*haberveinsan

CİMER’e verilen yanıt

İlk konuşmayı, bir vatandaşın konuyla ilgili olarak CİMER’e yaptığı şikâyet başvurusuna, Milas İlçe Müdürlüğü tarafından verilen yanıtı, MİLAS 78’LİLER PLATFORMU’ndan Nevzat Çağlar Tüfekçi okudu.  Milas İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından CİMER’e yazılan yazıda şu ifadeler yer alıyordu:

“Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER)'e yapmış olduğunuz başvurunuz Müdürlüğümüzce incelenmiştir. Milli Eğitim Bakanlığının 2008/30 nolu genelgesi kapsamında, okullarımızda teneffüs giriş çıkışlarında “10. Yıl Marşı”, “Ölürüm Türkiyem”, bu haftaya has olmak üzere Galatasaray Marşı gibi müziklerin kullanıldığı tespit edilmiştir. Okuldaki zil sesleri; topluma mal olmuş, milli bayram ve törenlerde de sıklıkla kullanılan, toplum bilincini ön plana çıkaran, birleştirici nitelikte müzikler olup belirli bir zümreyi küçümseyen veya toplumsal ayrışmayı körükleyen içerikler taşımamaktadır. Zil seslerinin süresinin 5 saniye ile sınırlı tutulduğu, ses seviyesi ve kullanılan melodilerin gürültü kirliliğine neden olmadığı tespit edilmiştir. Bilgilerinize sunulur. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI (MEB) > MİLAS İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ”

Ders zili müziğinde keyfilik olmamalı

CİMER’e gönderilen bu yanıtı okuduktan sonra Tüfekçi şunları söyledi: “Okul ders zili müziklerinin bir standardı olmalı. Okul müdürünün keyfine göre ya da onun ideolojik yaklaşımına göre ders zili müziği oluşturulamaz. Güncel durumlara göre Galatasaray şampiyon oldu, Galatasaray müziği çalalım, Fenerbahçe şampiyon oldu Fenerbahçe marşı, Trabzon Spor şampiyon oldu, onun marşını çalarız yaklaşımı doğru bir yaklaşım değildir. Bu keyfi ve subjektif tutumların Milli Eğitim ortamında yeri olmaması gerekiyor. Ders zil müzikleri konusunda bir standart olmalı, kimse kafasına göre ders zili müziği icat etmemelidir.”

MİLAS 78’İLERİN AÇIKLAMASI

Daha sonra yine MİLAS 78’LİLER yürütmesinden Hüseyin Yorulmaz, platform adına bir konuşma yaptı.  Yorulmaz,  ideolojik ve ayrıştırıcı ders zili müziğinin, Milli Eğitimin temel ilkelerine ve öğrenci pedagojisine aykırı olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:

 “Saygıdeğer Milaslılar, değerli basın mensupları;

 Ülkemizin kritik, zor zamanlar geçirdiği bu dönemde ayrıştırıcı, ötekileştirici, anti demokratik ve hukuk tanımaz bir uygulamayla yine karşı karşıyayız.

İlçemizin köklü okullarından, bir çoğumuzun mezun olduğu, bir çoğumuzun da hali hazırda velisi olduğumuz, Sakarya Ortaokulu ile Atatürk İlkokulunda sürekli olarak bir siyasi partinin marşı olarak kullanılan "Ölürüm Türkiye" marşı ders zili müziği olarak çalmakta ve okul müdürleri tarafından siyasi rant devşirilmeye çalışılmaktadır. Yapılanın yanlış ve Milli Eğitimin Temel ilkeleri ile öğrenci pedagojisine aykırı olduğu, bu ayrıştırıcı uygulamanın toplumda olumsuz sonuçlara neden olacağı yönündeki tavsiye ve uyarılara rağmen ne yazık ki sonuç alınamamıştır. Bir siyasi partinin seçim arabalarında ve siyasi etkinliklerinde sürekli çalınan ve o partiyle özdeşleşmiş marş, adı geçen okullarda ders zili olarak çalınmaya, ne yazık ki inatla devam edilmektedir.

Okullar siyaset arenası değildir

Çocuklarımızın eğitim gördüğü, yetiştiği öğretim yuvalarımız, okullarımız hiçbir siyasi partinin siyaset arenası değildir, olmamalıdır. Çocuklarımızın beden sağlığı kadar ruh sağlıkları da çok önemlidir. Özgür iradelerinin ve düşünce biçimlerinin hiçbir ideoloji ve siyasi parti tarafından kirletilmesine izin veremeyiz. Bu uygulama Milli Eğitimin Temel ilkelerine, öğrenci pedagojisine de aykırıdır.

Yasal mevzuat

Yasal mevzuat bağlamında gerekçemiz, Anayasadan gücünü alan 1739 sayılı yasadır.

1739 sayılı MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU’nun BİRİNCİ KISIM, Türk Milli Eğitim Sistemini Düzenleyen Genel Esasların birinci bölümünde bulunan, Türk Milli Eğitiminin Amaçlarının 2. Maddesinde şöyle denmektedir;

“Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;”

MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU’nun BİRİNCİ KISIM, Türk Milli Eğitim Sistemini Düzenleyen Genel esasların ikinci bölümünde, Türk Milli Eğitiminin Temel İlkelerinden “Genellik ve eşitlik” ilkesinin 4. Maddesinde ise,

“Eğitim Kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayırımı gözetmeksizin herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz,” denmektedir.

Demokratik bir toplum için…

 Ayrıca, aynı ilkenin 11. Maddesinde de; “Güçlü ve istikrarlı, hür ve demokratik bir toplum düzeninin gerçekleşmesi ve devamı için yurttaşların sahip olmaları gereken demokrasi bilincinin, yurt yönetimine ait bilgi, anlayış ve davranışlarla sorumluluk duygusunun ve manevi değerlere saygının, her türlü eğitim çalışmalarında öğrencilere kazandırılıp geliştirilmesine çalışılır; ancak, eğitim kurumlarında Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine aykırı siyasi ve ideolojik telkinler yapılmasına ve bu nitelikteki günlük siyasi olay ve tartışmalara karışılmasına hiçbir şekilde meydan verilmez,”  şeklinde ifade edilmektedir.

Öğretmenlik mesleğinin görev ve sorumlulukları

Saygıdeğer Milaslılar, Öğretmenlik Mesleği görev ve sorumlulukları MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU’nun Üçüncü kısmının 43. Maddesinde şöyle tarif edilmektedir;

“Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlüdürler. Öğretmenlik mesleğine hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanır.”

Anlaşılan odur ki, aşağıda ismi geçen koltuklarında eğitim yöneticisi olarak oturan kişilerin ne Milli Eğitim Kanunu’ndan ne milli eğitimin temel ilkelerinden haberleri vardır, ne de öğretmenlik mesleğinin formasyonuna ve liyakatine sahiplerdir. Ayrıca bu kişiler, öğretmenlik mesleğinin ve eğitim yöneticiliğinin çevrede yaşayan halkla uyumlu ve olumlu bir ilişki içerisinde olmayı gerektirdiğinin de farkında değillerdir.

Değerli basın mensupları yasanın amir hükmü açıktır ve açıkça suç işlenmeye devam edilmektedir. Bu durumdan Milas İlçe Milli Eğitim Müdürü İSA BAL, Sakarya Ortaokulu Müdürü İBRAHİM ŞAHİN ve Atatürk İlkokulu Müdürü EMİNE ŞAHİN doğrudan sorumludur.      

SONUÇ VE İSTEM;

i)Halen uygulamada olan söz konusu siyasi parti müziğinin okullarda kullanılmasına derhal son verilmelidir.

ii)Sorumlu eğitim yöneticileri Milas İlçe Milli Eğitim Müdürü İSA BAL, Sakarya Ortaokulu Müdürü İBRAHİM ŞAHİN ve Atatürk İlkokulu Müdürü EMİNE ŞAHİN derhal istifa etmelidirler. Arzu ederlerse emekli olup, siyasetlerine sivil yaşamlarında devam edebilirler.

iii)Yasalardaki amir hükümlere açıkça karşı gelindiği ve gelinmeye devam edildiği ortadadır. Milas Kaymakamlığı da bu kişiler hakkında adli ve idari açıdan gereğini yapmalıdır. Makama arz ve talep ederiz.