Geçen günlerden birinde evimden çarşıya ara sokaktan giderken, taş duvarın arasında büyüyen ve çiçekleri olan bir ot dikkatimi çekti. Bu sokaktan her gün belki yüzlerce insan geçiyor ama 'bu güzelliği fark ediyor mu?' diye düşündüm ve fotoğrafını çektim.
Bazı insanlar vardır; kötü kalpleri, zehirli dilleri, olumsuz düşünceleriyle çevrelerine yarardan çok zarar verirler...
Ama bazı insanlar vardır ki; tatlı dilleri, aydınlık fikirleri, zor durumda olanlara yardım etmesiyle, topluma örnek olmasıyla, erdemli ve ahlâklı olmasıyla bulunduğu ortama hayat verirler ve güzellik saçarlar. Böyle insanlar, çölde bir vaha gibidirler.
Duvarda ya da betonda açan çiçekler gibi bulunduğu ortama renk ve güzellik katan, insanlara mutluluk verenlerden olalım.
Bulunduğumuz ortamdan ayrıldığımızda insanların dinlendiği değil; ortama geldiğimizde insanların şenlendiği insanlardan olalım.
Bazı insanlar vardır; aspirin gibi her derde deva gibidir .
Bazı insanlar da vardır ki; zehirli yılan ve akrep gibidir; insanları sokarak zehirler ve yavaş yavaş ölümüne sebep olurlar.
İnsanların zihniyetiyle ilgili bir hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum:
Bir hapishanenin bir koğuşunu paylaşan iki kişiden biri pencere tarafında, diğeri duvar tarafında yatıyor. Pencere tarafında yatan kişi, sürekli dışarıdaki insanların caddede yürürken gülümsediklerini, mutlu olduklarını, çocukların sokakta keyifle oynadıklarını, kuşların keyifle uçtuklarını söylüyordu. Bu sözleri duyan duvar tarafında yatan kişi ise hiçbir şey göremediği için sinirleniyordu. Dışarısını göremeyen mahkum, sonunda koğuş arkadaşını boğarak öldürür ve yataktan dışarıya bakar ve şok geçirir. Koğuş arkadaşının anlattığı hiçbir şeyi göremez. Çünkü, pencerenin önünde büyük bir duvar vardır ve dışarısı çok karanlıktır. Bir hiç uğruna koğuş arkadaşını öldürdüğü için çok pişman olmuştur.
Hayata olumlu bakan güzel insanların hayatımızda çoğalması dileğiyle.
Mevlana'nın dediği gibi,
" Kardeşim, sen düşünceden ibaretsin.
Geriye kalan et ve kemiksin.
Gül gibi düşünürsün gülistan olursun.
Diken düşünürsün, dikenlik olursun."