Tweet |
Baykal, “Yaşlıların sağlıklı, mutlu ve bağımsız bir yaşam sürmesi için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde çeşitli adımlar atılabilir. Sağlık hizmetlerine erişim, fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme, sosyal destek ve bağımlılığın azaltılması yaşlıların daha uzun ve daha kaliteli yaşam sürmelerine katkı sağlayacaktır” dedi.
İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilek Baykal, Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada ileri yaştaki bireylerin yaşam kalitesini artırmak için yapılması gerekenlerle ilgili değerlendirmede bulundu.
Dünya nüfusu hızla yaşlanıyor
Dünya genelinde nüfusun yaşlanmasının, toplumların karşı karşıya olduğu en büyük demografik değişikliklerden biri olduğunu belirten Baykal, “Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yüzde 20’sinden fazlasının yaşlı insanlardan oluşacağı öngörülmektedir. Dünya Yaşlılar Günü, yaşlı bireylerin sağlık, refah ve yaşam kalitelerine dikkat çekmek ve bu alanda farkındalık yaratmak için kutlanmaktadır” dedi.
Yaşlanmayla beraber pek çok değişiklik görülüyor
Yaşlanmayla birlikte fiziksel, bilişsel ve sosyal değişimler görüldüğünü ifade eden Baykal, “Bu değişimler sağlık sorunlarının yaşanmasına ve kronik hastalıkların artmasına neden olur. Yaşlılıkta en sık görülen kronik hastalıklar; kalp yetersizliği, hipertansiyon, diyabet, osteoartrit ve osteoporozdur. Bunlar dışında tüm sistemlerde birtakım sağlık sorunları gelişebilmektedir” dedi.
İleri yaşla beraber mental, fiziksel, duyusal birçok değişikliğin yaşandığını, sosyal ve duygusal sorunların oluşabileceğini belirten Doç. Dr. Dilek Baykal, bu değişiklikleri şöyle sıraladı:
Mental sağlık sorunları oluşabilir
Demans veya Alzheimer: Yaşlanma döneminde en sık görülen bilişsel fonksiyon bozukluklarından biridir. Demans hafıza kaybı, düşünme ve problem çözme becerilerinde gerileme ile karakterize bir hastalıktır.
Depresyon: Yaşlanmayla birlikte fizyolojik değişimler, sosyal çevre kayıpları, fiziksel kısıtlılıklar ve yalnızlık depresyona yol açabilmektedir.
Fiziksel fonksiyon kaybı yaşanabilir
Sarkopeni (Kas kaybı): Yaşlandıkça kas kütlesinde azalma hareket kabiliyetini olumsuz etkiler ve düşme riskini artırır.
Düşme ve kırıklar: Kas kaybı, dengenin bozulması ve osteoporoz gibi faktörler yaşlılarda düşme riskini arttırır. Düşmeler çoğunlukla kırıkla sonuçlanmaktadır. Ayrıca düşmeler önemli morbidite ve mortalite nedenleri arasında yer almaktadır.
Duyusal değişiklikler ortaya çıkabilir
Yaşlanmayla birlikte görme, işitme ve tat-koku kayıpları gelişebilmektedir. Görme sorunları yaşlının düşme riskini artırmakta, yanlış ilaç alımlarına yol açabilmektedir. İşitme kaybı ise sosyal etkileşimlerin azalmasına ve izolasyona neden olmaktadır. Tat-koku kaybı beslenme alışkanlıklarının değişmesine, obeziteye ya da zayıflığa yol açabilmektedir.
İmmun sistem sorunları: Yaşla birlikte immun sistemde meydana gelen zayıflama yaşlıların enfeksiyonlara karşı daha yatkın hale gelmesine neden olur. Ayrıca kanser riski de yaşlılarda artar.
Sindirim sistemi sorunları: Yaşlanmayla birlikte tüm sistemlerde oluşan yavaşlama sindirim sisteminde de görülür. Konstipasyon (kabızlık) en sık görülen sorunlardan biridir. Hareket azlığı, su tüketiminin azalması ve bazı ilaçların yan etkisi konstipasyon gelişimini kolaylaştırmaktadır. Ayrıca yutma refleksinde zayıflama yutma güçlüğüne yol açarak gıda maddelerinin solunum yoluna kaçmasına ve pnömoniye (zatürre) neden olabilmektedir.
Sosyal ve duygusal sorunlar: Yaşlılar fiziksel ve sosyal nedenlerle yalnızlık veya sosyal izolasyon yaşayabilir. Fiziksel fonksiyonların kaybıyla bağımlılık gelişmekte bu da sosyalleşmelerini zorlaştırmakta, duygusal sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır.
Polifarmasi (Çoklu ilaç kullanımı): Yaşlılar var olan hastalıkları nedeniyle birden fazla ilaç kullanmaları gerekebilir. Bu durum ilaçların birbirleriyle etkileşime girmesine, yan etkiler gelişimine ve ilaç yönetiminde zorluklar yaşamalarına yol açabilir.
Uyku bozuklukları (İnsomnia): Yaşlılarda uykuya dalma, uykuyu sürdürmede zorluk, kâbus görme gibi farklı uyku sorunları görülebilir ve bu yaşanan uyku sorunları gün içindeki yaşam aktivitelerini olumsuz etkileyebilir.
Sağlıklı bir yaşlılık dönemi için bu tavsiyelere dikkat!
Yaşlı bireylerin yaşam kalitesini artırmak, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal ihtiyaçlarına yönelik kapsamlı bir şekilde yaklaşmak gereklidir. Yaşlıların sağlıklı, mutlu ve bağımsız bir yaşam sürdürmesi için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde çeşitli adımlar atılabilir.
Düzenli fiziksel aktivite: Yaşlıların düzenli egzersiz yapması, kas kütlesini ve kemik yoğunluğunu koruması, esnekliğini artırması denge sorunlarının önlenmesine yardımcı olur. Fiziksel kısıtlılıkları olan yaşlılar için mobilite yardımcılarından (yürüteç, baston vb.) destek alınabilir. Yürüyüş, yüzme, yoga, aerobik gibi düşük yoğunluklu egzersizler hem fiziksel hem de zihinsel sağlıklarını olumlu etkiler.
Sağlıklı ve dengeli beslenme: Yaşlıların yeterli vitamin, mineral, protein, lif ve su alması önemlidir. Özellikle ileri yaşlarda D vitamini, B12 vitamini, kalsiyum gibi vitamin ve minerallerin eksikliği sıklıkla görülür.
Zihinsel ve bilişsel sağlığın desteklenmesi: Bilişsel sağlığın korunması için kitap okumak, yeni şeyler öğrenmek, hobiler edinmek, bulmaca çözmek gibi zihni aktif tutacak etkinlikler önemlidir. Ayrıca sosyal ilişkiler bilişsel sağlığın korunmasında büyük rol oynar. Bu nedenle aile, arkadaş ve sosyal topluluklarla düzenli iletişim kurmak izolasyonu önler.
Düzenli sağlık kontrollerin yapılması: Yaşlıların var olan hastalıkları için düzenli sağlık kontrollerini yaptırması, tedavilerini uygulaması hastalığa bağlı gelişebilecek komplikasyonların azaltılması için gereklidir.
Duyusal yeteneklerin desteklenmesi: İşitme ve görme problemlerinin çözümü için gerekli olan cihazların kullanımı sağlanmalıdır. Bu cihazlar yaşlıların iletişim kurma ve çevreyi algılama yeteneklerini artırır.
Uyku kalitesinin artırılması: Yaşlıların yeterli ve düzenli uyumaları genel sağlıkları için önemlidir. Uykusuzluk yaşamalarına yol açabilecek gündüz uyuma, geç saatte bol sıvı alımı, yoğun çay-kahve tüketiminden uzak durmalıdırlar. Diğer yandan yatmadan önce rahatlatıcı bir rutin oluşturmak (ılık duş, hafif müzik dinleme vb.) uykuya geçişi kolaylaştırabilir.
Yaşam kalitesini artırmak bütüncül bir yaklaşımla mümkün olabilir
Doç. Dr. Dilek Baykal, yaşlı bireylerin yaşam kalitesini artırmanın, onların fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını da göz önünde bulunduran bütüncül bir yaklaşımla mümkün olduğunu belirterek “Sağlık hizmetlerine erişim, fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme, sosyal destek ve bağımlılığın azaltılması yaşlıların daha uzun ve daha kaliteli yaşam sürmelerine katkı sağlayacaktır” diye konuştu.