimleri olan bir etkinlik, proje, plan duydunuz mu? Bargilya ve Kindye antik kentleriyle beraber tarihi 3500 yıl geriye giden bu alanın uluslararası tanıtımı, dolayısıyla bölge halkına ekonomik destek açısından bir çalışmaları var mı? 

Fakat öbür yandan, bu alanın tüm değerleri ile ölüm fermanı olan, Net Holding-Ağaoğlu ortaklığında yapılmak istenen devasa “turizm kenti” projesine nasıl yaklaştıklarını, nasıl yeşil ışık yaktıklarını hepimiz duyduk değil mi? Projenin ÇED olumlu kararına karşı açılmış iki dava varken, 11 bilirkişi “ÇED olumlu kararı uygun değildir” diye rapor vermişken, şimdi projeye nasıl ruhsat vermek zorunda kaldıklarını anlatacaklar. Ruhsat vermek zorunda kalmaları ama korumak zorunda kalmamaları çok ilginç değil mi?

Biz size faunası, florası, arkeolojik önemi, kültürel ve toplumsal bağları daha nice çok kıymetli hususu uzun uzun anlatabiliriz. Lakin şu sorunun altını çizerek bitireceğiz, bizlere, ruhsat vermek zorunda kaldıklarını anlatma çabasına girdikleri kadar, “onlara” korumak zorunda olduklarını ifade edebilselerdi… Ne dersiniz? Bununla da kalmıyor Sayın Muhammet Tokat… Milas'taki turizm potansiyelinin hayata geçirilmesi noktasında bu yıkım projesine karşı durulmaması gerektiğini söylüyor.  Sözün bittiği yer…

 




Bu haber 578 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ÇEVRE Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI