Bugun...



Muğla Su İnisiyatifi: “Suçıkan'da Su Bitti!”

Artık Yeter; Yargı Kararlarını Uygulayın, Termik Santralleri Kapatın!

facebook-paylas
Güncelleme: 10-06-2024 23:25:20 Tarih: 10-06-2024 23:19

Muğla Su İnisiyatifi: “Suçıkan'da Su Bitti!”

NEVZAT ÇAĞLAR TÜFEKÇİ

Muğla Su İnisiyatifi(MSİ) öncülüğünde; bir zamanlar gürül gürül fışkıran ve beslediği Hamzabey Deresiyle Güllük Körfezine kadar etrafına hayat veren, bugün ise Yeniköy termik santralinin kömür ihtiyacı için kurutulan Suçıkan mevkiinde bir basına açıklama forum etkinliği düzenlendi. Suçıkan açıklamasına Muğla Su İnisiyatifi üyeleri, Akbelen Direnişçileri, Milas 78’liler ve Karacahisarlılar ile Muğla eski milletvekili Suat Özcan katıldı.

İlk olarak basına açıklama okundu. Açıklama MSİ yürütücülerinden Serdar Denktaş tarafından yapıldı.

Açıklama şöyle: 

“Yaşam hakkı olan suyun adil olmayan paylaşımı nedeni ile Muğlalılar olarak her geçen yıl susuzluk sorununu daha derin hissediyoruz. Muğla Su İnisiyatifi olarak bugün Karacahisar'ın Suçıkan mevkiinde düzenlediğimiz bu etkinlikle yaşanan adaletsizliğe bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz.

Muğla bölgesinde yaşanan susuzluk sorununun temel nedeni, doğayı ve yaşamlarımızı sömürerek on yıllardır yargının verdiği kapatma kararına rağmen çalıştırılmaya devam eden termik santrallerdir. Kemerköy, Yeniköy ve Yatağan termik santralleri, 1996 yılında Aydın İdare Mahkemesinin verdiği kapatma kararına rağmen faaliyetlerine devam ediyorlar. Herkesin bildiği gibi bu karar 2005 yılında AIHM tarafından da onaylanmıştır. Ne ulusal ne de uluslararası hukuku tanıyarak sürdürülen bu yasadışı faaliyetin bedelini bölge halkı olarak hep birlikte ormanlarımızın, tarım alanlarımızın, su kaynaklarımızın, köylerimizin yok edilmesi ve kirletilmesiyle, yaşam kaynağımız toprak, hava ve suyun zehirlenmesi sonucu yakalandığımız ölümcül hastalıklarla başetmek zorunda kalarak bizler ödüyoruz. Diğer yandan iklim krizini her yıl daha şiddetli olarak hissederken, iklim krizinin baş sorumlusu kömürlü termik santrallerin çalışmasına izin veren enerji politikalarına yaşadığımız tüm bu vahşete kayıtsız kalınarak devam ediliyor.

Karacahisar'ın Suçıkan Mevkii, bölgenin önemli yeraltı su kaynaklarının bulunduğu bir nokta. Adından da anlaşıldığı üzere, bir zamanlar zengin su kaynakları olan bir bölge idi. Suçıkan'ın güçlü kaynaklarından çıkan sular Karacahisar ve Gökçeler köyü arasındaki vadiden akarak, Hamzabey Deresini de besliyor, Milas’ın dokuz köyüne içme suyu sağlıyordu. YK Enerji'nin kömür sahalarına suyun girişini engellemek için su havzasında sondajlar yapması sonucu yüzeye yakın sular yerin derinliklerine gönderildi. Eskiden köylülerin içinde yüzebildiği, şırıl şırıl akan dereler artık kurudu. Bölgede zeytincilik, tarım artık yapılamaz hale geldi, dere yataklarında yaşam neredeyse yok oldu.

Karacahisar'ın yaşam kaynakları bir yandan Yeniköy Termik Santrali için kurutulurken, diğer yanda bölgenin kalan su kaynakları Geyik Barajında toplanarak bu santrale soğutma suyu olarak veriliyor.

Geyik Barajındaki su Bodrum halkına verilmek yerine büyük bölümü şirkete tahsis edildiği için susuzluk yaşayan Bodrum'a çare olarak yine Karacahisar'ın kaynaklarına daha fazla yükleniliyor, Bodrum'a su taşımak için sondajlar yapılıyor. Akıl almaz bir kısırdöngü içinde, yeni su kaynakları oluşturmak için ekosistemleri daha da bozacak yeni projeler gündeme getiriliyor, krizden yeni rantlar oluşturmanın derdine düşülüyor. Bu projeler kamu yararına değil, yalnızca suyun daha fazla ticarileştirilmesinin aracıdır. Yaşadığımız iklim krizinin doğayı, yaşam kaynaklarını sömürerek, metalaştırarak yol açılan ekolojik yıkımın bir sonuç olduğunu biliyoruz. Yaşamlarımızı ancak bu sermaye kuşatmasından kurtararak özgürleştirebileceğimizin de bilincindeyiz.

Muğla Su İnisiyatifi olarak tüm yetkililere bu kez Suçıkan'dan sesleniyoruz: Bölgemizde yaşanan susuzluğun temelinde yargının verdiği kapatma kararına rağmen faaliyetlerini sürdüren termik santrallerin doğanın ve insanın yaşam hakkı olan suyu bacalarını soğutmak için kullanması, su kaynaklarını kömür çıkarmak için yok etmesi ve kirletmesi yatmaktadır. Bölgede susuzluk sorununu sözde 'çözmek' için havzalar arasında su transferi, desalinasyon(Tuzlu su-özellikle deniz suyu-, insan tüketimine veya sulamaya uygun su üretmek için tuzdan arındırma işlemi) , daha fazla yeraltı kuyusu açmak gibi aslında ekolojik krizi daha da derinleştiren girişimlerden vazgeçin.

Kamu yararına olacak çözümün yolu, bölge halkının çığlığına kulak vermekten, doğanın korunmasından, adaletin sağlanmasından, hukukun işletilmesinden geçmektedir. Yargı kararını uygulayın, termik santralleri ve onlara kömür sağlayan maden ocaklarını kapatın. Bölge halkı susuzluk çekerken termik santrallere yapılan yönetmeliğe aykırı su tahsislerini iptal edin. Santrallerin işletmecilerine bizlerin vergileri ile sağladığınız teşviklere son verin. Yaşam alanlarımızı yok eden şirket sahiplerine transfer ettiğiniz kaynaklarımızla termik santrallerde, maden ocaklarında çalışan emekçilere insanca ve doğayla barışık iş imkânları oluşturun.”

Termik santral, su kaynaklarımızı kuruttu

Daha sonra Karacahisarlılar’a söz verildi. Köy halkı, suçıkan’ın sularının etrafına hayat verdiğini, hayvanlarını suladıklarını, sebze yetiştirdiklerini, dere üzerinde bulunan değirmenlerde tahıllarını öğüttüklerini, derede balık akladıklarını, suçıkan kaynaklarını sularının kendileri ve doğa için çok önemli olduğunu söylediler. Ne zaman termik santrallar özelleştirildi o tarihten sonra su kaynaklarında azalma olduğunu, bugün ise tamamen kuruduğunu ifade eden köylüler “termik santral cennetimizi cehenneme çevirdi, termik santrallar kapatılsın” diye konuştular.

Madencilik faaliyetlerine sınırlama getirilmeli

Toplantıda söz alan diğer konuşmacılar ise, Milas ilçe sınırları içindeki madencilik faaliyetlerinin, Milas’ın doğasına, yeraltı su kaynaklarına zarar verdiğini, Milas bölgesinde madencilik faaliyetlerine sınırlama getirilmesini, bu konuda yerel yönetimlerin de sorumluluk sahibi olduğunu kaydettiler.

Suçıkan’da halâ hayat umudu var

Toplantının sonunda MSİ üyelerinden Elif Renda, içinde balık yavrularının bulunduğu beşlik peti topluluğa gösterdi. Renda, balık yavrularını derenin içindeki küçük bir su birikintisinden aldığını söyledi. Bu tablo, adeta toplantının sonuç bildirgesi gibiydi. Katılımcılar tarafından; Dereye su verilse veya termik santral kapatılsa doğa kendisini yeniler, derede eskisi gibi canlı hayatı yeniden başlar değerlendirmeleri yapıldı.

 




Bu haber 725 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ÇEVRE Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI