Bugun...



Aşkın Heykeli Afrodit! Aşk Unutulmaz!

Datça’da yaşayan heykeltıraş Elbruz Denge, projesi kapsamında mermerden 20 cm boyunda bir Knidos Aphroditi heykeli yaptı ve Mars’a yerleştirilmek üzere SpaceX’e gönderdi.

facebook-paylas
Güncelleme: 09-02-2024 22:29:31 Tarih: 09-02-2024 22:24

Aşkın Heykeli Afrodit! Aşk Unutulmaz!

MEHMET ERDAL

The Ubiquity of Aphrodite” Heykeli, Datça'dan Elon Musk'a Gönderildi!

Elbruz Denge, Muğla’nın Datça ilçesinde başlattığı “Revisibility: Datça Aphrodite” projesi kapsamında bir kamuoyu açıklaması yaptı. 9 Şubat 2024 tarihinde Datça Hızırşah Kültür Evi’nde gerçekleşen etkinlikte önce projeyi anlattı. “'Revisibility: Datça Aphrodite Project' Datça ve Knidos’ta başta kadın olmak üzere görünmeyen değerleri görünür kılmayı amaçlıyor. Proje; mali kaynakları, felsefesi ve hikayesiyle, herkesi bütünün bir parçası olmaya davet ediyor.”

Bu anlatımın ardından Heykeltıraş Elbruz Denge yaptığı Knidos Afroditi heykelini salonla paylaştı. Bu heykeli Mars’a göndereceğini söyleyen Denge konukları oldukça şaşırttı. Sanatçı şöyle konuştu: “İnsanlığın en büyük rüyalarından biri Mars’ta insan yaşamı kurmak. Bunun en önemli temsilcilerinden biri Elon Musk. Bu uğurda önüne gelen teknik ve bilimsel problemleri büyük bir eforla çözdüğünü, çözmeye çalıştığını biliyoruz. Ben de diyorum ki Mars’ta insan yaşamı Afrodit olmadan olmaz. Ben, aşkın heykeli Knidos Aphroditi’nin anavatanı Datça’dan, 'The Ubiquity' adını verdiğim Aphrodite'i Mars’a ulaştırması için Elon Musk’a gönderiyorum”.

Aşk, sanatçıya göre uzaysaldır, uzayın her yerindedir. Doğal olarak Mars’ta da vardır. Fakat “'The Ubiquity of Aphrodite' heykelinin Mars’a gitmesiyle aşk, yeniden görünür hale gelecektir”. Neden İngilizce bir ad, sorusuna ise sanatçının cevabı şöyle oldu: “Çünkü yaşadığımız şu dönemde İngilizce evrensel bir dil ve ben hepimiz derken gerçekten hepimizi kastediyorum”.

AŞK UNUTULMAZ

Heykeltraş Elbruz Denge'nin etkinlikteki konuşması şöyledir: “Ülkemizin önemli kadınlarından biri olan Ayşegül İldeniz, Fatih Altaylı’ya verdiği röportajında şöyle bir örnek verdi: Mağara devrinde ateşin çevresine toplanmış insanlar düşünün. Avladıkları yemeklerini ateşte pişirip bir güzel karınlarını doyuruyorlar, sonra tatlı tatlı dinlenmeye çekiliyorlar. İçlerinden biri mağaranın duvarına resim yapıyor. Yahu derdin ne? Karnın doymuş yan gelip yatsana. Ayşegül İldeniz konuyu iletişime bağlarken ben kendime bağladım. Karnım aç da olsa tok da olsa o duvara illa ki dokunacağım.

Revisibility, projemizin ismi. Sözcüklerde (İngilizce sözcüklerde) olmayan yeni bir kelime. Visible görünür, revsibility yeniden görünür demek. Knidos’un meşhur Afroditi’ni Datça’da herkes bilir. Dünyada da pek çok kişi bilir. Knidos Afroditi 2300 yıl önce doğmuş ve Knidos’a konmuş bir heykel. Antik Knidos yaşamını derinden etkilemiş. bir eserdir. Bugün de etkisi yüksektir. Neredeyse 2000 yıldır kayıp olan, görünmeyen bu heykeli unutabildik mi? Hayır! Unutamadık. Neden unutamıyoruz? Çünkü o aşkın heykeli. Aşk unutulmaz.

