Tweet |
MESUDE DEMİR / DİKEN
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey üyesi ve eski Samsun Tabip Odası Başkanı Dr. Murat Erkan konuyla ilgili Diken’in sorularını yanıtladı.
Erkan Haspulat’ın özel yaşamıyla ilgili bazı sorunlar yaşadığını ancak son zamanlardaki hekim tükenmişliği ve intiharlarında mevcut sağlık sistemi ortamının da etkisinin bulunduğunu söyledi.
‘Hekimlik ilave yük haline geldi’
Haspulatın vefatının ülkenin kaybı olduğunu belirten Erkan, şöyle devam etti: “Hekim intiharlarının nedenlerini sorgulamak zorundayız. Sorguladığımızda sistemle ilgili bir sürü sorun olduğunu görüyoruz. Bu sorunların hekimlerde ciddi bir yük oluşturduğunu da biliyoruz. Hekimlik gerçekten çok zor bir meslek. Yükü ağır. Hekim de bir insan ve doğal olarak her birey gibi bir takım sorunlar yaşayabiliyor. Hekimliğin yüküne, herkesin yaşadığı, daha genel sorunlar katıldığı zaman gerçekten çok ağır gelebiliyor. Hekimlik hekimleri mutlu etmeyen, kendi yaşamlarına ilave sorumluluk ve yük getiren, bazen de mutsuz eden bir hale geldi maalesef.”
Ülkeler hekim intiharlarına karşı önlem alıyor
Dünya Sağlık Örgütü’nün Küresel Sağlık Tahminleri raporuna göre, 2000 ile 2019 yılları arasında yaklaşık 20 yılda küresel intihar oranında yüzde 36 azalma oldu. Bunun için geliştirilen ve uygulanan programlar işe yaradı. Bu da gösteriyor ki intihar önlenebilir.
TÜİK verilerine göreyse 2022’de 4,96 olan genel kaba intihar hızı, 2023’de 4,76’ya geriledi. Bu hız 1975’de 1.97’diydi.
Dünya genelinde intihar hızlarının düşmesine rağmen özellikle bazı meslek gruplarında intihar oranlarındaki artış dikkat çekiyor. Hekimler bu gruplardan biri. Dünyada farklı uzmanlık dernekleri ve meslek kuruluşları eğitim programları, işyerleri ve daha geniş anlamda sağlık hizmetleri kapsamında hekimlerin ruh sağlığına yönelik öneriler ve projeler oluşturmaya başladı bile.
Türkiye’de ise hayatını kaybeden hekim sayısı tam olarak bilinmiyor. Vaka bazlı değerlendirme raporları hazırlanmıyor, verilerin sistematik şekilde işlenmesi ve analizi yapılamıyor. Hekim intiharlarını önlemeye yönelik herhangi bir adım da yok.
Damgalanma korkusuyla yardım almıyorlar
Hekimlerin yüksek oranda stres ve tükenmişlik yaşaması, kariyerleriyle ilgili yaşadıkları umutsuzluk, çalışma koşullarının giderek kötüleşmesi, yardım arama davranışlarında isteksizlik ya da ayrımcılık ve damgalanma sebebiyle ruhsal yardım başvurusunda bulunamaması, ölümcül araçlara erişim ve yöntemleri kullanma bilgisine sahip olmaları intihar riskini artırıcı faktörler olarak sayılıyor.
Uzun yıllar boyunca hekimlerin çoğu yüksek düzeyde özerkliğe, çalışma yaşamları üzerinde kontrole, akran ağlarından gelen sosyal desteğe, ayrıca toplumda itibar ve belirli bir sosyal statüye sahip oldu. Ancak AKP iktidarı eliyle gerçekleşen Sağlıkta Dönüşüm Programı sağlık hizmetleri ortamını değiştirdi. Yoğun çalışma saatleri, yüksek stres ve duygusal yük, hekimlerin ruh sağlığını olumsuz etkiliyor. AVM’ye dönüşen şehir hastanelerinde hekimlerin bir araya gelebileceği, konuşabileceği, dayanışabileceği dinlenme odaları bile çok görülüyor.
‘Bu sistemde yıpranmamak mümkün değil’
Erkan Sağlıkta Dönüşüm Programının hekimler ve sağlık ortamına ciddi bir yük getirdiğini söyledi. Programın hekimliği özünden uzaklaştırarak hekimi sadece bir çalışan, söyleneni yapan, hastayı müşteri olarak gördüğünü belirten Erkan, şunları söyledi: “Tükenmişliğin nedeni bugünkü sağlık sisteminin doğru düzgün yürütülememesi, topluma yansıyan yükün ya da eksikliğin tamamen hekimlere mal edilmesi, toplumla karşı karşıya bırakılmamız, artan şiddet, siyasilerin sağlık hizmeti verenleri itibarsızlaştırması… Bu sistemde yıpranmamak, tükenmemek mümkün değil. Hekimin yetişmesi için uzun yıllar, zorlu sınavlardan geçiliyor. Fakülte, uzmanlık, yan dal derken ömrün çok büyük bir kısmı donanım için eğitimle geçiyor. Bu kadar mücadele, emek verildikten sonra çalıştığı ortamda tatmin olamamak, maddi ve manevi tatminsizlik, idari kadrolardaki liyakatsizlik, hekimler üzerindeki baskıyı artırıyor.”
Giderek artıyor
Adli tıp uzmanları Dr. Halil İlhan Aydoğdu ile Prof. Dr. Yasemin Balcı’nın yaptığı ve Nöropsikiyatri Arşivinde yayınlanan “Türkiye’de Son 10 Yılda Medyada Bildirilen Hekim Ölümleri” başlıklı çalışma hekim intiharlarıyla ilgili fikir veriyor.
Ulusal ve yerel medyanın internet sitelerinde 2011-2020 arasında yayınlanan haberlerin tarandığı çalışmaya göre, intihar eden 39 hekimden 16’sı (yüzde 41) cerrahi tıp branşlarında, 11’i (yüzde 28,2) aile sağlığı merkezinde ya da hastanelerde pratisyen hekim, 11’i (yüzde 28,2) dahili tıp branşlarında, biri (yüzde 2,6) temel tıp branşlarında görev yapıyordu. Sekizi (yüzde 20,5) ise asistan hekimdi.
Araştırmanın düşündürücü bulgularından biri, hekim intiharlarının 12’si 2011- 2015 arasında gerçekleşirken, 27’si 2016-2020 arasındaydı. 2019’a hekim intihar hızı, toplumun genel intihar hızından daha yüksekti. TÜİK verilerine göre 2019 yılı Türkiye genel intihar hızı yaklaşık yüz binde 4.12. Araştırmacıların aynı yıl için hesapladığı hekim intihar hızıysa yüz binde 4.97.
Haber linki: https://www.diken.com.tr/ulkeler-hekim-intiharina-karsi-onlem-aliyor-turkiye-izliyor/, 12/08/2024