MEHMET ERDAL / DATÇA

Yerel seçimin dinamikleri ile genel seçimin dinamikleri kolay kolay örtüşmez; yerel seçim genel seçimin dinamiklerini içermekle birlikte görece daha farklı, hatta bazı yerlerde evde yapılan hesapları boşa çıkartan çok farklı dinamikleri de içerir. Bu olasılığı hesap etmeyen ve yürütüldüğü yerdeki dinamiklere göre şekillenmeyen bir yerel seçim çalışmasının başarı şansının garantisi yoktur.

Aşağıda bir yurttaşın kendi sosyal medya hesabında dün yaptığı paylaşımı okuyacaksınız. Bu yurttaş Datça'da yaşıyor ama yalnız değil; onun gibi düşünen binlercesi Datça'da, Marmaris'te, Fethiye'de, Bodrum'da, Karaburun'da, Dikili'de, Foça'da, Çeşme'de, Edremit'te, Ayvalık'ta, Kaş'ta vb. yaşamaya devam ediyor.

Yaşadıkları yerlerde 31 Mart 2024 Yerel Seçiminin sonucunu belirleyecek olan çok önemli etmenlerinden birisi böyle düşünen yurttaşlardır.

Bu yurttaşları ikna edebilen aday seçimi kazanacaktır; bir başka deyişle, bu kez bu yurttaşların yaşadığı yerlerde seçimin sonucu “çantada keklik” değildir. Benden söylemesi!

DATÇALI YURTTAŞIN PAYLAŞIMI

“Datça Küçük bir kasaba. Hemen hemen herkes birbirini simaen de olsa tanır. Yerel seçimler yaklaşıyor. Adaylar da belli oldu. Ben ve benim gibi bilinçli oy kullanmak isteyen seçmenler, bütün prangalardan arınarak, en doğru kararı vermek için her fırsatta adayların toplantılarına gidiyor. Ben de gidiyorum.

Adayın kim olduğuna bakmadan, partili, partisiz (bu seçimde bağımsız adaylar da var. Örneğin Mesut Yar bağımsız aday) bütün adayları tanımak, planlarını, projelerini dinlemek, anlamak, aklıma takılan soruları sormak, düşüncelerimi onlarla paylaşmak için peşlerine takılıp, toplantılarına, mitinglerine misafir oluyorum. İşte sorun da burada ortaya çıkıyor; beni X veya Z adayın toplantısında gören Y adayı veya onun çevresi, hemen sitem etmeye başlıyor.

Çantada keklik bir seçmen değilim!

'Abi, biz senin Z adayını desteklediğini biliyoruz ama...'
Değerli arkadaşlar, ben hiç bir partinin veya adayın çantada keklik seçmeni değilim. Bütün adaylara eşit mesafede yakınım ve uzağım.
Daha önce sizlere de defalarca kez söyledim; biraz sorunlu bir seçmenim. Benim hiç bir prangam yok. Çok basit istekleri ve beklentileri olan, çok sade bir seçmenim. Ben, akan su, kesilmeyen Elektrik, yürünebilir ve araç kullanılabilir yol istiyorum. Ha bir de, adam gibi internet bağlantısı. Elbette ben de Avrupa standartlarında bir belediye isterdim ama maalesef coğrafya kaderdir. Coğrafya ve malzeme çıtası beklentileri sınırlıyor. Hepsi bu kadar. Somut ve basit beklentiler...

Beni karşınıza almayınız!

Ve bu basit beklentilerime hangi aday ikna edici cevap verirse, seçeceğim aday o olacak. Formül bu kadar basit. Beni kimin yöneteceği değil, nasıl yöneteceği tek kriterim. Yüzlerce seçmenin de aynı bakış açısı ve şablonla oy kullanacağını iyi biliyorum. Beni X adayın, Z adayın veya Y adayın toplantısında görürseniz hemen sitem etmeyin, hemen ötekileştirmeyin, karşınıza almayın.”