MEHMET ERDAL / DATÇA

31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimde Datça Belediye Başkanlığı'na MHP (+AKP)'den aday gösterilen Dr. Feyzullah Gülada'ya ve CHP'den aday gösterilen Aytaç Kurt'a seçimi kazanmaları halinde neleri yapıp neleri yapmayacaklarına dair ne düşündüklerini öğrenebilmek için aşağıdaki soruları yazılı olarak sorduk: (Sorular aynı zamanda gitti, yanıtlar da aynı zamanda geldi. Haberin bu biçimde verilmesine de her iki aday onay verdi.)

Bugün 2. bölümü okuyacaksınız.

5- Datça'nın İskele, Eski Datça, Hızırşah, Reşadiye, Kızlan, Emecik, Karaköy, Mesudiye, Sındı, Yaka, Cumalı ve Yazı Mahallelerinin her birine mutlaka yapmaya çalışacağınız birer hizmet söyleyebilir misiniz?

MHP/ Dr. FEYZULLAH GÜLADA: “Mahallelerimizin her biri, kendi özgün dinamiklerine ve farklı ihtiyaçlara sahiptir. Bu mahallelerin her birinde karşılaşılan ve artık kangren hale gelmiş sorunları tespit ettik ve bu sorunları yerinde ziyaretlerimizde net bir şekilde gözlemledik. Herkesi ilgilendiren geniş kapsamlı projelerimizin yanı sıra, her mahalle için özel olarak tasarlanmış projelerimiz de bulunmaktadır. Süreç içerisinde bu projeleri detaylı bir şekilde açıklayarak, her bir mahallede yaşayanların yaşam kalitesini artırmaya yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz."

CHP/ AYTAÇ KURT: “Çok fazla sayıda fikrimiz, yapmayı düşündüğümüz onlarca projemiz var. Bunların hepsini şimdi burada saymak doğru olmaz süreçte açıklayacağız. Şunu söyleyebilirim hiçbir mahallemizi, geride bırakmayacağız; hepsinin, kendilerine özgü fikirler ve projeler çerçevesinde gelişmesini teşvik edeceğiz. Yarımadamızın dengeli gelişmesi çok önemli. Her mahallemizin gelişmeden pay almasını istiyoruz.

Örneğin İskele Mahallesinde imar planlama ve uygulama kaynaklı sorunların son bulmasını istiyoruz; Betçe’de koruma amaçlı imar planlarının bir an önce tamamlanması gerekiyor; Datça’da veya Betçe’de turizm olacaksa doğayı, tarihimizi, kültürümüzü tahrip edecek bir turizm değil, gerçekten bilime dayalı ve sürdürülebilir bir turizm istiyoruz; su sorunu ile anılan hiçbir ilçemiz olmasın istiyoruz; Reşadiye’nin Datça Yarımadası'ndaki ilk yerleşim yeri olduğunu ve tarihini vurgulayan bir müze kurmak; tarımsal üretimin güçlü olduğu mahallelerde kooperatifleşmeyi ve kırsal kalkınmayı teşvik edecek tedbirler almak... Daha çok sayıda şey sayabilirim.
Her mahallemize bir anlam katıp, o köyün ruhunun nasıl korunması gerektiği üzerine odaklandık.
Şablonlaşmış turizm anlayışından uzaklaşıp, misafirlerimize ve halkımıza turistik hizmetten öte bir yaşam ve bir vizyon sunmayı, Datça’mızı ülkemizin sayılı turizm destinasyonlarından olmasını arzuluyoruz.”

6- Datça'da Hazineye, Datça Belediyesi'ne ya da Muğla Büyükşehir Belediyesi'ne ait taşınmazların kullanımı ve bir biçimde satışı konusunda ne düşünüyorsunuz?

MHP/ Dr. FEYZULLAH GÜLADA: “Datça içindeki her değer birebir halkın yararına ve halkın kullanımına tesis edilmelidir. Değerlerin satılması hiçbir zaman ilk öncelik olamaz. Bizim yönetimimizde Datça mali olarak kendi kendine yetebilecek durumda olacak. Datça'nın bu potansiyeli var. 2019 seçimlerinde de yürüttüğümüz çalışmada, değer satışlarının yapılmaması gerektiğini savunduk ve bu görüş ile göreve gelen meclis üyelerimiz, son beş yıllık dönemde bu konudaki tavırlarını net bir şekilde ortaya koymuşlardır. Bu tavır, 2019 öncesi ve sonrası değer satışı tablosunda, net bir şekilde ortadadır.”

CHP/ AYTAÇ KURT: “Merkezi yönetimde veya yerel yönetimde olsun, bahsettiğimiz kamu arazisiyse veya bir kamu yapısıysa, bu kamunun yararına kullanılmalı. Kamunun elindeki bir arazi özelleştirilip satılıyor, bir şirket bundan kâr elde ediyor, halk bundan ne fayda sağlayacak? Ben buna bakıyorum, yani mülkiyet transferi yapılıyor ve bunun halk için sonuçları neler? Halka ait bir değer halkın elinden alınmış mı oluyor veya halkın kullanamayacağı bir yatırım/tesis mi yapılmış oluyor? Bunun kamu yararı açısından anlamı nedir? Bunları sorgulayarak konuya yaklaşıyorum.

Dolaysıyla, benim için öncelik kamunun yararı. Kamu kaynaklarının satışı, özelleştirme uygulamaları, önemli sosyal eşitsizlikler ve tahribatlar yarattı. Yerel yönetimler alanındaki güncel bilimsel çalışmalar, özelleştirmelerin zararlarını ve yeniden kamulaştırmanın veya belediyeleştirmenin (kamusal hizmetlerin özelleştirilmesi yerine belediyeler tarafından kâr amacı gütmeden gerçekleştirilmesi) önemini ortaya koyuyor. Böyle bir siyasal koşulda, hala özelleştirmeleri savunmak oldukça güç. Benim için esas olan, halkın yararına olan, kamunun yararına olan politikaları uygulamak, bu yönde seçenekleri arttırmaktır.”

7- “Yapılsın-yapılmasın” ya da “yapılsın ama bu boyutta yapılmasın” minvalinde tartışmalara neden olan Datça Yat Limanı ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

MHP/ Dr. FEYZULLAH GÜLADA: “Bu konuda ekolojik hassasiyetleri önemle göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Önceliğimiz bu. Eğer gerekli koşullar sağlanır ve ekolojik düzen garanti altına alınırsa ve böyle bir uygulamanın Datça'ya fayda sağlayacağı düşünülürse, Datça halkının ortak menfaatleri göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerekir.”

CHP/ AYTAÇ KURT: “Datça Yat Limanı ile ilgili siyasi partilerin görüşleri önceden aktarılmıştı diye hatırlıyorum. Belki şimdi bu görüşleri yeniden aktarmak ve tartışmak daha da kıymetli olacaktır. Datça kıyı alanları oldukça geniş ve denizin, denizciliğin, büyük önem taşıdığı bir yarmada. Her tarafımız deniz, çok güzel koylarımız var ve elbette doğamıza zarar vermeden bunlar deniz turizminde kullanılmalı. Dolayısıyla, Datça gibi bir yarımadanın yeni ve modern bir yat limanına ihtiyacı yoktur demek çok doğru gelmiyor bana. Datça’nın yeni, modern ve daha geniş bir alanda yapılacak yat limanına ihtiyacı var. Ancak, bu projede bir kapasite artışı yapıldı ve ilk planlanandan çok daha fazla sayıda yat kapasitesi olan devasa bir proje düşünülüyor.

Bu kapasite artışının gerekçesi, bildiğim kadarıyla ortaya konmuş değil. Ayrıca, bu yeni yat limanının hiç şüphesiz, kentin ulaşımına, ekonomisine, ekolojisine, sosyal yapısına, turizmine, her şeyine etkisi olacak. Evet yeni bir yat limanı istiyoruz; ama ilçemizde ulaşım sorununa neden olmasını, olumsuz çevresel etkileri olmasını, taşlık plajımıza zarar vermesini istemiyoruz. Yeni limandan Datça’daki esnafımız, halkımız nasıl faydalanacak bunları bilmek, öngörmek istiyoruz. Datça ekonomisine fayda sağlamayacak, Datça halkının kullanamayacağı bir liman olsun istemeyiz. Dolayısıyla katılımcı bir anlayışla projenin içeriğini, Datça’ya etkilerini bilimsel temellere dayalı konuşup sorgulayabilmeliyiz. Ve en önemlisi, kapasite artışı yapıldıysa, bunun bilimsel gerekçesi ortaya konmalıdır.”

(Devam edecek)