Bugun...



Yaşlılığın Sosyolojisini ve Yaş Ayrımcılığını Tartışalım

“Maşallah Yaşını Hiç Belli Etmiyorsun…”

facebook-paylas
Tarih: 06-09-2022 02:30

Yaşlılığın Sosyolojisini ve Yaş Ayrımcılığını Tartışalım

KADRİYE BAKŞİ KİNGBEİL / Yazar ve Sosyal Hizmet Uzmanı

       Geçenlerde Kanada CTV kanalının ünlü akşam haberleri sunucusu Lisa LaFlamme’in yayınladığı bir videoyu izledim. İşinden atılan 58 yaşındaki ödüllü ve başarılı gazeteci üzgün, “yapacak daha çok şeyim vardı,” diyor. Tüm dünya, onun beyazlayan saçlarını artık boyamadığı ve yaşlı göründüğü için işten atıldığını konuşuyor. Ekranlarda kadın yüzlerinin erkenden emekliye ayrıldığı, yaşlı erkeklerin “olgun ve güven veren” yüzleri ile çok uzun süre mesleklerini yapabildikleri tüm dünyanın gerçeği.

     Açık ki kadına yönelik yaş ayrımcılığı, cinsiyet ayrımcılığının peşinde dörtnala koşturuyor. Estetik ve kozmetik sektörünün, medya ve sosyal medya katkısıyla dayattığı idealize güzellik kalıbını takmamak, kadınlar açısından artık cesaret işi.

     Ama şunu hemen teslim edelim; yaş ayrımcılığı (ageism) kadın- erkek farkı gözetmeksizin, bütün ayrımcılıklar arasında toplumsal olarak en yaygın kabul gören ayrımcılık türü. Yaşlı insanlara, yaşlılığa karşı kalıplaşmış önyargıların tetiklediği ayrımcılık, erkekleri de kapsıyor.

Milyonlarca yaşlı birey, asgari ücretin de çok altında maaşlarla, bağışlarla dilenci gibi yaşamaya itiliyor. Ticari araç kullanma yasağı gibi, mal-mülk satarken akıl sağlığı raporu isteme gibi, salgın olunca aylarca eve hapsetme gibi resmi düzenlemelerle vatandaşlık hakları ellerinden kolayca alınabiliyor.  Kentler yaşlıların da kullanabilecekleri şekilde düzenlenmiyor; sosyalleşmeleri, bilime, sanata, teknolojiye ulaşma yolları kapalı. Çirkin, aciz, bencil, huysuz, işe yaramaz ve daha nice akıl almaz yaftalarla aşağılanıyor, toplumsal hayatın dışına itiliyorlar.

     Sanki yaşlanmak, doğduğumuz andan itibaren hepimizin yaşadığı bir durum değilmiş; sanki uzun yaşamak hepimizin muradı değilmiş gibi, sanki yaşlanınca başka biri oluyormuşuz gibi,  sanki yaşlılar özellikleri aynı olan homojen bir grupmuş gibi; bizi yaşadığımız yıllardan utanmaya zorlayan bir damar var toplumda. Ve bu damar açıktır ki, artık emeğini sömüremeyeceği, savaşlara gönderemeyeceği insanları toplum dışına itme, onlara ucuz bir ölüm yolculuğu hazırlama çabasındaki kapitalist sistemin zihniyetinden beslenmekte. Oysa insan yaşamı, doğumdan ölüme kadar aynı değere sahiptir. Toplum çocuk, genç, yaşlı hepimizin bütünüdür. Ne çocukluk yetişkinliğe, yani emeğin sömürüsüne hazırlık olarak tüketilecek bir yaşam dilimidir ne de yaşlılık ölüme giden yolun hazırlığıdır. Kısaca, yaş ayrımcılığı doğal değil, sömürü toplumunun politik bir tercihidir.

     İnsanların başarısını veya başarısızlığını, değerli veya değersiz oluşunu hücresel metabolizmalarının hızına göre sınıflandırmak saçmalıktan ibarettir.

     Ancak, genç toplum sevdalısı sömürü düzeni burada da derin bir kriz yaşamaya başlamıştır. Tüm dünyada, özellikle refah ülkelerinde demografik eğilim toplumun yaşlanmasıdır. Örneğin bugün Almanya’da 15- 25 yaş arası genç nüfus sadece 8,3 milyon yani toplumun yüzde onu iken, 65 yaş ve üzeri nüfus 18, 44 milyondur.

     Türkiye genelinde yüzde 9,5 olan 65 yaş üstü vatandaş oranı ilçemiz Datça’da yüzde 29’a ulaşmaktadır. Genç nüfus oranı ise yüzde 24’le ülke genelinin oldukça altındadır.

     Öyleyse toplumun, üretimden bilgi erişimine, kentleşmeden sağlık sistemine, sosyal hayattan kültür yaşamına kadar bütün yapısının değişimini, bu demografik yapıya göre düzenlenmesini istemeliyiz. Herkesin tüm vatandaşlık haklarına ve kenti kullanma hakkına eşit olarak erişmesi sağlanmalıdır. Açıktır ki, yerelde bu konuda yapılacak çok şey var.

7 EYLÜL ÖZBEL KAFE BULUŞMASI

     Bu anlamda 7 Eylül Çarşamba günü, 19.30 da, Özbel Kafede yapılacak buluşma, yaşlı genç hepimiz için iyi bir fırsat. Uzman Hocamız *Özgür Arun ile hem yaşlılığın sosyolojisi ve yaş ayırımcılığı üzerine konuşmak, hem de Datça’da yaşlanmanın ayrıcalıkları, sorunları ve çözüm önerileri üzerine sohbet etmek olanağımız var.

 (*) Akdeniz Üniversitesi Yaşlılık Bilimi Bölünde Asistan profesör ve SENEX Yaşlanma Çalışmaları Derneği Başkanı




Bu haber 1868 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KONUK YAZAR Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI