Bugun...



Datça Belediye Başkanı Uçar: “Her Şeyi Belediye Bütçesi İle Çözmem Mümkün Değil”

“Söz uçar, yazı kalır” diyerek, canlı yayın sırasında toplantıyı izleyen ve izlemeyen Datçalılar için olayın ayrıntısını öğrenmek amacıyla Belediye Başkanı Gürsel Uçar'ın kapısını çaldım.

facebook-paylas
Tarih: 16-03-2023 09:32

Datça Belediye Başkanı Uçar: “Her Şeyi Belediye Bütçesi İle Çözmem Mümkün Değil”

SÖYLEŞİ: MEHMET ERDAL

07.03.2023 günü yapılan Belediye Meclisi Mart Ayı Olağan Toplantısında Belediye Başkanı Gürsel Uçar ile AKP Grup Sözcüsü Haluk Laçin arasında yaşanan tartışma konularından birisi Eski Datça Mahallesinin sokaklarının iyileştirilmesinin yapılamaması idi. Başkana göre bunun sorumlusu Belediye tarafından hazırlanıp sunulan projeyi 2 yıldır onaylamayan Muğla Valiliği, AKP Grup Sözcüsü Haluk Laçin'e göre ise Datça Belediyesi idi.

“Söz uçar, yazı kalır” diyerek, canlı yayın sırasında toplantıyı izleyen ve izlemeyen Datçalılar için olayın ayrıntısını öğrenmek amacıyla Belediye Başkanı Gürsel Uçar'ın kapısını çaldım.

 İYİLEŞTİRME PROJESİNİ 2020 YILINDA YAPTIK

07.03.2023 günü yapılan Belediye Meclis toplantısındaki konuşmanızdan anladığım kadarıyla Eski Datça sokaklarının iyileştirilmesi ile ilgili olarak Belediye'nin hazırladığı ve Muğla Valiliği'ne sunduğu bir proje var. Siz diyorsunuz ki “Muğla Valiliği bu projeyi 'Biz yapalım' diyerek istedi ama 2 yıldır elinde bekletiyor. Hiçbir yanıt vermiyor. Haliyle Eski Datça sokakları iyileştirilemiyor. Valiliğin bu tavrının nedeni Datça Belediyesi'nde CHP'nin yönetimde olmasıdır.” Bu proje hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

“2020 yılında Eski Datça Mahallesi için bir proje hazırladık. Projenin bütünü Eski Datça'da 18.000 m2'lik bir alanda sokak iyileştirilmesini, sokak aydınlatılmasını, kaldırımları... içeriyordu. Biliyorsunuz Eski Datça Mahallesinin dokusu taştır. Doğal taş. Bu projeyi tamamladık. O günkü şartlarda maliyeti 7 milyon 500 bin TL. tutuyordu. Eski Datça Mahallesi 'kentsel sit' olduğu için bu bölgelerle ilgili projelere Muğla Valiliğindeki Kültür Varlıkları Müdürlüğü yardım yapabiliyordu. Bu müdürlüklerde toplanan paralar vatandaşlardan toplanan emlak vergilerinden giden paylardan oluşur. Valilik işte bu paylardan oluşan paradan bu projelere yardım edebiliyor. Valilik bu 7 milyon 500 bin TL.'nin yarısını bile karşılasa ben Belediyeye düşen 3 milyon 750 bin TL.'yi ödeyemem diyerek projeyi üçe böldüm; 1. Etap, 2. Etap, 3. Etap diye.

 MUĞLA VALİLİĞİ PROJENİN 1. ETABINA DESTEK VERMEDİ

Birinci etabın projesi, o zamanki fiyatlar ile 2,5 milyon TL tutuyordu. Valilik bu projenin yarısını verirse ben de diğer yarısını bulur ve bu projeyi yaparım diye düşündüm. Valilik Şubat ve Temmuz aylarında yılda iki kere bu projeleri kabul ediyor. Biz de bu çerçevede Kültür Varlıklarından yararlanarak yapmak istediğimiz projeleri Muğla Valiliğine gönderiyoruz; örn: Şubat ayının 20'sine kadar gönderilen bir proje Mart ayının 20'sine kadar valilikçe incelemeye alınıyor. Projeyi Muğla Valiliğine gönderdim. Valilik destek vermedi. Ne diyebilirim? İçimden 'Bunlar CHP'li bir Belediye olduğumuz için bize yardım etmiyor' diye geçiriyorum ama yine de söyleyemiyorum.

 MUĞLA VALİLİĞİ PROJENİN TAMAMINI YAPMA SÖZÜ VERDİ

Sonra, Akyaka'da Muğla Valisi'nin başkanlığında Menteşe, Ula, Marmaris ve Datça Kaymakamları, Belediye Başkanları ve Turizm Müdürlüklerinin katıldığı, konusu bu ilçelerde turizmin geliştirilmesi, ülkemizi ziyaret eden turistlerin ziyaret edebileceği alanların oluşturulması, gelen tatilcilerin gidebileceği alanların yaratılması... olan 'Turizm Destinasyon' toplantısı yapıldı. O toplantıda 'Sayın Valim, bizim bütün çalışmalarımız zaten bunun üzerinedir. Ben Eski Datça Mahallesinin Sokak iyileştirilmesi için bir proje yaptım. Datça'ya gelen ziyaretçilerin, tatilcilerin %95'i mutlaka bu mahalleye uğruyor. O sokakları iyileştirmeliyim. İnsanların gece de o sokaklarda dolaşabileceği şekilde sokak aydınlatmasını yapmalıyım. Turizme katkı sağlayabilecek bir mahalle oluşturmaya çalışıyorum. Ama siz benim sunduğum bu projeye destek vermiyorsunuz. Vermediniz. Keza, Hızırşah'da birinci derecede arkeolojik sit içerisindeki projenin maliyetini Tarihi Kentler Birliğinden aldım; 30 bin TL. Amacım Tarihi Kentler Birliğini de bu işin içine katmaktı. Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü'ne onaylattığım bir proje. Bakın yanınızda Güney Ege Kalkınma Ajansı Temsilcisi oturuyor. Onlara da gönderdim. Bana göre Hızırşah'daki bu proje Türkiye'de bir ilk niteliğindedir ('Arkeolojik Park' Projesi). Siz ona da destek vermediniz. Ondan sonra bizleri burada topluyorsunuz, Turizm Destinasyonundan bahsediyorsunuz.' 'Başkan, sen o projeyi bana gönder, projenin tamamını yaparız', dedi. Kaymakam devreye girdi. Turizm Müdürü not aldı. Geldik Datça'ya.

 PROJEYİ GÜNCELLEYİP GÖNDERDİM

Turizm İlçe Müdürü, Vali talimat verdi ya, bizden projeyi istedi. Projenin maliyetini güncellettim. Gönderdik. Bugün yarın, bugün yarın, bugün yarın... Hiç bir şey çıkmıyor. Gelişmelere dair Eski Datça Mahallesi Muhtarını da bilgilendirdim. Muhtarım, bunu takip et, dedim. Tamam, dedi. O da takip ediyor. Yok bugün yapacağız, yok şu gün ihaleye çıkaracağız... Daha önce de ihaleye çıkardılar. Üzerinden zaman geçtiği için 2020'nin, 2021'in maliyeti ile 2022'nin maliyeti çok farklı idi. Haliyle, ihalede verilen teklif proje için düşünülen fiyatın çok üstünde olduğundan bir sonuç alınamıyor.

Burada Belediye Meclis toplantısının birisinde bana denildi ki elektrik direkleri yerinde değilmiş, onlar değişecekmiş. Elektrik direkleri yerinde olmayabilir. İhaleye yazarsın. Bunu AYDEM'e de, TELEKOM'a da söylersin. Elektrik direkleri önceden kaldırılmaz ya da AYDEM, TELEKOM hatları önceden yer altına almaz. Yolu kazdığın zaman, bu bir defa kazılır, hepsi birlikte bir defada alt yapısını hazırlar. Dedim ki elektrik direkleri ile alakası ne? Çıkın ihaleye. Müteahhit çalışma yaparken kaldırırlar. Derken ihaleye çıktılar. Tabi yaklaşık maliyetin çok üstünde teklif geldi. İhale gerçekleşmedi.

 BİZİ 3 YILDIR OYALIYORLAR

Bizi 3 yıldan beri bu şekilde oyaladılar; hepsini yapacağız, diyerekten.

Ben Meclis toplantılarında sürekli dile getiriyorum ya 'işte aldılar, yapacağız dediler ama yapmadılar' diye, şimdi bundan 1,5-2 ay önce tekrar ihaleye çıkardılar. Bu defa tamamını değil, 3 yıl önce bana projenin tamamını gönder, yapacağız diyen sayın Valim, bu defa projeyi 3 etaba böldü; bizim ilk başta yaptığımız gibi. Maliyeti güncelledi ve ihaleye çıkardı. İhalede ihaleye giren firmalar yaklaşık maliyetin 3,5 milyon olduğunu öğrenince ihaleye girmiyorlar. O sokak o fiyata yapılmaz. Valilik bu projeyi yapmak için mi ihaleye çıkarıyor yoksa yapmak istiyor gibi görünmek için mi? Yani 3 yıldan beri bu projeyi valilik bana gönderin ben yapacağım dediği halde 3 yıldan beri projeyi ihaleye çıkarıp yapma aşamasına getiremedi.”

 ÖNERDİĞİMİZ YOL İZLENSE ŞİMDİYE KADAR PROJE TAMAMLANMIŞTI

Bu proje ilk anda sizin yaptığınız çerçevede 1-2 ve 3. Etaplara bölünse, Valilik ilk etabın maliyetinin yarısını verse, bu projenin yapımına başlanmış mı olacaktı?

“Şimdiye biterdi. Reşadiye örneği var elimizde. Reşadiye'de birinci etabında, o zaman sayın Valimiz Ahmet Çiçek idi, gittim Valimize, 'Sayın Valim, Reşadiye'yi iyileştirme projem var benim. Reşadiye Datça'nın en eski yerleşim merkezidir. Sonradan geri kaldı. Oradaki eski dokuyu korumamız gerekiyor. Bir proje hazırladım. Gönderdim.' dedim. 'Başkanım bu projene yardımcı olurum' dedi. Ona da baskı yapıldığını düşünüyorum. Çünkü, sayın Valim, bu tür projelere %95'e kadar yardım etme yetkisi var olmasına karşın %55 verdi. İkinci etapta Muğla'da kadın bir Valimiz vardı. O sıra deprem olmuş ve Reşadiye'de bazı binalar yıkılmış ya da hasar görmüştü, Valimiz Reşadiye'ye geldi. İlk etapta yapılanları gördü. 'Burası çok güzel olmuş' dedi. 'Sayın Valim ikinci etabı da var burasının. Projemi hazırladım. Size yolladım. Yardımcı olursanız sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim' dedim; %45'ini verdi. O da bitti.”

Eski Datça sokaklarının iyileştirilmesi, Hızırşah'daki Arkeolojik Park gibi daha önce Kaymakamlığın, Valiliğin, yani merkezi yönetimin yapacağım deyip yapmadığı ya da sizin bize katkıda bulunun dediğiniz ama katkıda bulunmadığı başka projeler var mı? Yoksa bu olaylar sadece bu iki proje ile sınırlı mı?

“Bu kategoride başka projemiz yok. Dediğim gibi, valilik bir kentsel sit, bir de tarihi binalara ödenek veriyor. Bunlarla sınırlı. Kentsel sitlerde sokak iyileştirmelerine, cephe giydirmelerine, tescilli binaların restorasyonlarına, örn. Hızırşah'daki eski kilisenin restorasyonu için harcanan paranın %75'ini Güney Ege Kalkınma Ajansı'ndan aldım. O proje 450-500 bin TL'lik bir proje idi. Muğla Büyükşehir Belediyesi'ni ortak yaptım; 62.500 TL'sini orası verdi. 62.500 TL'sini de biz verdik. Proje tamamlandı. İşler bu şekilde yürüyor.”

 CHP'Lİ BELEDİYELERE HİÇ BİR YERDE YARDIM ETMİYORLAR

Siz “CHP'li belediye olduğumuz için bu engellemeler oluyor” diyorsunuz ya, Datça'da merkezi yönetim ile yerel yönetim arasında yaşanan bu problemin benzerlerinin başka ilçelerde de olduğuna dair bilgiler alıyor musunuz?

“Evet. Hiçbir yerde vermiyorlar. Hele şimdiki Vali. Bakın biraz önce kadın valimizin %45'ini verdi dediğim proje o zamanlar 700 bin TL'lik bir proje idi. Bunun %45'i 300 bin küsur lira tutuyordu. Ben Belediye'ye düşen payı müteahhide ödedim. Müteahhit sıkıştırıyor, kazanmadım zaten, çok zor durumdayım diyerek. Valilikten gelmesi gereken payı da ödedim. Sayın valim 15 ay sonra yolladı bu parayı bana. Kayıtlar burada. Menteşe Belediyesi'nin de bu konuda benim gibi şikayetleri var... Bir defa senin 'Başkanım, gönder bana projeyi, ben yapayım' demenin anlamı ne? 'Başkan, ben de %50'sini, %60'ını vereyim, projeyi çık ihaleye, ortak yapalım' demiş olsaydı, bu proje şimdiye çoktan bitmişti. Böyle söylemiyor. Tabi ben de şimdi baktığımız zaman, sonuçta kendi bütçem ile her şeyi çözmem mümkün değil. Kendi bütçem ile yapılan şu, bu var mı? Var. Bir belediye başkanı olarak, yasanın bana vermiş olduğu imkanlardan yararlanarak bir proje neden hazırlamayayım?

 MERKEZİ YÖNETİM SİYASİ PARTİ AYRIMI YAPMAMALI

14 Mayıs'ta seçim oldu ve şu an sizin partinizin de olduğu muhalefet seçimi kazandı. AKP'nin ya da MHP'nin yönetiminde olduğu yerel yönetimler ile merkezi yönetim arasında, yani Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı olduğu bir ülkede bu tür problemler olacak mı?

“Bizim yönetiminde olduğumuz belediyelerin 20 yıldır merkezi hükümetten alamadığı, yapamadığı eksiklikleri, bana göre, öncelikle çözmeliyiz; çünkü bu eksiklikler benim kişisel eksikliklerim değildir. Eksiklik CHP'nin eksikliği değil. Eksiklik kent insanına hizmet edecek işlerin yapılamamasının eksikliğidir. Bunların öncelikle tamamlanması gerekiyor. Bu işler tamamlanmalı derken şunu söylüyorum: CHP iktidarında da olsa, yani Millet İttifakı iktidarında da olsa bana göre yapılması gereken kentteki öncelikli hizmetlerin o kent halkına sunulması gerekir. Merkezi yönetim tarafından herhangi bir siyasi parti ayrımı yapılmamalı. Bir kentte sadece CHP'li, AKP'li, MHP'li... yaşamıyor ki. Bana deseler ki, Başkan, atıyorum, Eski Datça Mahallesini iyileştirme projesini konuşuyoruz ya, bu öncelikli bir iş değil, o bakımdan bizim öncelikli işlerimiz Örn: Menteşe'deki bilmem ne konağının restorasyonu veya bilmem nerede ki işte ören yeri... deseler, derim ki sayın Valim, eğer sorun bu ise tamam. Ama yaklaşım bu değil. Bana gönderin projeyi diyorsun, gönderiyorum ama bir sonuç yok. Kültür Varlıkları’nda para da var. Daha önce de hazırlamış olduğumuz birçok projelere destek vermediler. Biriken paralar merkezi hükümete aktarıldı. Yazık değil mi? Muğlalılardan toplanan paralar Muğlalılara kalsa daha iyi olmaz mı? Merkezi hükümete şu kadar para aktarılınca Muğla Valiliği daha mı güçlü olacak? Bu paralar bu tür hizmetlerin yapılabilmesi için toplanıyor. Vatandaşlardan toplanan emlak vergilerinin binde ikisi Muğla Valiliğine bu amaçla aktarılıyor.”

 EMECİKTEKİ ÇOK AMAÇLI SPOR TESİSİ ŞARTLI BAĞIŞ İLE YAPILACAKTI

“Emecik'te çok amaçlı bir spor tesisi projemiz var. Projeyi bitirdik. Hazır. Biz hazırladığımız projeleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na gönderiyoruz. Bakanlık 'uygundur' dedikten sonra yapabiliyoruz. Projenin ruhsatını alıp gönderdim, Kültür Varlıklarına. Bir hayırsever vatandaş vergi indiriminden yararlanmak için bu projeye şartlı bağış yapmak istiyordu. (2021 yılı Şubat ayı toplantısının 5. gündem maddesi bu şartlı bağış ile ilgiliydi. Başkanın verdiği bilgilere göre bu şartlı bağışı İsmet Tekinalp, yani Tadım Kuruyemiş firmasının sahibi yapıyordu) Bunun olabilmesi için ilgili Bakanlığın bu projeye 'Bu proje bir kültür hizmetidir' diyerek onay vermesi gerekiyor. Bu projenin maliyeti Bakanlığa sunulduğu koşullarda 7,5 milyon TL. idi. Bu hayırsever vatandaş bu projeyi yapacaktı. Olmadı. Bakanlık böyle bir onayı vermedi. Efendim bu bir kültür hizmeti değildir, spor tesisidir denildi. Halbuki proje çok amaçlı idi ve içerisinde tiyatro salonu da vardı. Demediler. Demedikleri için de bu hayırsever vatandaş o projeyi yapmadı. Sonradan, 'Başkanım madem ki bunun adını koydun, ben Belediyeye yine de 4 milyon yardım edeyim', dedi. Emecik'deki bu projenin maliyeti şimdi artan maliyetler nedeniyle 7,5 milyondan çıktı 40 milyona. Hayırsever vatandaş 'sözümde durayım, size yardım edeyim' deyince bu 4 milyon ile ne yapabilirim deyip Mesudiye yangınında havadan yangına müdahale eden araçların inip yakıt ikmali yapmaları sırasında sahaya giren yakıt tankerleri nedeniyle harap olan Reşadiye'deki top sahasının yeni baştan düzenlenmesinde kullanmaya karar verdim. Emecik'deki çok amaçlı spor tesisi proje aşamasında kaldı. Öylecene duruyor. İktidar bizde olsa, böyle olmazdı. Emecik'de yapmaya çalıştığımız bu proje o bölgedeki otellerin hepsine müşteri demektir. Çünkü standartlara uygun bir voleybol ve basketbol sahası vardı. Büyük takımların FB, GS, VakıfBank... voleybolda ve basketbolda kim varsa hepsi buraya kampa gelir. Otellerde kalır. Maçlara hazırlık çalışmalarını yaparlar. Otel ile tesisin arası 4 dakika. 5 dakika demez.”

 YAPIMINDA SIKINTI YAŞADIĞINIZ BAŞKA PROJELERİMİZ DE VAR

Biraz önce bunu sormuştum. Muğla'da da var demiştiniz. Böylesi sıkıntı yaşadığınız başka projeleriniz var mı?

“Var. Yeni yapmayı düşündüğümüz pazar yeri ile ilgili yerimizi falan aldık ama sıkıntısı bitmedi. Orada 18. Maddeyi uygulamam gerekiyor. Datça'nın genelindeki 22A (Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik Uygulaması ve Kontrol Yönergesi) çalışması nedeniyle orada 18. Madde uygulamasını yapamıyorum. Bunu Devlet yapıyor. 2022 yılı içerisinde Ula, Marmaris ve Datça'da yapıldı. Mesela bir düğün salonu projem var. O da nereden baksan 16-17 milyon TL tutuyor. Bunun için de Devletin kapısını çalacağım. Mesela bir kreş projem var. Altta kreş, üstte kimsesiz çocukların Datça'da tatil yapmasını sağlayacak bir pansiyon gibi düşünüyorum. Bu projeyi bugün kendi imkanlarımla hayata geçirmem imkansız. Merkezi hükümet değiştiği anda bunları yapacağım. Şu anda var ya Belediye'nin çalışan personelinin ay sonunda maaşını ödediğim zaman seviniyorum; bu ayı da kurtardım diyerekten. Böyle bir süreçte benim buralarda yatırımlara ödenek bulmam mümkün değil. O bakımdan merkezi hükümetin konumu çok büyük öneme sahip.

Biliyorsunuz Türkiye Belediyeler Birliği var. Belediyeler Birliği'ne her yıl bizim bütçeden, İller Bankası'ndan bizlere aktarılan paydan bir ödenek ayrılır. Belediyeler Birliği belediyelere eksiklerini sorar. Hangi konumda yardım talebinde bulunurlar ise o konuda belediyelere yardımcı olmaya çalışır. Ben Belediyeler Birliğine çöp kamyonu, iş makineleri... gibi taleplerde bulunuyorum. Bize destek vermiyorlar. Geçen yıl 4 milyon TL. kredi çektim. 3 milyon TL.'sine bir greyder aldım. Greyder var ya bir belediyenin olmaz ise olmazıdır. Greyder olmaz ise vatandaşın en küçük yolunu bile yapamazsın. Bir milyon TL'ye de bir çöp kamyoneti aldım. Yazın Datça'nın çöpü var ya çok oluyor. Bu krediye faiz ödüyorum. 4 milyon TL. kredi çekmiş isem biliyorum ki Datçalıların parasından geriye 5 milyon TL. ödeyeceğim. Kendilerinin yönetimde olduğu belediyelere ise benim 3 milyon TL'ye almış olduğum greyderi hibe olarak verebiliyorlar. Yazık değil mi bana? Yani çifte standart uyguluyorlar.”

 BELEDİYE MECLİS TOPLANTISINDA ŞOVMENLİK YAPIYORLAR

Merkezi yönetimi elinde bulunduran siyasi partilerin Datça temsilcilerinin, yani meclisteki hem AKP hem de MHP Grup üyelerinin size yeterince destek verdiğini düşünüyor musunuz?

“Hiç yok, hiç yok. Hepsi var ya hepsi Show yapıyor. Show yapıyor. Bakın, mecliste imar planlarından bahsediliyor. Planlar sizde. Bu konuda yetki sizde. Sizi Ankara'ya götürdüm. Yolu gösterdim. AKP, MHP, CHP Grup sözcülerini aldım, birlikte gittik ve dolaştık. Yapılması gereken imar planını Ankara yapacak. Benimle alakası yok. Ankara yapsın. Göndersin. Karaköy'ün, Cumalı'nın imar planlarını yapsın, göndersin. Karar aldık burada, Turizm tesisi alanlarının itiraz şartını 3 bin m2'den 1500 m2'ye düşürdük. Kardeşler kendi aralarında pay edemiyorlar, sorunlar çıkıyor diye. Hala onaylanıp gelmedi. Datça'nın imar planları Cumhurbaşkanı'nın önünde diyorlar. Geçenlerde gittim. Yine sordum. Takip et. Takip edince gelin, TBMM'de bir ay sonra onaylanacak deyin. Cumhurbaşkanına onaylattık deyin. Ama yok, yok... Bakın, bunu meclis toplantısında da söyledim: Show yapıp, orada, mecliste şunlar gündeme alınsın, bunlar gündeme alınsın diyerek sorular soracağınıza, eğer samimi iseniz toplanın hep beraber, tek başınıza aklınız yetmiyor ise, toplanın, beni ziyaret edin, hangi işlerin yapılıp yapılmadığını, hangi aşamada olduğunu sorun. Gelin. Bir defa gelin, Belediyeye. 4 yıl geçti. 4 yıl geçti ya. Bir tanesi gelip, Başkanım şu iş ne oldu demedi. Hepsi mecliste Şovmenlik yapıyor.

Eski Hükümet Konağı'nın olduğu yer. Burasını Esnaf Odası Cemal bey söylemiş de yapmışlar... Orası meydan ya. Hangi meydan belediyenin elinde? Verin bana. Esnaf ile iki kez toplantı yaptım, burasını tozdan kurtaralım diyerekten. Kaymakam beye, efendim burasını bana verin dedim. Biz Millet Bahçesi yapacağız dediler. Eee yapın o zaman. Gittiler, Valilikte orasının ihalesini yaptılar, 800 m2, parke yaptılar. İş mi o? Sırf var ya orasını Datça Belediyesi yapmadı dedirtmek için yaptılar. Ama öyle zamanda yaptılar ki Ağustos sıcağında bize küfrettirdiler insanları; Başkan, durdun durdun da koca kış, şimdi mi yapıyorsun diye. Yapan biz değiliz. Fatura bize kesildi. Hani, Başkan, yaz mevsiminde inşaat yasağı varken burayı yapsak ne kadar doğru olur diyerek kimse bize bir şey de sormadı. Burasını ne zaman yapalım diye kimse sormadı. Ağustos ayının sıcağında oralara parke döşediler, Datça'nın en dolu olduğu zamanda, bütün insanlar bize kızdı. Başkan kışın neredeydin, Nisan ayında neredeydin, diyerekten. Sırf bizleri yıpratmak adına ya. Böyle bir merkezi hükümet olur mu? Ben bunlara sitem etmeyeyim de ne yapayım?”

 




Bu haber 1263 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YEREL YÖNETİM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI