Tweet |
MEHMET ERDAL/DATÇA
2 Temmuz 1993 yılında Sivas Madımak Otelinde yaşanılan katliam sırasında yakılarak katledilen 33 yurttaşımız, bugün (30.06.2022)Datça Cumhuriyet Meydanında düzenlenen bir etkinlikle anıldı.
2 Temmuz günü Sivas'ta düzenlenecek etkinliğe katılmak için 1 Temmuz günü yola çıkılacak olması nedeniyle Datça Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından bugün düzenlenen anma etkinliğine 300 civarında Datçalı yurttaş katıldı.
Saat 19.00'da sembolik ateş yakılarak başlayan etkinlik sırasında, saz sanatçısı Kemal Kara türküler söyledi, gönüllü Datçalılar, ellerinde, Sivas katliamında ölen yurttaşlarımızın resimlerini taşıdı.
Katliam sırasında öldürülenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasının ardından dernek başkanı Bilge Altun, ölenlerin adlarını tek tek saydı; meydanda bulunanlar, burada, diyerek, ölenleri unutmadıklarını haykırdı.
Bilge Altun, yer yer atılan “Gün gelecek, devran dönecek; katiller halka hesap verecek”, “Sivas'ı unutmadık, unutturmayacağız”, “Sivas'ı yakanlar, AKP'yi kuranlar”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları eşliğinde, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezi tarafından hazırlanan basın açıklamasını okumaya başladı.
Basın açıklamasında, şunlar dile getirildi:
“2 Temmuz 1993 tarihinde, Sivas madımak Otelinde yaşatılan katliamın üzerinden 29 yıl geçti. İnancın, bilincin, direncin simgesi olan Pirimiz Pir Sultan Abdal'ı anma etkinliklerinin ilk üçü Pirimizin yaşamış olduğu Yıldızeli'nin Banaz köyünde gerçekleştirilmişti. 1993 yılında, Sivas merkezde yapılması planlanan 4. anma etkinlikleri, program dahilinde devam ederken; gerici faşistler tarafından, günler öncesinden başlayan provokasyonlar sonuç vermiş ve devletin kolluk güçleri gözetiminde MADIMAK OTELİNE doğru yürüyüşe geçen kışkırtılmış, gerici ve yobaz kalabalık oteli ablukaya almıştır. Gözü dönmüş kalabalığa sekiz saat boyunca hiçbir müdahalede bulunulmamıştır. Hafızalarımızdan asla silinmeyecek slogan ve sevinç naraları eşliğinde OTEL ATEŞE VERİLMİŞ ve 33 aydınımız, ozanımız, sanatçımız, semahçımız, gencimiz kısacası AYDINLIK GELECEĞİMİZ ile birlikte 2 otel görevlisi de diri diri yakılarak katledilmiştir. Bu katliamda 105 canımız da yaralanmıştır.
2 Temmuz Madımak katliamının üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen, katliamın hesabı verilmemiş, arkasındaki gerçek sorumlular açığa çıkarılmamış, katliamda bizzat rol oynayan çoğu piyon bir grup hakkında göstermelik davalar açılsa da adalet yerine getirilmemiştir. Katillerin çoğu affedilmiş, yurt dışına çıkarılmış, normal yaşamlarına devam ettirilmiştir. Bilinçli olarak uzatılan davalar zaman aşımına uğratılmış ve tutuklu olanlar dahi serbest bırakılmışlardır. Bu zaman aşımı kararı, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “milletimize hayırlı olsun” diyerek karşılanmış ve büyük bir memnuniyet duygusu ile halka ilan edilmiştir. Aranan sanıklar yönünden devam eden mahkeme süreci de önceki süreçlere benzer bir biçimde devam etmekte ve adeta şehit ailelerimiz başta olmak üzere Alevi toplumunun sabrı zorlanmaktadır. Dava yeniden zaman aşımına uğratılmak istenmektedir. Herkes bilmelidir ki, Sivas madımak katliamı insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmaz ve olamaz.”
Basın açıklamasında, dile getirilen talepler ise şunlardı:
“Cem evlerimiz Alevilerin İbadethanesi olarak bir an önce kabul edilmeli ve Anayasal güvence altına alınmalıdır. Kapatılan ve Vakıflar aracılığı ile el konulan Dergâhlarımız gerçek sahibi olan biz Alevilere geri verilmelidir. Her türlü ayrımcılık son bulmalı ve kime karşı olursa olsun nefret söylemleri en ağır biçimde cezalandırılmalıdır. Alevi köylerine cami yapılmasından vaz geçilmeli, her türlü asimilasyon politikasına son verilmelidir. Alevilerin Kutsal Mekânlarına yapılmak istenen baraj, HES, maden ve taş ocağı projeleri derhal iptal edilmelidir. Zorunlu din dersleri, tüm eğitim kurumlarının her kademesinden kaldırılmalı, eğitimin içeriği bilimsel ve çağdaş normlara kavuşturulmalıdır. Alevi inancının asimilasyonu ve yaşamın her alanının gericileştirilmesinin kurumsal karşılığı olan, Laik ve demokratik Cumhuriyetin önündeki en büyük engel Diyanet İşleri Başkanlığı kapatılıp, lav edilmelidir. Devlet, tarihimizle ve yaşatılan katliamlarla yüzleşmeli ve hesabını vermelidir. Madımak Oteli tartışmasız, Utanç Müzesi olmalıdır.”
Etkinlik, tamamı Datça Pir Sultan Abdal Kültür Derneği üyelerinden ve dostlarından oluşan semah grubunun yanan ateş çevresinde semaha dönerek katliamda ölenleri anmalarıyla sona erdi.