Bugun...


YÜKSEL IŞIK

facebook-paylas
Dikkatsiz Cesaretten Kaçınmak
Tarih: 07-08-2022 12:35:00 Güncelleme: 07-08-2022 12:36:00


Savaş Sanatı üzerine yazdıklarıyla bilinir Sun Thu.
Mücadele edilecek arazileri, “karışık arazi, yakın arazi, ihtilaflı arazi, açık arazi, anahtar arazi, ciddi
arazi, zor arazi, kuşatılmış arazi ve ümitsiz arazi” olmak üzere dokuz sınıfa ayırmış.
Her birini de ayrı ayrı tanımlamış.
Buna göre, “Savaş kendi ülkemizde yapılıyorsa bu arazi türüne ‘Karışık Arazi’, düşman arazisine
girmemize rağmen henüz kendi sınırlarımızın yakınındaysak bu tür araziye ‘Yakın Arazi’, sahip
olunması her iki tarafa da büyük avantaj sağlayan araziye ‘İhtilaflı Arazi’, her iki tarafın da
kolaylıkla girip çıkabildiği araziye ‘Açık Arazi’, üç krallığın arazilerinin birleşme noktasında yer alan
arazilere ‘Anahtar Arazi’ denir.”
“Bir ordu düşmann ülkesinin bağrına girmiş olmasına karşın, ardında kuvvetli düşman kaleleri
bulunmakta ise bulunduğu arazi k o n u m u ‘Ciddi Arazi’, geçilmesi zor olan dağlık ormanlar, çalılık
yamaçlar, bataklıklarla kaplı arazilere ‘Zor Arazi’, dar vadilerden geçilerek ulaşılabilen, içinden
daracık keçi yolları ile çıkılabilen arazilere ‘Kuşatılmış Arazi’, sadece gecikmeden savaşmamız
halinde içinden sağ çıkabileceğimiz araziye ‘Ümitsiz Arazi’denir.”
SİYASETİN DİLİ, ÖZEN İSTER
Devam etmiş Sun Thu:
“Karışık arazi'de savaşma. Yakın arazide durma. İhtilaflı arazi'de saldırma. Açık arazide düşmanın
yolunu kapatma. Anahtar arazide müttefiklerinle işbirliği yap. Ciddi arazide düşmanı yağmala. Zor
arazide yoluna dikkatle devam et. Kuşatılmış arazide stratejini gözden geçir. Ümitsiz arazide
savaş.”
Savaş sanatıdır, Sun Thu’nun alanı ama hepimiz biliriz ki siyaset ile savaş arasındaki fark, neredeyse
kıldan incedir. Bu nedenle geleceğin Türkiye’sini kurma yolunda adımlar atılırken Sun Thu’nun
tanımlamalarını birer metafor olarak kabul etmek, avantajlı sonuçlara yol açar.
Hele hele 2023 seçimlerine yaklaştıkça gerilen siyasi ortamın şifresini çözmek açısından, yol gösterici
bir hal alabileceğini de hesaba katmak gerekir.
Görüyoruz ki seçimlere doğru yol alırken, iktidarın konumunu korumak istiyor; muhalefet de iktidara
gelmek için yaptıklarını yeni hamlelerle takviye ediyor.
Bir çeşit sarkaç gibi, ibre bir Millet ittifakına doğru kayıyor; bazen de iktidarın elini güçlendiriyor.
Avantaj Millet ittifakından yana ama olanaklar da iktidarın elinde. Örneğin Millet ittifakının “amiral
gemisi” CHP’nin KYK borçları gibi gençleri doğrudan ilgilendiren konularda hamle üstünlüğünü ele
geçirir geçirmez, uygulama olanağına sahip iktidar hemen gereğini yapıyor.

Millet ittifakı şehir şehir gezip, sokaktaki vatandaşın sorununun çözümüne ilişkin önerilerini anlatır ve
Kılıçdaroğlu aracılığıyla otomobildeki ÖTV’yi düşüreceğini vaat ederken, iktidar da 20 yıldır neden
çözemediğini bir türlü izah etmediği sosyal konut projesini gündeme getiriyor.
Anlaşılan o ki seçim tarihi belli olana dek taraflar hamlelerini sürdürecekler; hamle üstünlüğü de, bir o
yana, bir bu yana gidip gelecek.
GERİLİM KİME YARAR?
Bu arada cemevlerine saldırmak gibi gerilim yaratacak hamleler yapıldığını görüyoruz. Üstelik bu
saldırılar, Yas-ı Matem orucunun tutulduğu bir ortamda yapılması da pek tesadüfe benzemiyor.
Tesadüf bu ya, yapacak bir şey olmadığı vakitlerde, hemen her iktidarın kaşımakta yarar gördüğü 12
Eylül öncesi Fatsa’sının ve o dönemin belediye başkanı Terzi Fikri’nin yeniden gündeme taşınması da
gerilimi körüklemek için yeterince malzeme oluşturuyor.
Böyle durumlarda ihtiyacımız olan sükunetini koruyan liderin yol göstericiliğidir.
Sun Tzu, iyi bir lider için üç ölçüt koyuyor. Buna göre bu üç ölçütün birincisi, “rakibin planını çözüp,
kırmak; ikincisi rakip güçlerin birleşmesini engellemek; üçüncüsü ise rakibe alenen taarruzda
bulunmaktır.”
Ortak aklı temsil ettiğinden kuşku duymadığımız Millet ittifakının, iktidarın planını çözmekle birlikte
henüz rakip güçlerin birleşmesine engel oluşturacak bir plan geliştirmediğini görüyoruz.
Öte yandan çoğunlukla iktidar eksenli olmakla birlikte Millet ittifakına yöneltilen eleştirilerin başında,
Cumhurbaşkanlığı adaylığının belli olmaması geliyor.
Başlangıçta Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener gibi Millet ittifakının taşıyıcı kolonlarının yahut
Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş gibi belediyecilik alanında çığır açmış yeni isimlerin adı sıklıkla
telaffuz edilir ve hangisi olursa olsun, Millet ittifakının kazanma potansiyelinin yüksek olduğu kanaati
dile getirilirdi. Akşener’in, başbakanlık tercihi yaparak, bu “yarışta” olmadığını ifade edip, kenara
çekilmesi; İmamoğlu ve Yavaş’ın ise adlarının daha az söylenir olması, ister istemez Kılıçdaroğlu adını
öne çıkarmış durumda.
Kılıçdaroğlu, aday olur mu?
Neden olmasın?
Olursa kazanır mı?
Bir engel gözükmüyor.
Bununla birlikte CHP kurmayları farkındalar mı bilinmez ama tehlikeli bir kulvara girdikleri
söylenebilir.
GÖNLÜMÜZÜN ADAYI MI, DÜPEDÜZ ADAY MI?
Nedir o tehlike?

CHP kurmaylarının, “gönlümüzün adayı Kılıçdaroğlu’dur” dedikleri dönemi geride bırakıp; “düpedüz
adayımız Kılıçdaroğlu’dur” dedikleri bir noktaya geldiklerini görüyoruz.
Kamuoyunun aklının odaklandığı CHP kurmayları, tıpkı İYİ Partili Halil İbrahim Oral’ın yaptığı gibi
sürece zarar verecek ifadeler kullanarak, Kılıçdaroğlu’nun özenle hazırladığı ortamı ihlal eden bir
üslup takınıyorlar.
Söz konusu iki cümle arasındaki fark, Millet ittifakının hukukuna saygı göstermekle hiçe saymak
arasındaki fark kadar büyük olduğu gibi, bu dilin “ayrıştırıcı” bir içeriğe sahip olduğu da inkar
edilemez.
Her fırsatta özenle “6’lı Masanın iradesi”ne vurgu yapan Kılıçdaroğlu’na rağmen tehlikeli içeriğe
sahip bu dili neden kullanır CHP kurmayları?
Denilebilir ki her gün karşılaştıkları soruların bıktırıcılığından kurtulmak için…
Siyasetin aynı zamanda diplomatik refleksleri koruma sanatı olduğu ve buna en çok CHP
kurmaylarının ihtiyacı bulunduğunu hatırlatalım.
Bir hatırlatma daha yapalım; böyle durumlar için Sun Thu’nun dile getirdiği belirlemelerden birinin
de, “dikkatsiz cesaret zarar verir” ifadesidir.
Not edelim.



Bu yazı 2241 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI