MEHMET ERDAL

Datça'da her Salı günü saat 17.00'de olduğu gibi Berkin Elvan Heykeli önünde bugün gerçekleştirilen ADALET ve BARIŞ BULUŞMASI'nın 98.cisinin ana konusu “SOKAK HAYVANLARI için ADALET” idi. Datça Hayvanları Sevenler Derneği bugünkü buluşmada yazılı bir basın açıklaması yaptı.

Aydın Bodur'un okuduğu basın açıklamasında “ Bilindiği gibi AKP iktidarı hazırladığı yasa tasarısıyla katliamlarına bir yenisini eklemenin hesabını yapıyor.” denildikten sonra şunlar dile getirildi:

“Bu tasarı binbir güçlükle yaşamını sürdürmeye çalışan sokak köpeklerinin itlafına yönelik hazırlanmış bir tasarıdır. Arkasına köpekleri adeta birer cani, insan düşmanı gösteren trol sürüsünü de alan iktidar bu kez sözde bizi kıskanan batıyı örnek aldığını söylüyor. Nedir alınan örnek; tüm sokak köpeklerini barınaklara doldur, bir ay içinde sahiplendirilmeyenleri uyut. Öldürmenin kibarcası yani. 5199 sayılı kanunun 6. maddesinde derki: Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununda öngörülen durumlar dışında öldürülmesi yasaktır. İktidar bu maddeyi feshederek katliamın önünü açmak istemektedir.

Sokakların güvenli olmayışının nedeni olarak köpekler gösterilmekte. Oysa silahlı çatışmaları, trafik terörünü, uyuşturucu ticaretini, kadın ve çocuklara tacizi tecavüzü yapanlar köpekler değil insanlardır. Sokakları köpeklerden değil, kirlenmiş insanlardan temizlemek gerekmektedir. Sahipli sahipsiz ayırımıyla hayvanları mal yerine koyan bu anlayış onların öldürülmesinde de hiç bir sakınca görmemektedir. Tüm canlılar doğada eşit haklara sahiptirler, insanın diğer canlılardan üstünlüğü yoktur ve insanların huzuru adına hiçbir canlı öldürülemez.

Bizler çok iyi biliyoruz ki hedefleri bir yandan yandaşlarını tatmin etmek olduğu gibi asıl önemli olan kendilerine rant sağlamayan bu canlardan kurtulmaktır. Sürekli artan köpek popülasyonundan yakınıyorlar, bunun çözümü son derece basitken öldürmeyi seçiyorlar. Belediyeler ve Tarım Müdürlükleri’nin ortaklaşa yapacakları kısırlaştırma çalışmalarıyla sorunun kısa zamanda üstelik sözde uyutmaktan çok daha ekonomik bir biçimde çözüleceğini biliyorlar. İlgili kurumlar üretimleri kontrol ederek, pet shop satışlarını, yasaklı ırkların merdiven altı üretimlerini denetleyerek yasal sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekirken yapmıyorlar. Pek çok belediyenin barınağı, rehabilitasyon merkezi yok. Olanlar ise adeta Nazi toplama kamplarını andırıyor. AKP iktidarı yıllardır uyguladığı doğa ve kadın düşmanlığı girişimlerine bir yenisini, hayvan düşmanlığını ekleyerek siyasi tavrını koymaktadır. Buna karşı bizlerde sokak hayvanlarımızı korumak için örgütlü ve güçlü bir duruş sergilemek durumundayız. Bu coğrafyanın her yerinden güçlü bir direniş hareketi başladı, bizlerde Datça'da bu direnişin geniş katılımcısı olup tüm canlıların yaşam hakkı için AKP'nin katliam yasasına geçit vermeyelim. Sokak köpekleri bizim dostumuzdur, onların canlarından sorumluyuz ve sorumluluğumuzun gereğini yapacağız.”