NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

Zihni Okur, bir kültürsever, Milas’ın tarihi evlerine ilgi duyan bir kişi. Herkes onu, “Camcı Zihni” olarak tanır. Yıllarca baba mesleği camcılığı yaptı. Bir Milaslı olarak Milas’ın eski evlerine ilgi duydu, o evlerin yıkılıp gitmemesi için bazılarını satın aldı. Şu anda mülkiyeti kendisinde olan beş eski ev bulunuyor. Üçü Menteşe’de, ikisi Milas’ta. Restorasyon projelerinin hazırlanması ve restorasyon işleminin çok pahalı olması nedeniyle elinde bulunan evleri restore ettiremediğini söyledi.

İnönü Caddesi üzerindeki eski Tekel binasının karşısında bulunan cumbası çökmüş evin mülkiyetinin kendisinde bulunduğunu belirten Zihni Okur şunları söyledi: “Evin sahibi terzi Hasan Türel’di. Bu evin 18 mirasçısı vardı. 1990 yılında, biraz uğraşarak bu 18 mirasçılı evi satın aldım. Amacım evi restore ettirerek içinde tekrar insan oturması, yaşamasını sağlamaktı. Restore ettirmeye niyetlendim ama proje ve restorasyon maliyetleri karşısında bugüne kadar yaptıramadım. Her şey ateş pahası oldu. Bu evi ayağa kaldırmaktan vazgeçmiş değilim. Satın almak için gelenler oluyor ama satmayacağım.”

RESTORASYON İŞLEMLERİ İÇİN BELEDİYE KOLAYLAŞTIRICI OLMALI

Bu tür eski evlerin yaşatılmasının, kültür turizmi açısından önemli olduğunu belirten Okur, yıkılmak üzere olan evleri belediyenin kamulaştırmasının yararlı olacağını ifade ederek şöyle konuştu: “Yanımdaki ev şarkıcı Dursun Salkım’ın eviydi. Tehlike arz ediyor diye yıktılar. Oysa bu ev belediye tarafından satın alınıp, kent yaşamına kazandırılabilirdi. Aslında Belediye, eski evleri restore ettirmek isteyenler için kolaylaştırıcı bir rol üstlenmeli; mal sahiplerine proje, malzeme ve işçilik konusunda uygun fiyatla yardımcı olmalı. Vatandaş piyasanın eline kaldığı zaman bu işi yapamıyor. Belediye uygun bir ücret karşılığında proje, marangozluk, çeşitli işçilik vb. konularda mülk sahiplerine yardımcı olursa, Milas’ta birçok ev toplumsal yaşama kazandırılır. Bunların kimi konut olarak kullanılır, kimisi de butik otel. Milas’ta bu şekilde turizm de canlandırılmış olur.”

“ZİHNİ’NİN HAYATI”

Evin bahçesinde dolaştığımızda, bir levha üzerinde, Zihni Okur’un yeğeni Selin Ağan tarafından yazılmış bir şiirle karşılaşıyoruz.  Şiirin, dizelerinin ilk harfleri yukarıdan aşağıya sıralandığında “Zihninin Hayatı” sözcükleri ortaya çıkıyor, Zihni Okur’un eski evlere olan ilgi ve sevdası yeğeni tarafından şiirsel olarak anlatılıyor.

Şiir şöyle:

Zengin değil, kalbi zengin onun

İnatla yapacak o malikâneyi

Hatıraları yaşatacak o güzel evde

Ne zaman biteceği belli değil ama

İnatla, inançla, sevgiyle yapacak o güzel evi

Ne yapalım ki o bizim Zihni eniştemiz

İstese kat kat ev alır o

Ne yapsın eskiyi seviyor, biz de onu

Hadi Zihni enişte kolay gelsin

Ama kendini üzme, seni çok seviyoruz

Yalnız aileni de üzme, onlar senin her şeyin

Ama sen, her şeyin en iyisini bilirsin

Tadilatı bitir, biz de onun bahçesinde

Işıklar saçalım, neşe katalım

                                    Selin Ağan