Revisibility doğurgan bir proje. Projemizin merkezinde 2 metre boyunda mermerden yontulmuş bir Afrodit heykeli var. Afrodit heykelinin Datça’da yeniden görünür olmasını sağlayacak. Peşinden Afrodit kültüne dair bir heykel sergisi gelecek. En az altı heykelden oluşacak bu sergi. Beni çok uğraştıran bir tanesini sizinle paylaşayım. Anteros. Anteros da tıpkı Eros gibi Afrodit’in çocuğu. Ama isminden de anlaşıldığı gibi anti-eros.
Mitolojide eros okuyla Aşk dağıtıyor. Peki Anteros? Anti-eros ne dağıtıyor? O da Aşk dağıtıyor. Nasıl mı? Ben de bilmiyorum. Heykel çıktığında göreceğiz.

Projemiz Revisibility kapsamında bir film senaryosu da geliyor. Datça’da benden daha genç ama bana benzeyen bir heykeltıraş, Knidos Afroditi heykeli siparişi alır. Kendisinden kayıp olan Knidos Afroditi heykeline en benzediği düşünülen Vatikan Afroditi heykelinin kopyası sipariş edilmiştir. Heykeltıraş ise kopya olan heykelin kopyasını yapmayacaktır. Afrodit heykeli için model aramaya başlar. Afrodite benzeyen genç bir kadın ile karşılaşır. Genç kadın evlenmek üzeredir. Heykeltıraş onu modelliğe, hem de çıplak modelliğe ikna etmek zorundadır. Ve inanın benim bile aklıma, hayalime gelmeyecek bir sürü şey olur. Bu film senaryosu da bitmek üzere. Sonra yapımcısına teslim edilecek.

Revisibility biter mi? Bitmez. Dedim ya doğurgan bir proje. Üç adet symposia peş peşe geliyor. Hepsi heyecan verici, hacimli. Bir tane ipucu vereyim. Ertekin Hocamız bize Knidos'da bir kuyuda bulduğu 'lanet tabletlerini’' anlatacak. Kurşundan lanet tabletleri! Revisibility katılımcılığı önemsiyor. Aşk, önemsediğini zaten biliyorsunuz. Peki siz nasıl katılabilirsiniz? Ben nereden bileyim? Katılın işte! Ben Afrodit'e odaklanınca, Aşkı gördüm. Aşkı kadınla anlatabildiğimizi fark ettim. Kadınlara bakınca istisnasız hepsinin çok ama çok saygın insanlar olduğunu anladım.
Kadınların sorunlar yaşadığını, 'kadın sorunu' dediğimiz şeyin aslında 'erkek sorunu' olduğunu fark ettim. 'Erkek sorununa' dikkat çekmek için kadın heykelleri yapmaya başladım. Ben Revisibility'e böyle katılıyorum.

Gelelim bugünün sürprizine:

The Ubiquity of Aphrodite. Hep İngilizce kavramlar kullanmamızı yadırgamayın. İngilizce bugünün evrensel dili olduğu için tercih edildi. Ben Datça kasabamızdan hepinize seslenirken gerçekten hepimize sesleniyorum. THE UBIQUITY OF APHRODITE, yani aynı zamanda her yerde olan Afrodit. 19 cm boyunda bir Afrodit heykelciğinin bir parça saçını parmağına dolamış, kimseyle göz göze gelmeyecek şekilde aşağıya doğru bakıyor. Düşünen bir kadın figürü, Peki ne düşünüyor? Galiba Mars gezegeninde aşkı nasıl yayacağını düşünüyor. Çünkü o, Datça'dan, önce Amerika'ya, sonra Mars'a gitmek üzere yola çıkacak.”

 




Bu haber 1344 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÜLTÜR-SANAT Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI