İsmail Selim

 DERDİMİZ, BELEDİYENİN DENETİM!

Yerel seçime 16 gün kaldı. Seçim çalışmalarınız nasıl gidiyor?

“İyi gidiyor; seçim çalışmalarına başlamadan önce yaptığımız planlamaya büyük ölçüde uyarak devam ediyoruz. Düşüncemiz ve koşullarımız gereği mahallelerin sokaklarında ulaşabildiğimiz her evin ve iş yerinin kapısını çalıyor, derdimizi anlatıyoruz.”

 Derdiniz ne?

“Derdimiz, yerel yönetimin denetimi. Her yerde olduğu gibi yerel yönetimlerde de denetim olmadan işler vatandaşın istediği ve beklediği gibi olmuyor. Kapısını çaldığımız bütün Datçalılara istisnasız olarak şunu söylüyoruz: 'Belediye başkanlığı seçiminde oyunuzu kime verirseniz verin, nihayetinde biz de mevcut adaylardan birisine oy vereceğiz, oy vereceğimiz aday seçilsin ya da seçilmesin, başkanı sizinle birlikte denetleme yetkisini bize verin. Datça'yı Datçalılar ile birlikte yönetme yetkisi seçilen başkanda, onu ve bir bütün olarak belediyeyi sizinle birlikte denetleme yetkisi ise bizde olsun. Biz Sol Partililer denetim işini sizlerle birlikte layıkıyla yaparız. Başkan olarak seçilecek kişi ne kadar iyi niyetli ve yetenekli bir insan olursa olsun, eğer sıkı bir denetim söz konusu olmaz ve başkan bu denetimin varlığını her anında hissetmez ise bir süre sonra çalışmaktan çok oturmayı, işleri oluruna bırakmayı... yeğler; bugüne kadar tanık olduklarımız bunu gösteriyor.'”

 Datçalıların tepkisi nasıl?

“Bu seçimde Datça Belediye Başkanlığı'na dair herhangi bir iddiamız olmadığı ve Datçalılardan yalnızca 'denetim yetkisi' istediğimiz için söylemimizin samimi bulunduğunu gözlüyoruz. Ayrıca pek çok Datçalı çok açık bir şekilde 'yönetme' ve 'denetleme' yetkilerinin farklı yerlerde olmasının bu iki yetki arasında kabul edilebilir bir dengenin kurulabilmesi açısından daha iyi olacağını ifade ediyor. Kapısını çaldığımız Datçalılar denetimin şart olduğunda, denetim olmadan başkan dahil yerel yönetimde yetkili konumda bulunanların görevlerini layıkıyla yapmadıklarında hemfikir.”

 Aday olarak size yönelik tepkiler nasıl?

“Ben 2017 yılına kadar 25 yıl bu bölgede pazarcılık yaptım. Dahası 2019-2024 yılları arasında Datça Belediye Meclisi Aylık Olağan Toplantıları, belediyenin çalışmaları, Datça'daki toplumsal olaylar ile ilgili çok fazla haber yaptım. Kapısını çaldığımız pek çok seçmen açısından ben ismen ve/veya simaen bilinen birisiyim. Aday arkadaşım Ayşe Durmaz ise Datça'daki toplumsal olaylarda yer alan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSKİ Genel Müdürlüğünden emekli olan bir arkadaşımız. Bu nedenlerle seçmen tarafından talep ettiğimiz 'denetim' görevine uygun adaylar olarak görüldüğümüzü düşünüyorum; tepkiler bunu gösteriyor.”

 “BİRLİKTE BAŞARMA” DUYGUSUNU YAŞAYABİLİRDİK!

Datça'da sol/sosyalist kesimlerin her birinin kendi adına seçime katılıyor olmasına dair eleştiriler hiç yöneltilmiyor mu?

“Yöneltilmez olur mu? Yereldeki görüşmelerden ve gelişmelerden habersiz seçmenlerin bazıları, ki bu seçmenler CHP'yi sol bir parti olarak kabul ediyorlar, CHP dahil sol kesimin neden tek bir belediye başkan adayı ve tek bir belediye meclis üye aday listesi ile seçime girmediğini soruyor. CHP'yi sol bir parti görmeyen bazıları ise CHP dışındaki sol ve sosyalist kesimlerin neden birlikte hareket etmeyi beceremediğini sorup, bu durumdan dolayı canlarının sıkkın olduğunu, mevcut durumda sandığa gitmeyi dahi düşünmediklerini söylüyorlar.

Biz bu çerçevede soru sorulduğunda o anki zamanımıza bağlı olarak da olsa sorulan soruyu mutlaka yanıtlamaya çalışıyoruz: Kasım ayının başlarından Ocak ayının sonlarına kadar Datça özgülünde benim CHP Datça İlçe Örgütü, partili iki arkadaşımızın ise TİP, DEM PARTİ, TÖP ve EMEP Datça İlçe Örgütleri ile farklı düzlemlerde düzenli olarak görüştüğünü, 31 Mart günü yapılacak yerel seçime dair Datça özgülünde ve Datça'daki öznel gerçekliğe uygun önerilerimizi sunduğumuzu söylüyor, merak edilenin ne olduğuna bağlı olarak gelişmeleri yeniden ve yeniden anlatıyoruz. Dahası, bu anlattıklarımızın doğru olup olmadığını adı geçen partilere sorarak teyit etmelerinin daha iyi olacağını da ekliyoruz.”

 Datça'daki sol ve sosyalist kesimlerin 31 Mart'ta yapılacak yerel seçime birlikte girememiş olması bir eksiklik değil mi?

“Kesinlikle, çok büyük bir eksiklik. CHP dışındaki sol ve sosyalist kesimlerin Datça özgülünde yerel seçime birlikte girememiş olmalarını tarihsel önemde büyük bir fırsatın kaçırılması olarak görüyorum; sol ve sosyalist kesimler eğer tek bir liste ile Datça Belediye Meclis Seçimine girebilme becerisini gösterebilselerdi öz güçleriyle çok rahat bir biçimde 2, belki de 3 sosyalisti belediye meclisine gönderebilirlerdi. Datça'da yaşayan solcular, sosyalistler böylesi bir 'ortak başarı' duygusunu yaşamayı hak ediyorlardı. Şimdi maalesef bu 'ortak başarı' duygusunu yaşayamayacağız; asıl acı olan budur.

Sol Parti Datça İlçe Örgütü olarak 31 Mart Yerel Seçiminde sol'da birlik konusunda yapılabilecekleri yaptığımıza ve samimiyet testini geçtiğimize inanıyorum. Belediye meclis seçimine tek başımıza girmekten başka seçeneğimizin olmadığını gördükten sonra Datça İlçe Seçim Kurulu'na başvurularımızı yaptık.”

 Yürüttüğünüz seçim çalışması ile ilgili olarak başka ne söyleyebilirsin?

“Biz Datçalıların Datça Belediye Meclisinde ve belediyede gözü, kulağı ve sözü olmak için aday olduk. Datçalılar ile birlikte belediye başkanını, belediye meclisini ve belediyenin çalışmalarını bir bütün olarak denetlemeye talip olduk. Elbette bu görevi bize Datçalılar verecek. Bu görev bize verilir ise biz bu görevin gereğini layıkıyla yerine getiririz. Bundan hiç bir Datçalının şüphesi olmasın!”