Tweet |
NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ
Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla; 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanuna eklenen 10. Madde ile “Kırsal Mahalle” tanımı getirildi. Kırsal mahalle tanımı şu ifadeleri içeriyor: “Köy veya belde belediyesiyken mahalleye dönüşen ve büyükşehir belediyesi sınırları içinde bulunup sosyo-ekonomik durumu, şehir merkezine uzaklığı, belediye hizmetlerine erişebilirliği, mevcut yapılaşma durumu ve benzeri hususlar dikkate alınarak ilgili ilçe belediye meclisinin kararı ve teklifi üzerine, büyükşehir belediye meclisinin en geç doksan gün içinde alacağı karar ile kırsal yerleşim özelliği taşıdığı tespit edilen mahalleler, kırsal mahalle kabul edilir.”
Kırsal Mahalle tanımı içine giren yerleşim birimlerinde yaşayanlara bu yasayla sağlanan kolaylıklar da şu şekilde sıralanıyor: Emlak vergilerinden muafiyet, içme ve kullanma su faturalarının yüzde 25’ini ödeme, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca alınması gereken bina inşaat harcı ile imarla ilgili harçlar alınmaz; anılan Kanuna göre alınması gereken diğer vergi, harç ve harcamalara katılma payları da %50 indirimli olarak uygulanır…
Resmi Gazetenin 16.10.2020 tarih ve 31276 sayılı mükerrer sayısında yayınlanan 7254 numaralı kanunla büyükşehir belediye yasasına eklenen ‘Kırsal Mahalle’ tanımı ile ilgili belediye başkanı ve milletvekilleri şu açıklamaları yaptı:
Muhammet Tokat(Milas Belediye Başkanı): Bu yasal düzenleme, kırsalı geniş olan belediyeler için zorluklar içermektedir. Milas 114 kırsal mahallesi olan çok geniş bir bölgeyi kapsamaktadır. Büyükşehir yasasıyla eskiden köy tüzel kişiliği olan ve sonra mahalleye dönüşen yerlerden 2023’den itibaren başta emlak vergisi olmak üzere diğer vergileri almayı ve mali durumumuzu düzeltmeyi umuyorduk ama bu yasal düzenleme ile bazı mahallelerden vergi almamızın önü kesilmektedir. Bu, bizim için ciddi hayal kırıklığı oldu. Kırsal mahalle ilan edilen yerlerden vergi alamayacağız. Belediye olarak vergi almamız gereken yerlerden vergi alamayacağız ama gene hizmet götürmeye devam edeceğiz. Vergi vd. gelirlerden mahrum kalacağız. Şu anda mahalleye dönüşen yerlerden su faturalarının yüzde 25’i tahsil ediliyor. Bir yerden hizmet alınıyorsa bunun bedeline de katlanmamız gerekiyor. Bu yasal düzenlemeyle pratikte birçok sorunla da karşı karşıya kalacağız. Örneğin birbirine yakın iki mahalleden birisi Kırsal Mahalle sayılıp diğeri sayılmazsa, bu durum tepkilere neden olacak ve belediyelerle vatandaş karşı karşıya gelmiş olacaktır. Kesin çözüm Büyükşehir yasasıyla mahalleye dönüşen köyler yine eskisi gibi bir bütçeye sahip köy tüzel kişiliği haline getirilmeldir. Biz bu yerlere hizmet götürmeye devam edelim ama oralardan almamız gereken vergi vd. gelirleri de tahsil etme imkânımız olmalı.
Metin Ergun(İYİ Parti Muğla Milletvekili): 2/3113 esas numaralı, 228 sıra sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin 13. Maddesi ile 12.11.2012 tarih ve 6360 sayılı kanunla, büyükşehir yasasında yapılan fahiş hataların bir kısmından dönülmektedir. 2012 yılında yapılan değişikliklerle büyükşehir sınırları içerisindeki köy tüzel kişilikleri kaldırılarak mahalleye dönüştürülmüş ve köyler, yaşanması şehirler kadar maliyetli idare birimleri haline getirilmişti. Bu maddeyle daha önce köy olan mahalleler kırsal mahalle olarak tanımlanmakta, bunlar için emlak vergisi, bina inşaat harcı muafiyeti getirilmekte, içme ve kullanma suyu için alınacak bedel düşürülmektedir. Bu düzenleme bizim için olumlu görülmekle birlikte yetersizdir. 2012 değişikliğinden önce köy olan mahallelerin (istisnai olarak gerçekten köy hüviyetini kaybedip gelişmiş olanlar hariç) köy tüzel kişiliği iade edilmelidir. Köy meraları köy tüzel kişiliği uhdesine bırakılmalıdır.
Mürsel Alban (CHP Muğla Milletvekili): 2012 yılında yürürlüğe giren 14 İlde Büyükşehir Belediyesi Kurulmasına dair Kanunla bir sistem değişikliğine gidilmişti. Bu değişiklikle köyler, bir günde mahalleye dönüşmüştü. Büyükşehirlerde köy tüzel kişiliğinin kaldırılması bir hataydı. Konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde TBMM’de kabul edilen yeni bir düzenlemeyle mahcup bir şekilde, yapılan hata düzeltilmeye çalışıldıysa da yine eksikler varlığını korumaktadır. Bu kanun düzenlenmesi yapılırken de bir önceki gibi konuyla ilgili paydaşların görüşleri alınmamıştır. Bir AKP iktidarı klasiği haline gelen “önce yasayı yap, eksiklikleri sonra düzelt” mantığı, bu kanunda da kendini göstermiştir. Köylerin mahalleye dönüşmesine karşıydık, şimdi bu mahalleler “kırsal mahalle” adını aldı. Olumlu bir geri dönüş olmasına rağmen, kanunda hala eksiklikler bulunmaktadır. CHP iktidarında, tüm alanlarda olduğu gibi genel anlamda da bir “yerel yönetim reformu” yapılacak, ilgili tüm kurum ve kişilerin ortak aklıyla bu konu geniş bir çerçevede ele alınarak, sorunlar giderilecektir.
Burak Erbay (CHP Muğla Milletvekili): Köylerin kapanmasına baştan beri karşıydık. Bu yasa ile vergi vb. konularda bazı mağduriyet ve haksızlıkların önüne geçilecek gibi gözüküyor. Ancak yetkinin yerel yönetimlerin elinde olması siyasi olarak baskı aracı olarak kullanılmasına ve keyfi uygulamaların doğmasına sebep olabilir.
Suat Özcan (CHP Muğla Milletvekili): 12/11/2012 tarihinde 6360 sayılı kanunda değişiklik yapılarak 14 ilde daha Büyükşehir Belediyesi uygulamasına geçilmiş ve bu kanunla köy tüzel kişilikleri sona erdirilerek, köyler birer mahalleye dönüştürülmüştü. 1924 yılında çıkarılan 442 sayılı Köy Kanunu ile tüzel kişiliğe sahip olan köylerin bu statüsü, 2012’de çıkarılan yasayla sona erdirildi. Köy tüzel kişilikleri yerinden yönetim anlamında çok önemliydi. Bugün gelinen noktada uygulamanın işlemediği görülmüş ve iktidar 6360 sayılı büyükşehir yasasında düzenleme yaparak, ‘kırsal mahalle’ kavramını yasaya eklemiştir. Köylerin mahalle olması ve başta emlak vergileri olmak üzere bazı vergilerden muaf tutulmaları, oralara hizmet götürmekle zorunlu olan ilçe belediyelerimizi zora sokmuştur. Kırsal mahalle tespitinde de bazı sorunlar yaşanacak, bazı yerleşim birimleri ilçe belediyeleriyle karşı karşıya gelecektir. Yapılması gereken şudur: kanun, merkezi yönetim, belediyeler, muhtarlar, Kooperatif ve Üretim Birlikleri, Tarım ve Orman Bakanlığı vd. ilgili kuruluşlarla birlikte yeniden ele alınmalı; Belediyelerin durumu gözönüne alınarak, vatandaşı da mağdur etmeyecek şekilde kanunda düzenlemeye gidilmelidir. Tek çözüm, tekrar eskisi gibi köy tüzel kişiliklerinin olmasını sağlamaktır.