Bugun...



Sağlığımızın Kıymetini Bilelim ve Annem İçin!

Sağlığımızın kıymetini, ancak hasta olunca anlarız. Çocukça hatalarla, gençliğin verdiği kuvvetle sanki 'hiç hasta olmayız' diye düşünürüz; yağan yağmura, esen yele aldırmayız; bazen her türlü zararlı alışkanlıklara kapılırız. Bir de bakmışsınız ki; yıllar, sel gibi akarak geçmiş; yaşlanmışsınız ve çeşitli hastalıklarla boğuşuyorsunuz.

facebook-paylas
Güncelleme: 10-02-2022 21:45:44 Tarih: 10-02-2022 12:11

Sağlığımızın Kıymetini Bilelim ve Annem İçin!

GÜLDEN SÖKELİOĞLU

Sağlığımızın kıymetini, ancak hasta olunca anlarız. Çocukça hatalarla, gençliğin verdiği kuvvetle sanki 'hiç hasta olmayız' diye düşünürüz; yağan yağmura, esen yele aldırmayız; bazen her türlü zararlı alışkanlıklara kapılırız. Bir de bakmışsınız ki; yıllar, sel gibi akarak geçmiş; yaşlanmışsınız ve çeşitli hastalıklarla boğuşuyorsunuz.

 **

Annem, böbrek rahatsızlığı nedeniyle 20 günden beri Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi görüyor. Bu arada hastanede koronavirüs kaptı ve tedavisi uzadı.

3 Şubat, annemin doğum günüydü ve 93.yaşına hastanede girdi. Bu sene doğum gününü kutlayamadık ama taburcu olduğunda evde kutlayacağız.

MUSEVİ PERLA’DAN TERZİLİK ÖĞRENME

Annem, Milas'ın Ağaçlıhöyük köyünde, ilkokulu bitirince ebelik okulunu kazanıyor ama dedemin arkadaşları, "gız kısmı, okumaz" deyince, dedem de onu okula göndermiyor. Annem, terzi olmak isteyince, Milas'ta, ortaokula giden abisi ile birlikte bir evde kalıyorlar.

Annem, bu arada, 1941 yılında Yahudi Mahallesi'nde, (Hocabedrettin Mahallesi) o dönemin en ünlü terzisi olan Perla’dan biçki- dikiş, terzilik öğreniyor. Terzi Perla'nın evi, Yahudilerin ibadet yeri olan Havra'nın tam karşısındaydı. Bugün Havra’nın yerinde Halk Eğitim Merkezi Binası bulunuyor.

Jülide Annem, kısa sürede usta bir terzi olarak, önce Ağaçlıhöyük köyünde, daha sonra Milas'a gelin gidince, Milas'ın en önemli terzilerinden biri olarak ün kazanıyor. O zamanlar hazır giyim olmadığı için, bir gelinin her türlü giysilerini( gelinlik, nişanlık, nikahlık, manto, etek- döpiyes) annem dikerdi. Buna 'Gelin Galyeti' denirdi. Burada, hiç unutamadığım bir anı aklıma geldi;

'Annem, gelinin tüm giysilerini diktiği zaman, 'gelin galyeti'ni almak için, oğlan evi davul zurna ile kalabalık bir grup halinde bizim eve bir tepsi 'saraylı tatlısı' ( halk dilinde, 'Sareli') ile gelirdi. Biz çocukları en çok sevindiren durum da bu tatlının gelmesiydi; kardeşler olarak, hemen tepsinin başına oturur ve iştahla yerdik.'

KENDİSİ OKUYAMADI, ÇOCUKLARINI OKUTTU

Jülide annem, kendisi okuyamadığı için, çocuklarının okuyup, bir meslek sahibi olmasını çok isterdi...

Ve hepimiz, annemizin terzilikten, yani iğne ile kuyu kazma sanatından kazandığı para ile okuduk.

Bizleri okutup, topluma hizmet eden bireyler olarak yetiştiren annemize minnettarız ve tüm hasta olan annelerle birlikte anneme şifa diliyorum.

**

Çocukları için kendini feda eden; onları en iyi şekilde yetiştiren; tüm anneler gibi anneme sağlıklı ve huzurlu bir ömür diliyor; saygıyla ellerinden öpüyorum.

Genç annelerin, anne adaylarının da güzel gözlerinden öpüyorum.

Büyük Önder'imiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi 'Zübeyde Ana' olmak üzere, sonsuzluğa giden tüm anneleri saygı, rahmet ve minnetle anıyorum... Işıklar içinde uyusunlar.

ANNENİZİN DEĞERİNİ BİLİN, ARAYIP SORUN

Anneleri sağ olanlara seslenmek istiyorum; "Annenizi her gün ziyaret edin; halini hatırını sorun; eğer uzaktaysanız her gün telefon edin; hasta olunca bakın." Onların tek isteği aranmak, ilgi görmek ve huzur bulmak... Bu dünyadan göç ettikten sonra ne yapsak, faydasız... Onların kıymetini sağken bilelim.

Bu dünyada; mal, mülk, servet, hepsi boş...

Hatta büyük tasavvuf bilgini, derviş, Yunus Emre'nin dediği gibi:

"Mal sahibi, mülk sahibi.

Hani bunun ilk sahibi.

Mal da yalan, mülk de yalan.

Var, biraz sen de oyalan."

Hastalık ve ölüm geldiğinde; mal, mülk, para ve servet hiç biri işe yaramıyor...

Çağımızın vebası ve cüzzamı olan; insanı kendi kaderi ve yalnızlığıyla başbaşa bırakan; hataları ve sevaplarıyla insanları yüzleştiren koronavirüs hastalığı bütün insanlığı tehdit altına aldı... Nice canlarımızı, sevdiklerimizi kaybettik.

Hasta olup iyileşenler de, artık hırslarından arınarak; daha iyi, sevecen, ailesine ve çevresine huzur veren bireyler olmalıdır.

Bu dünyadan göç edenler, geride bir ' hoş sada' bırakmalıdır.

**

Bütün dünyayı fetheden, 46 yıl hükümdarlık yapan, Osmanlı Padişahı, Kanuni Sultan Süleyman'ın hasta iken söylediği şu söz, çok anlamlıdır:

"Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi"

Sağlığımızın kıymetini, kaybetmeden bilelim.

Sağlıklı, mutlu, huzurlu ve güzel günler hepimizin olsun.




Bu haber 2329 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SAĞLIK Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI