Tweet |
Gecenin ilerleyen saatlerinde, gözaltındaki arkadaşlarının serbest bırakılmasını bekleyen öğrencilere bir kez daha faşistler bu sefer polis kontrolünde saldırdı. Bu saldırı karşısında kendini korumaya çalışan öğrencilere doğru ateş eden katil polis memuru Gültekin Şahin, Şerzan Kurt’u vurdu. 21 yaşında ve Muğla Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Şerzan Kurt hayatını kaybetti.
Katil Polis Gültekin Şahin tutuklandı. Dava güvenlik gerekçesiyle Eskişehir’e taşındı. Polis Gültekin Şahin serbest bırakıldı. Önce müebbet hapis cezası alan Katil Gültekin Şahin, daha sonra ‘haksız tahrik’ ve ‘mahkemeye saygı’ indirimleri alarak tahliye edildi.
Şerzan arkadaşlarıyla dayanışma için çıktığı sokakta polis tarafından öldürüldü. Ne yazık ki cezasızlık güvencesi devreye girdi. Devlet, suç işlemiş görevlisini korudu. Yasaya göre havaya ateş etmesi gerekirken, göstericilere silah doğrultan polis adaletin elinden kurtarıldı.
Şerzan Kurt’un vurularak katledilmesinin üzerinden tam 13 yıl geçti. Diyarbakır’da Aydın Erdem ve Muğla’da Şerzan Kurt öldürülmesi ve katillerinin cezasız kalması ile başlayan sürecin sonucu Gezi Eylemleri sırasında öldürülen Berkin Elvan’ın, Ethem Sarısülük’ün, Ali İsmail Korkmaz’ın, Medeni Yıldırım’ın, Abdullah Can Cömert’in, Ahmet Atakan’ın Mehmet Ayvalıtaş’ın, Hasan Ferit Gedik’in ve daha nicesinin katledilmesi ve katillerinin cezasız kalması ile sonuçlandı.
Bizler 13 yıldır davanın takipçisi ve Şerzan'ın katledildiği bu sokaklarda Şerzan'ın sesi oluyoruz. Bizler dili, dini, ırkı veya demokratik protestolara katılması nedeniyle insanların öldürülmesinin karşısındayız. Bunu anlatmanın, bu sebeplerle insanların katledilmesinin önüne geçmenin yolunun katledilmiş arkadaşlarımızın, dostlarımızın, yoldaşlarımızın anılarına, mücadelelerine ve adalet süreçlerine sahip çıkmak olduğunu biliyoruz. Eğer bunu yapmazsak başka Şerzanlar, Aydınlar ve Deniz Poyrazlar ile karşılaşabileceğimizin bilincindeyiz. Bu yüzden bugün de Şerzan’ı anmak için toplanmışken Şerzan’ın neden öldürüldüğünü yeniden belirtme gereği duyuyoruz. Şerzan Kurt Kürt olduğu için, Kürtçe konuştuğu için öldürüldü. Bizler Muğla Emek ve Demokrasi güçleri ve yurtsever sosyalist gençler olarak bu ülkede yaşayan hiçbir gencin yaşamının baharında kimliğinden, ideolojisinden ya da ırkından kaynaklı saldırıya uğramasını, katledilmesini kabul etmiyoruz.
Annesi Nejla Kurt, Şerzan’ın katledilişinin 10. yılında yapılan anmada ‘Artık Muğla’nın adını hava durumunda bile duymak istemiyorum.’ dedi. Biz Muğla’daki Emek ve Demokrasi güçleri olarak bu sözün ağırlığı altında eziliyoruz. Bu ağırlığı tek başına kaldırmanın mümkün olmadığının bilinciyle birlikte mücadelemizi bundan sonraki senelerde daha da büyütmek için Muğlada’ki tüm demokrasi güçlerine çağrı yapıyoruz.Şerzan için gerçek adalet sağlanana kadar yine bu sokaklarda Şerzan'ın anısına sahip çıkarak adalet talebimizi haykıracağız .
Şerzan'ın anne ve babasının mesajını buradan yeniden yineliyoruz "Anadolu ve Mezopotamya toprakları üzerinde yaşayan her halkın ve kesimin kendini içinde göreceği, kimliğiyle, rengi ile ifade edeceği, can ve mal güvenliğinin sağlanacağı bir barışın, özgürlüğün geleceği siz Şerzan Kurt'un Türk, Kürt ve diğer halkların onurlu genç yoldaşlarının, birlik, beraberlik ve kararlı mücadelesiyle olacaktır". Şerzan yoldaşımızın ölümsüzlüğü bize yolumuza fener tutuyor bizde gençler olarak bu yolda ölümsüzlüğe yürüyoruz. ŞERZAN KURT ÖLÜMSÜZDÜR.
Açıklama Emek ve Demokrasi Güçlerinden Nurullah Yıldız tarafından okundu.