Bugun...



Vahşi Madenciliğin Yok Ettiği Muğla Eko-Sistemi

Milas 78'liler, 20 Temmuz, Akbelen mücadelesinin 3. direniş yılında düzenlediği İkizköy-Karadam buluşmasında, Milas ve Muğla'nın vahşi madencilikten gördüğü zararı anlatan bir yazılı basına açıklama dağıttı. Açıklama şöyle:

facebook-paylas
Güncelleme: 21-07-2024 23:49:42 Tarih: 21-07-2024 23:44

Vahşi Madenciliğin Yok Ettiği Muğla Eko-Sistemi

Muğla ilinin yüzde 59’u maden arama ve işletme ruhsatına sahip. İlin yüzde 68’i de ormanlık alan. Maden arama ve işletme ruhsatları tamamen hayata geçirildiğinde, Muğla ilinde %9’luk bir ormanlık alan kalacaktır. Bu da ilin çölleşmesi ve kuraklaşması anlamıma gelir.

Bu nedenle ilin ormanlık alanları, verimli tarım arazileri, yeraltı su kaynakları, tarihi ve kültürel mirası tehlike altındadır. Vahşi madencilik anlayışı ile elde edecekleri ranttan başka bir şey düşünmeyen sermaye çevreleri; ülke genelinde yarattıkları tahribat kadar, Muğla il genelinde ve Milas’ta da işbaşındalar.

Milas ve Bodrum’u besleyen su havzalarının bulunduğu Akbelen bölgesindeki ormanlar ve zeytinler; iktidar desteğiyle LİMAK-İÇTAŞ sermaye grubu için yok edildi. Güllük körfezine akan Hamzabey Deresine ve çevresine hayat veren Karacahisar Suçıkan kaynakları, kurutuldu.

Milas ilçe sınırları içinde 2022 yılı sonu itibarıyla 44 maden firması faaliyette ve onlarcası da faaliyete geçmek için uğraşıyor. Latmos ve Labranda’nın bulunduğu Beşparmak Dağları; feldspat ve mermer ocakları için kazılıyor, patlatılıyor, ağaçlar kesiliyor… Ilbıra dağı da madencilik faaliyetlerinden dolayı zarar görüyor. Güllük körfezinde, ikinci bir liman yapılmaya çalışılıyor.

Muğla ilinde, maden ruhsatlarına sınırlama getirilmeli çünkü turizm cenneti olarak bilinen Muğla, bundan büyük zarar görüyor.  Bu konuda Belediyelerimiz, Odalar ve STK’lar Bakanlık nezdinde girişimlerde bulunmalıdırlar.

Doğa tahribatına, kıyımına karşı Milas ve Muğla il ölçeğinde hep birlikte mücadele etmeliyiz. Bu, sadece bir avuç çevrecinin, yaşam savunucusunun sorunu değildir. Çevre, ekoloji, yeşillik, temiz hava ve su; herkesin ortak sorunu. Sadece solcuların, doğaseverlerin değil; solcu - sağcı - liberal - muhafazakâr - taraflı - tarafsız herkesin ortak sorunudur, bu!

Ülkemizde 1923 ile 2002 arasında 79 yılda verilen maden ruhsat sayısı 1186 iken; AKP iktidara geldikten sonra 2008 ile 2023 arasında 15 yılda 386.000 maden ruhsatı verilmiş. Cumhuriyet döneminde verilen ruhsat sayının tam 325 katı…

AKP’nin 22 yıllık iktidarı döneminde; tıpkı 10 Ağustos 1920’de imzalanan SEVR anlaşmasıyla emperyalist işgale uğrayan ülkemiz, şimdi de yerli ve yabancı vahşi madencilerin, talancıların işgali altındadır.

Her insan doğal zenginliklerine, çevresine, suyuna, havasına, tarihine ve kültürüne, ülkesinin geleceğine sahip çıkmak zorundadır. Maden uğruna ülke coğrafyasının talan edilmesine izin verilmemeli.

Biz bu doğayı atalarımızdan miras almadık, çocuklarımızdan ödünç aldık. Gelin, yaşam alanlarımıza, havamıza, suyumuza, geleceğimize, doğmamış bebeklerin ve doğadaki canlıların yaşam haklarına hep birlikte sahip çıkalım.

Bu mücadelede teşekkürü hakedenler;

Birinci teşekkürümüz; her türlü zorluklara, tazyikli suya, biber gazına, jandarma şiddetine, yargılamalara rağmen, 3 yıldır yılmadan Akbelen orman nöbetini sürdüren İkizköy’ün yiğit kadınlarına ve yaşam savunucularına…

İkinci Teşekkürümüz ise Bodrum’dan bu yana Akbelen mücadelesine destek veren, partisinin çevre politikalarına uygun hareket eden ve 100 günlük çalışmalarını anlattığı sunumunda, “çevre hassasiyetimizle hukuki mücadelemizi sürdürüyoruz,” diyen Büyükşehir Belediye başkanımız Ahmet Aras’a…

Yerel yönetim ve halk dayanışması; doğa düşmanı bu oligarkları yenecektir…

MİLAS 78’LİLER

 




Bu haber 1012 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ÇEVRE Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI