Bugun...



Milas-Karacahisar Suçıkan Kaynakları Neden Kurudu?

Ne zamanki MTA 1970’li yıllardan itibaren, havzadaki kömür rezervlerini saptamak için sondaj çalışmalarına başladı, işte Suçıkanın gür suları için tehlike çanları o zaman çalmaya başladı. O bölgede yaşayanların anlattıklarına göre, kömürün üstündeki suyu boşaltmak için çok derin sondajlarla yeryüzüne hayat veren o sular daha derinlere gönderildi.

facebook-paylas
Güncelleme: 16-08-2022 23:07:16 Tarih: 14-08-2022 14:59

Milas-Karacahisar Suçıkan Kaynakları Neden Kurudu?

NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

Suçıkan denilen bölge Milas-Karacahisar Köyü/mahallesindedir. Bu bölgede çok güçlü su kaynakları olduğu için bu isimle ünlenmiştir. Suçıkanın güçlü kaynaklarından çıkan sular, Karacahisar köyü-Gökçeler arasındaki vadiden akarak, Hamzabey Deresini şenlendirerek Akyol önünden Güllük Dalyanına dökülürdü. Suçıkan’ın suyundan vadi ve Hamzabey deresi boyunca Çamovalı, Gökçeler, Ağaçlıhöyük ve Akyol ovasındaki tarlalar, ağaçlar ve sebzeler sulanırdı. Gökçeler kanyonundaki tahıl değirmenlin taşları da, bu sıçıkanın suyuyla dönerdi. Bu derede akan su; kuşlara, balıklara, yengeçler, çeşitli su canlılarına, insanlar, hayvanlara ve yeşil bitki örtüsüne yaşam veriyordu. Bu kaynaklardan, 70’li yıllarda Milas’ın 9 ova köyüne içme suyu verilmişti.

Ne zamanki MTA 1970’li yıllardan itibaren, havzadaki kömür rezervlerini saptamak için sondaj çalışmalarına başladı, işte Suçıkanın gür suları için tehlike çanları o zaman çalmaya başladı. O bölgede yaşayanların anlattıklarına göre, 2014 özelleştirmesinden sonra Yeniköy Termik santralını alan YK Enerji, kömürün üstündeki suyu boşaltmak için çok derin sondajlarla yeryüzüne hayat veren o sular daha derinlere gönderildi. Bu tarihten sonra Suçıkan kurudu. Suçıkanın başına gelen bu felaket, bölgedeki diğer su kaynakları için de geçerli ve tehlike çanları onlar için de çalmaya başladı.

Bu durumu bölgede yaşayanlara ve uzmanlarına sorduk. Onlar da meydana gelen sonucun nedenlerini anlattılar, uzmanlar da ne yapılması gerektiğini belirttiler. Bu haber dosyamızda, Milas için bekleyen tehlikeye dikkat çekmeye çalışacağız. İlgililer çok geç kalmadan şimdiden harekete geçmeli.

Şefik Musluk (Karacahisar Muhtarı): Suçıkanın suları 2014-2015’e kadar gür bir şekilde çıkardı. 2014 yılındaki özelleştirmeyle santralı alan firma, bölgede bulunan maden yataklarının üzerindeki suyun daha derinlere gitmesi için, bölgede sık aralıklarla vurduğu 100’lerce sondajlarla yeraltı suları daha derine gönderildi. Suçıkan gibi kaynaklarımız kurudu. Su çıkanın aktığı dere üzerinde Gökçeler’e kadar 7 tane su değirmeni vardı. Hepsi kapandı. Tarlalarımızda sondaj vurulurken köylülerle, bahçe sulaması için, sizlere birlik-ikilik su vereceğiz diyerek kandırdılar. Susuzluk tehlikesi için santralyetkililerini defalarca uyardık ve bize hep “hiç sıkıntı yok,” dediler. Su çıkan bölgesinde Kireç ocakları-Yarınönü mevkiinde yol açtılar. Yol boyunca yanyana 4 sondaj yaptılar. Su çok gür akıyordu. Sondajları kapatmak için içine beyaz çimento veya başka bir şey döktüler. Kaynağı kapatmak için. Su o kadar gür ve tazyikli çıkıyordu ki, her döktüklerini dışarı fırlatıyordu. Vurdukları yüzlerce sondajla kömür katmanı üzerindeki suyu 500 metre derine gönderdiler. Bölgemizdeki tehlike çanları çalmaya devam ediyor. Gelecekte susuzluk yaşamamak için şimdiden gerekli önlemler alınmalıdır. Susuz bir yaşam düşünülemez. 

Tacettin Güney (Karacahisar Eski Muhtarı): Suçıkan kaynakları suları eskiden gürül gürül akardı. Aktığı dereye ve çevresine hayat verirdi. Bu kaynaklar sonra çekildi. Kurudu. Bu kaynaklar şöyle kesildi. Bizim arazilere 70’li yıllardan bu yana termikten önce her yerde MTA, sondaj yaptı. Kömür nerede ve ne kadar var diye. Kömürü tespit ettiler 200 metre gibi derinlikte. Tabi kükürt tabakası da var. Bunların üstü suyla kaplı, bu suyun aşağı çekilmesi lazım. Benim muhtarlıktan sonra arazilere kablo sererek yanlarında benzinli motorla bir çalışma yapıldı.  Birkaç kişi bu çalışmayı arazisinde yaptırmadı. Bu çalışmadan benim anladığım, yer altı sularının yoğun olduğu yerleri tespit ettiler ve buraları işaretlediler. Sonra ama YK ENERJİ, bu yerlerde sondaj çalışması başlattı. Hatta iki delikte, kaynaklara yakın olduğunu, çalışma yapacakların birisinden duyum aldım ve kuyular açılmaya başlandı. En son kaynaklara yakın açılan iki kuyu, su çıkanın suyunu şak diye kesti. Tabi MUSKİ suyu yüzeyden alıyordu o da su aşağı kaçınca geldi kaynakların göbeğine kuyuyu oturttu ve suçıkanın ölümüne sebep oldular.  MUSKİ’ninkiyle beraber öbür iki kuyu kaynağa yakın kapatılırsa suçıkana tekrar kavuşuruz gibi geliyor bana. Bu konuda uzman heyetin çalışma yapması gerekiyor bence.

Ahmet Özcan (Karacahisar-Emekli): Küçükken balığını tuttuğum, yüzüp serinlediğim, kana kana su içtiğim güzel su çıkan şimdi hayallerimizde bir anı. Kömür uğruna sondajla suyu kömürün altına gönderdiler. İnsanoğlu ne kadar bencil ne kadar acımasız. Anlık para hırsı kendi çocuklarının, torunlarının geleceğini bile yok ediyor. Bu dönemde insanoğlunun yaptığı hatalar ile suyun yanında daha neler yok oldu kaç türlü yaz kuşu kaç türlü yabani hayvan yok oldu.

Necati Oruç (Çamovalı Muhtarı): Bizler yöre halkı için bir kültürdür o koca dere(Hamzabey deresi). Yüzmeyi, balık tutmayı burada öğrendik. Bu dere çevresine hayat verirdi. Çok sayıda canlı türü yaşardı bu dere yataklarında. Suçıkan kaynakları kuruyunca bu derede ve çevresindeki hayat ta durdu. Yazık oldu deremize. Su kaynaklarımıza sahip çıkmalıyız. Kömür ve madenler için su kaynaklarımıza zarar verilmemeli. Kömürsüz olunur ama susuz asla!

Mustafa Arıkan: Nap freatik denilen yeraltı su katmanlarının yüzeye en yakın olanları, yani ilk katman klasik kuyuları besleyen, içme sularının kaynağı olan katmandır. Bu katman ayni zamanda bütün ormanların, ağaçların köklerinin de ulaşıp beslendiği katmandır. Patlamalarla oluşan çatlaklardan bu üst katmanlardaki sular daha alt katmanlara kaçar. Bu durum bütün doğayı yok ederek çölleşmeyi beraberinde getirir. Çok üzücü.

Ali İhsan Özkan (Maden Mühendisi): Çok önemli ve hayati bir konu. Gerçekten madenlere ve çevreye vurdumduymaz kap kapçı, tahrip edici bir bakış açısı böyle devam ederse ve de her şeyi parayla değerlendiren bu çevre yamyamlarına dur denilmezse, çevre ve canlı yaşamı kısa sürede tehlike altına girecektir. Tüm çevre ve yaşam dostu insanlarımızın bu konuda duyarlı olması ve maden kanununun da ivedi olarak çevre canlılar ve bölge halkı lehine yarar sağlayıcı bir şekilde değiştirilmesi gerekmektedir. Görsel kirlilik oluşturulmaması hususu mutlaka yasada yer alması gerekmektedir. Bu konuda duyarlılık gösteren herkese sevgiler sunarım.

Bölgeyi İyi Bilen Bir Uzman: Suçıkan, adı üstünde “yeraltı sularının yeryüzüne çıktığı, suyun yüzeyde kaynadığı yer” anlamında bir terim. Çamköy - Karacahisar havzası temel kireçtaşları içerisindeki karstik boşluklardan, su taşıyan yeraltı suları açısından oldukça verimli bir havza. Çamköy taraflarında kömür arama sondajları yapılırken, bazı sondajlar karstik boşluklara denk geldi. Yeraltından akan suyun gücü ve şiddeti, sondaj tijlerini büktü. O derece kuvvetli bir su miktarı ve akışı vardı yeraltında.

Bu suyun bir kısmı DSİ’nin açtığı kuyularla Bodrum’a içme suyu olarak verilmeye başlandı. Bu fazla miktardaki su varlığı, ileride yapılması planlanan Karacahisar ve Akbelen açık kömür madenciliğini tehdit edecekti. Bu nedenle TKİ zamanında buralar için ülkenin en iyi hidrojeologlarına etütler yaptırıldı. Yapılan etütlere göre, Çamköy ile Akbelen - Karacahisar sahası arasında yaklaşık on milyon ton Kömürü bırakarak, o alanda bir Emmiyet bölgesi oluşturularak, yeraltı suyunun maden işletmeciliğine etkisi minimize edilecekti. Planlama o şekilde yapılmıştı

Ancak 2014 yılında sahayı alan YK Enerji, maden işletmesine suyun etkisini bertaraf etmek için sahanın belli noktalarından sondajlar yaparak, yüzeye yakın havza içindeki suları yani kömür üzerindeki suları (tarım için kullanılan sular), daha derinlere göndermeyi amaçladı. Bu ne demek? Tarım amaçlı tüm kuyuların, kaynaklarının kuruması demek. Ekolojiyi ve tarımı bitirecek bir hamle. Bunu yaparken ilgili kurumlardan izin alınması gerekirdi (Tarım Bakanlığı ve DSİ’den özellikle).

Çünkü bu uygulama çok geniş bir alanı olumsuz anlamda etkileyecektir. Bu uygulama Suçıkan suyunun kesilme sebebi olabilir. Ayrıca Çamköy havzasından Bodrum’a binlerce metreküp su çekiliyor. Bu da Suçıkan suyunu kesmiş olabilir. Madencilik faaliyetleri Karacahisar havzasına geldiğinde, belki de DSİ’nin Bodrum’a su verdiği kuyular bile kuruyacaktır. Yani Bodrum bile susuz kalabilir. Köylerin susuz kalmasını düşünen yok zaten. Bodrum faktörü olunca belki bir tedbir alırlar.

 

 




Bu haber 3217 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ÇEVRE Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI