Bugun...



İYİ Parti: “Bu Rant, Talan ve Yağma Girişimini Durdurmak İçin Ne Gerekiyorsa Yapacağız.”

Maden Yönetmeliğindeki değişikliğin iptali ve yürütmeyi durdurma istemiyle ilk davalardan birini açan İYİ Parti Muğla Milletvekili, Yerel Yönetimler Başkanı Prof. Dr. Metin Ergun, Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, Isparta Milletvekili Aylin Önder Cesur ve İstanbul Milletvekili Ümit Beyaz’ın katılımıyla bölgede bir basın açıklaması yaparak, yapılan işlemin kanunsuz olduğunu söylediler.

facebook-paylas
Güncelleme: 03-04-2022 01:09:51 Tarih: 03-04-2022 01:01

İYİ Parti: “Bu Rant, Talan ve Yağma Girişimini Durdurmak İçin Ne Gerekiyorsa Yapacağız.”

Aylardır süren Akbelen Ormanları ve çevresindeki zeytinlik alanlarda 3 gün önce başlanan ağaç kesimi ve gözaltılar Türkiye’nin gündemine bir kez daha oturdu. Maden Yönetmeliğindeki değişikliğin iptali ve yürütmeyi durdurma istemiyle ilk davalardan birini açan İYİ Parti Muğla Milletvekili, Yerel Yönetimler Başkanı Prof. Dr. Metin Ergun, Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, Isparta Milletvekili Aylin Önder Cesur ve İstanbul Milletvekili Ümit Beyaz’ın katılımıyla bölgede bir basın açıklaması yaparak, yapılan işlemin kanunsuz olduğunu, şirketin en azından Danıştay’a açılan davanın sonucunu beklemesi gerektiğini belirterek; “Yapılanlar en hafifinden talandır. Son 1 ayda aldıkları kararlardan gözlerini ormanlara ve zeytinliklere diktikleri anlaşılıyor” dedi.

“ÜLKESİNİ SEVEN BU ZENGİNLİKLERİ TALAN ETMEZ, ETTİRMEZ”

İYİ Parti Muğla Milletvekili, Yerel Yönetimler Başkanı Prof. Dr. Metin Ergun,

Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, Isparta Milletvekili Aylin Önder Cesur ve İstanbul Milletvekili Ümit Beyaz, İYİ Parti Muğla İl Başkanı Davut Cumhur Akmeşe, Aydın İl Başkanı Recep Taner, Milas İlçe Başkanı Kasım Özkan, İYİ Parti Mahalli İdareler Başkan Yardımcısı Mehmet Tosun, bazı il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri, partinin Muğla ve Milas Kadın Politikaları, Gençlik Politikaları Başkan ve yöneticileri ve aylardır ‘Ağacıma dokunma’, ‘Zeytinime dokunma’ diyerek eylemlerini sürdüren bölge halkının katıldığı açıklamada, Prof. Dr. Ergun iktidarı sert bir dille eleştirerek, iktidarın yerli ve milli oldukları söylemlerinin icraatta kuru bir sözden öteye gitmediğini söyledi.

İYİ Parti Muğla Milletvekili, Yerel Yönetimler Başkanı Prof. Dr. Metin Ergun; “Malumunuz olduğu üzere, 31 Mart Perşembe günü son yönetmelik değişikliğine dayanarak zeytin ağaçlarını sökme işlemlerinin başlaması ile ilgili haberler basında çıktı. Bugün burada İYİ Parti heyeti olarak, zeytinliklerle alakalı görüşlerimizi açıklamak için karşınızdayız.

Bizim vatanseverlik anlayışımıza göre, vatanını seven bir insan; insanını da, toprağını da, tabiatını da, ağacını da sever… Tüm bunlara saygı gösterir. Vatansever bir anlayış, memleketimizin zenginliklerine, suyuna, toprağına ve ağacına düşmanlık etmez.

Vatanın zenginliklerini talan ettirmez. Ama gelin görün ki, kendilerinden sürekli olarak “yerli ve milli” olarak bahseden iktidar mensupları, memleketin zenginliklerine yönelik adeta bir kötülük ajandaları varmış gibi hareket ediyorlar. Sürekli olarak “acaba ne yapabiliriz de ülkemizin zenginliklerine zarar veririz, bu zenginlikleri nasıl yağmalatırız” diye hareket ediyorlar. Memlekete açıkça zarar verecek olan bu kararlara yönelik en ufak bir eleştiride ise muhataplarını “bunlar yatırımlara karşı” diye itham ediyorlar.

Son 1 ayda aldıkları kararlardan gözlerini ormanlara ve zeytinliklere diktikleri anlaşılıyor.

Zira iktidarın; zeytin üreticilerinin derdiyle dertlenmesi gerekirken, neden İtalya veya Yunanistan kadar bu sektörden para kazanamadığımızı düşünmesi gerekirken, tamamen ranta ve talana odaklandığını görmekteyiz.

Bu talan anlayışını ne vatanseverlikle, ne yerlilikle, ne de millilikle bağdaştırmak mümkün değildir. Vatansever bir anlayış; zeytinlikleri, ormanları ve sit alanlarını yağmalattırmaz, tam aksine tüm zenginliklerimizi korur ve bunları geliştirmenin yollarını arar.”

İNSANLIK TARİHİNDE, ZEYTİN VE ZEYTİN AĞACI KADAR ÖNEM VERİLEN BAŞKA BİR AĞAÇ YOKTUR”

“İktidarın zeytinlikler konusundaki tavrını detaylı bir şekilde ele almadan önce, kısaca zeytinin insanlığın ortak hafızasında ne ifade ettiğinden bahsetmek istiyorum.

Bildiğiniz gibi, insanlık tarihinde, zeytin ve zeytin ağacı kadar önem atfedilen başka bir ağaç yoktur. Zeytin, antik medeniyetlerin değer sistemlerinden başlayarak binlerce yıldır neredeyse tüm dinlerin ve kültürlerin kutsal saydığı bir ağaçtır.

Zeytin ağacı, barışın ve bereketin sembolü olduğu gibi, aynı zamanda, ölümsüzlüğün de simgesidir. Bu nedenle, Akdeniz medeniyetlerinde her zaman saygı duyulması ve korunması gereken bir bitki olarak görülmüştür. Açıkçası, sayısız nebatat arasında zeytin ağacının yeri birçok medeniyet ve kültürde benzersizdir ve çok kıymetlidir.

Bizim yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de de zeytinle alakalı ayetler vardır. Diğer semavi dinler de aynı şekilde zeytine büyük önem vermişlerdir.

Efsaneye göre,

Bir gün bir zeytin ağacı Homeros'un kulağına şöyle fısıldamıştır:

“Ben hem herkese aitim hem hiç kimseye ait değilim. Senden önce de vardım, senden sonra da burada olacağım.”

Zeytin, tam da Homer’in hikâyesinde anlatıldığı gibidir. Yani ne sadece bizim neslimize aittir, ne de önceki nesillere aittir; bizden önce de vardı, bizden sonra da olacaktır.

Bu noktada ifade etmeliyim ki, zeytinin ne kadar önemli olduğunu en iyi Muğlalı hemşerilerimiz bilir.

Muğla yöresinde zeytin, uzun ömürlü olduğu için evladiyelik bir ağaç olarak dikilir.

Çünkü zeytin Muğla yöresinin tüketim alışkanlıklarında ve tarımsal üretiminde binlerce yıldır çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu bölge zeytin ağacı sayısıyla, zeytin ve zeytinyağı üretimiyle Türkiye’nin en önde gelen illeri arasındadır.

Dolayısıyla zeytin ağacına, zeytinliklere zarar verebilecek en ufak bir girişime karşı büyük bir hassasiyet göstermemizin sebebi budur.”

“BU DEĞİŞİKLİK, HUKUKA AYKIRI BİR ŞEKİLDE YAPILMIŞTIR”

“Bildiğiniz gibi, 1 Mart tarihinde Resmî Gazetede bir yönetmelik değişikliği yapılmıştır.

Barışın, bereketin ve ölümsüzlüğün sembolü olan zeytinlikler; bu yönetmelik değişiklikle 19. yüzyılın demode anlayışıyla ve eski teknolojisiyle yapılan vahşi madencilik faaliyetlerine kurban edilmiştir.

Çağımızda bu kadar çevreyle dost, ekolojiye ve tabiata zarar vermeyen yol ve yöntem varken, bu şekilde vahşi yöntemlerle enerji üretme konusundaki ısrarın rant ve talan dışında hiçbir açıklaması yoktur.

Üstelik söz konusu bu değişiklik, hazindir ki, hukuka aykırı bir şekilde yapılmıştır.

Bu yönetmelik değişikliği yapılırken, Anayasa’ya ve 3573 Sayılı Kanun’a aykırı hareket edilmiştir. Yani Anayasa’nın ve Kanun’un koruması altında olan zeytinlikler yönetmelik değişikliğiyle madenciliğe ve talana açılmıştır.

Bu hukuka aykırı düzenlemeden sonra Kanun’un “3 kilometre dahi yaklaşamazsın” dediği zeytinlikler, büyük bir tehdit altına girmiştir.

Nitekim son günlerde burada yapılanlar bu durumun ispatı niteliğindedir.

İktidar ise bu rant ve talan siyasetini sözde “kamu yararı” var diye meşrulaştırmak istemektedir.

Buradan tüm Türk kamuoyuna sesleniyorum:

Ormanları, zeytinlikleri yok etmenin neresinde hangi kamu yararı vardır?

Maalesef hiçbir faydası yoktur...

Bunun arkasında sadece iktidarın gözü dönmüş rant ve talan sevdası vardır.

Rant ve talan uğruna bu ekolojik zenginliklerimize kıymaya değer mi?

“Söktüğümüz zeytinleri tekrar eski yerine dikeceğiz” veya “ne kadar sökersek aynı sayıda zeytin ağacı dikeceğiz” demekle bu doğa cinayetinin üzeri örtülür mü? Maalesef örtülmez.

1 Mart tarihinde yapılan düzenleme, doğaya ve gelecek nesillere karşı işlenen bir suç olarak tarihe geçecektir.

Biz İYİ Parti olarak, zeytinlikleri ranta ve talana açan bu yönetmelik değişikliği ile ilgili olarak derhal yargıya müracaat ettik.

Yapılan bu değişikliğin yürütmesinin durdurulması ve iptali için Danıştay’a başvurduk.

Ne yazık ki, şirket yargı kararını beklemeden zeytin ağaçlarını talana başlamıştır.

Zeytinliklerimiz daha fazla talan edilmeden, Danıştay’ın hızlı bir şekilde kararını vermesini ve zeytinliklerimizin kurtarılmasını bekliyoruz.

Ormanları ve zeytinlikleri talan edecek olan bu kıyımı, akılla, mantıkla veya kamu yararı ile izah etmek mümkün değildir. Asırlık zeytin ağaçlarını, ormanlık alanları yok edecek bu girişimlerin tek bir açıklaması vardır. O da iktidarın rant ve talan konusunda doymak bilmez bir iştahıdır.

AK Parti iktidarı ve AK Parti’nin yandaş şirketleri her gün bir doğal güzelliği, tabiatın bir hazinesini ranta kurban etmenin derdindeler. Rant ve talan söz konusu olunca hiçbir kural ve kanun tanımayan bir iktidarla karşı karşıyayız.

Açık ve net söylüyorum; İktidarın bu talan siyaseti bu şekilde devam edecek olursa; gelecek nesillere doğal, tarihi ve kültürel anlamda bırakabileceğimiz bir miras kalmayacak.

Biz her şeyden önce bunun endişesi içerisindeyiz.

Bu yüzden herkes şundan emin olsun ki, Biz İYİ Parti olarak;

Hem zeytinliklerimizin, hem de ormanlarımızın 19. yüzyılın vahşi madencilik anlayışıyla yağmalanmasını ve talan edilmesini engellemek için elimizden geleni yapacağız.

Gerek hukuki olarak, gerek siyasi olarak sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Bu rant, talan ve yağma girişimini durdurmak için ne gerekiyorsa yapacağız.

Buradan, mevcut iktidara bir kez daha sesleniyorum:

Asırlık zeytin ağaçlarına kıymayın, Türkiye’nin bu cennet beldesini daha fazla mahvetmeyin diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.”

 




Bu haber 514 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ÇEVRE Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI